Heinrich Böll Stiftung Derneği'nin düzenlediği "Türkiye Siyasetinde Ordunun Rolü" sempozyumunun son oturumunda konuşan Taraf gazetesi yazası Lale Kemal Sarıibrahimoğlu, ordunun yararlandığı mali kaynakların ve harcamalarının denetiminin önemini vurguladı.
İstanbul Larespark Oteli'ndeki iki günlük sempozyumun son oturumunda, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı 'nın (TESEV) ordunun siyasetteki etkinliğinin azaltılmasıyla ilgili son raporu tanıtıldı.
Oturumda, bu raporun yola çıktığı güvenlik almanaklarının da yazarlarından olan Kemal Sarıibrahimoğlu, ekonomist Zeynep Şarlak, TESEV'den Dilek Kurban ve Bilgi Üniversitesi'nden Hale Akay konuştular.
Kemal Sarıibrahimoğlu: Sorun yanlış askeri harcamalar
Kemal Sarıibrahimoğlu, ordunun hesap verebilir olması için çabalayanlara yöneltilen "ordu yıpratılıyor"sözlerini gayrı ciddi bulduğunu söyledi; "Kimse orduyu yıpratmaz, ordu kendini yıpratır" dedi. Bu itirazların, aslında ordunun mali hareketleriyle ilgili gerçeklerin gizli kalmasına yaradığını belirtti.
Bütçe dışı kaynaklarla birlikte, ordunun kullanımında yaklaşık 20 milyar dolarlık bir bütçe olduğunu söyleyen kemal Sarıibrahimoğlu, bu paranın nasıl ve nereye harcandığıyla ilgili bilgilerin açıklanmadığına, oysa silahların alındığı köken ülkelerden bu bilgilerin elde edilebildiğine dikkat çekti; "Bunlar devlet sırrı değil. Sorun, yanlış harcamalar. Vergilerimizle doğru silahlar mı alınıyor? Askeri harcamalarla ilgili bilgi neden saklansın?" diye sordu.
Kemal Sarıibrahimoğlu, ordunun iç güvenlikten çekilmesi, askeri harcamaların kalem kalem bilinmesi için Meclis'te bir denetim komisyonu kurulması, yanlışlıkların ortaya çıkması için de sivil savcıların askeri bilgilere ulaşabilmesi gerektiğini söyledi.
"Kurumlar ayrıcalıklarından kendiliğinden vazgeçmez. Siyasi irade gerek" diyen Kemal Sarıibrahimoğlu, hükümette bu iradenin gözlenmediğini de ekledi.
Şarlak: "Orduya güven" ne demek
Askeri vesayetle ilgili çalışmalar yapanların bedel ödediğini, bir korku kültürünün egemen olduğunu söyleyen Şarlak, "Sosyal psikologlar bu alanda da çalışmalı. Kimin kimden, neden korktuğunu, korkmaması gerektiğini ortaya çıkarmalı" diye konuştu.
Şarlak anketlerdeki "en güvenilen kurum ordu" sonuçlarının da sorgulanması gerektiğini söyledi; "Yaygın medya orduya muhalif bir şey yayınlamıyor ki, orduya güvenmeyelim. 12 Eylül sonrasında ordunun desteklediği bütün partiler seçimde kaybetti. Demek ki bu güvenin ne olduğunu anlamak gerek" dedi.
Kurban: İfade özgürlüğü esas
Kurban da ifade özgürlüğünün esas olduğunu vurguladı; Kürt sorununu da anımsatarak "Konu ne olursa olsun bu önemli; yoksa bilgi üretilemiyor" diye konuştu.
Akay: Ben Milli Güvenlik'e oy vermiyorum
TESEV raporunun yazarı Akay da, soru cevap bölümünde, içeriği hiç açıklanmayan ve halka kapalı tutulan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ni (MGSB) ve yurttaş haklarını anımsatarak "Ülkenin siyaseti bu belgeye göre belirleniyor. Ben seçimlerde siyasilere oy veriyorum, MGSB'ye oy vermiyorum" dedi. (TK)