78 yıldır İstiklal’de hizmet veren Kelebek Korse Mağazası, ressam Rasin Arsebük’ün caddeye çıkan Postacılar Sokak'taki apartmanın en üst katındaki 42 yıldır ev ve atölye olarak kullandığı dairesi ile Nurhan Acun’un aynı sokakta 32 yıldır tasarladığı takıları sergilediği Eller Sanat Galerisi yerlerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya.
Yasal dayanak, 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren ve o tarihte 10 yılı dolduran kiracıların, 1 Temmuz 2014’ten itibaren gerekçesiz olarak çıkarılabileceği açıklayan yeni Borçlar Kanunu. Mal sahibi Santa Maria Kilisesi on yılı dolduran kiracılara sene sonunda sözleşmelerinin feshedileceğini bildirdi.
Her üçüyle de görüşüyoruz. Kelebek Korse Mağazası’na verilen son tarih 31 Kasım. Nurhan Acun Ocak 2015’e dek süresinin olduğunu, Rasin Arsebük de geçtiğimiz Aralık’ta verilen tebligata göre 1 Aralık 2014’te daireyi boşaltmasının istendiğini söylüyor.
Büyükbabasından kalan Kelebek Korse’nin sahibi İlya Avramoğlu binadan çıkarılmak istendiklerini dükkanın camına astığı ilanlarla duyurdu. Ailenin tek geçim kaynağı olduğunu belirttiği dükkanın boşaltılmaması için hukuki süreci başlatacaklarını anlatıyor.
Ressam Rasin Arsebük “Tek ümidim Aralık’a dek ölüp bu ızdıraptan kurtulmak” dese de Nurhan Acun’un “Direneceğiz” sözlerine katılıyor.
Üçü de 10 yıl kısıtlamasına tepkili. Hepsi mal sahibi olan kiliseye İtalyan papazların ardından gelen papazların öncekiler gibi anlayışlı olmadığını da ekliyor.
Kiliseye ait o10 yılını yakın zamanda dolduran başka iki dükkan da tebligat geldiğini ve dükkanı boşaltacaklarını belirtiyor.
Kelebek Korse
78 yıl önce açıldı
Kelebek Korse’nin camlarında sözleşmenin feshi tabligatının yanında dövizler de asılı: “80 yıllık tarihin yok edilmesine hayır, Fast Food olmak istemiyoruz. Değişime direnen bu nadide dükkan için destek bekliyoruz”, “10 yılda kiracı tahliye esnafın idam yasasıdır”…
Kapıda “Beş dakika sonra döneceğim” yazısı asılı. İlya Avramoğlu kısa sürede geliyor. Biz onunla konuşurken basından ve çevreden gelen insanlar oluyor. Neler yapabileceklerini sorup, destek ileten mesajlarını iletiyorlar.
Avramoğlu dükkanın tarihini anlatıyor:
“Büyükbabam 1920’li yıllarda Terkos pasajındaki korse malzemesi sattığı dükkanı 1936’da İstiklal Caddesi’ne taşıdı.
“Babam Borya Avramoğlu’nun devam ettirdiği dükkanda liseyi bitirdiğim 1978’den beri çalışıyorum. yedi sekiz yıl öncesine dek birlikte çalıştığımız babam artık yaşlılık nedeniyle dükkana gelemiyor.”
Anne, babası, onlara bakan kız kardeşi ve kendi ailesinin tek geçim kaynağının bu dükkan olduğunu söyleyen Avramoğlu 6-7 Eylül 1955’teki saldırı nedeniyle yapılan tadilat dışında dükkanın dekorunu hiç ellememiş.
“Rant yükseldi, kiralar arttı”
Sözleşmenin feshine dair ilk tebligatın bir yıl önce geldiğini belirten Avramoğlu, 10 Temmuz’da ilkinin teyidi olarak bir tebligat daha geldiğini söylüyor. İstiklal Caddesi'ndeki dönüşümün yıllar önce başladığını anlatıyor:
“Acımasız rant ve ayakta durmaya çalışan esnaf arasındaki savaşın kaybedeni hep esnaf oldu. İstiklal’in bu bölgesinde 1990’lara dek kiralar çok yüksek değildi. Dükkanlar iş yapamazdı. Büyük firmalar gelmeye başladı, rant değeri yükseldi, kiralar arttı. Esnafın bu kiraları karşılaması mümkün değil.”
“Şık hanım ve beylerin alışverişin ardından, Markiz Pastanesi’nde kahvelerini içip sinemalara gittikleri kültür yok edildi. Biz bu kültürün son kalelerinden biriyiz, bizi de yok etmek istiyorlar. Bu cadde çok da büyük değil, büyük alışveriş merkezlerini kaldıramaz.”
Avramoğlu Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) başvurmuş, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne gitmiş, Kilise ile görüşmüş ancak kimseden cevap alamamış. Çıkacak başka yerlerinin ve buna maddi kaynaklarının olmadıklarını belirtirken yasal olarak mücadele edip dükkandan çıkmayacaklarını söylüyor.
Eller Sanat Galerisi
Nurhan Acun’un kendi tasarladığı takıları sergilediği Eller Sanat Galerisi’ne de benzer tabligattan geldi. Acun 2009’da da yüzde 200 zam istenmesi üzerine mahkeme görüldüğünü ancak davayı kazandığını anlatıyor.
Depo olan alanı 32 yıl içinde dekore etmiş, “Para kazanmak için durmuyorum, kazanmıyorum zaten. Gelen müşteriler yıllar içinde dost olmuş, bunun için buradayım” diyor.
Galeri’de dersler veriyor, öğrencilere ücretsiz sergi alanı sağlıyor. 10 yılı dolduran kiracıların gerekçesiz çıkarılmasını öngören yasayı “kanunsuz kanun” diye tanımlıyor.
Bir yandan ikram için çay demlerken devam eden sohbetimizde İstiklal Caddesi’ndeki dönüşüm için “rezalet şeyler yapılıyor” diyor.
Acun, gelen müşteriye dükkana göz kulak olmasını söylerken biz Rasin Arsebük’ün dairesine çıkıyoruz.
Rasin Arsebük
93 yaşındaki Arsebük dört yıl önce kaybettiği eşiyle birlikte apartmana asansör yaptırdıklarını, kalorifer kurdurduklarını anlatıyor.
Tablolarının duvarlarında sergilendiği daireye 1972 yılında yerleşmişler. Eşi İrem hanımın tablosu da onların arasında.
“Çok şeker İtalyan papazları vardı. Ressama çok saygılar vardı, sanattan anlarlardı. Burayı cennet yapmama imkan verdiler.
“93 yaşındayım tek ümidim Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayı içinde ölmek ve bu ızdıraptan kurtulmak. Bu kanunu çıkaranlar çok emlak sahibi oldular. Bunu kendileri için çıkardılar.”
Acun’un “Direneceğiz” sözlerine Arsebük de katılıyor. İkram edilen çikolatalarımızla ayrılıyoruz yanından. (BK)