Almanya 1 Kasım’dan itibaren doğum sertifikasının cinsiyet bölümüne “belirsiz” yazma hakkını tanıyan ilk Avrupa ülkesi oluyor.
Süddeutsche Zeitung’un haberine göre, yapılan düzenlemeyle “yapısal bir cinsel belirsizlik”le doğan interseksüel bebeklerin cinsiyetleri “belirsiz” olarak tanımlanabilecek.
Almanya’daki mevcut düzenlemeye göre, “biyolojik tanımlamalarının dışında bir cinsiyete ait olduğunu belirten transeksüeller” kendilerini böyle tanımlama haklarına sahipler. Yeni yapılan düzenlemeyle birlikte ise hermafrodit statüsüne doğru, yani bir insanın cinsiyet kimliğinin tek tanımlanma olasılığının kadın veya erkek olmadığı bir düzene doğru bir adım atılıyor.
Mevcut düzenlemelere göre dünya ülkelerinin çoğunluğunda interseksüel bebeklerin cinsiyeti doğumda aile tarafından belirleniyor.
Almanya tarafından yapılan bu yeni düzenleme ile tanınan “üçüncü cinsiyet kimliği” Anayasa Mahkemesinin cinsiyet kimliğinin hissedildiği ve yaşandığı biçimde tanımlanmasının bir temel insan hakkı olduğu yönündeki kararına dayanılarak yasalaştırıldı.
“Belirsiz” cinsiyet kimliği ile nüfusa kaydedilen kişiler, hayatlarının herhangi bir döneminde dilerlerse cinsiyet kimliklerini değiştirebilecekler. Yeni düzenlemeyi yorumlayan kimi LGBT örgütleri, düzenlemeyi öncelikle bahsi geçen çocuklar için çok olumlu bulduklarını, uzun vadede böyle bir tanımlamanın cinsiyet kimliğine dair algıları dönüştürebileceğini belirtiyor. Kimileriyse bu düzenlemenin sadece biyolojik bir tanıma dayandığını söyleyerek eleştiriyor.
Her 5000 çocuktan biri
Avrupa’da her 5000 bebekten biri interseksüel olarak doğuyor.
Kuzey yarımküre’de interseksüel bebeklerin yüzde 50’den fazlası ayırt edici kadın cinsel organları olmasına karşılık aşırı derecede erkek hormonu almış olarak büyüyorlar.
İnterseksüel doğan bebeklerin tek cinsiyet kimlikli olmak için pek çok ameliyat geçirmeleri gerekiyor.
ABD’de interseksüellerin hakları için mücadele eden örgütler, bu ameliyatların doğum sonrası yapılmasını önlemek, ameliyata ve seçilecek cinsiyet kimliğine kişilerin kendilerinin karar vermesini sağlayan bir yasal düzenleme için mücadele ediyorlar.
Doktorlarsa doğum sonrası yapılacak hızlı müdahaleyle birlikte cinsiyet kimliğinin belirlenmesinin çocuğun psikolojik gelişimi için daha sağlıklı olduğunu savunarak karşı çıkıyorlar. (ST/ÇT)