Fotoğraf: Anadolu Ajansı
“Benim adım Ranim… Bir hafta önce eşim işten gelirken polis tarafından durduruldu. Gaziantep kimliği vardı ama buna rağmen sınır dışı edildi. Eve gelir getiren tek kişi oydu. İki çocuğumla beraber akşam yemeği yemeden aç karnına oturuyoruz.”
Bu sözler Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnsiyatifi’nin sınır dışı edilen mültecilerle ilgili hazırladığı rapordan...
Rapor, Suriyeli mültecilerin geri gönderilmeye başlandığı iki haftalık süreci kapsıyor. İHD İstanbul Şubesi’nde dün toplantıyla kamuoyuna açıklanan raporda mültecilerin anlatımları ve saha çalışmalarından izlenimler yer alıyor.
Güvenlik açışından görüşülen kişilerin gerçek isimlerinin kullanılmadığı rapordaki öne çıkan saptamalar şöyle:
Rapor: Bir kişi Türkiye'ye girmek isterken vuruldu
* “Hisham Mustafa, ölümünden 25 gün önce İstanbul’dan sınır dışı edilmişti. Eşi ve çocukları Türkiye’de kalmıştı. Raporun hazırlanması sırasında Hisham Mustafa’nın ölüm haberini alınıyor. 5 Ağustos’ta Türkiye’ye geri girmeye çalışırken, jandarma tarafından vurularak yaşamını yitirdi.
* Suriye vatandaşı ‘Muhammed’, Gaziantep’e kayıtlıydı ve Geçici Koruma Kimlik belgesi bulunmaktaydı. Yunanistan’a botla kaçmaya çalışırken yakalandı. Muhammed 40 günün ardından bir belge imzalıyor ve sınır dışı ediliyor.
"Geçici kaydı olduğu halde sınır dışı edildiler"
* Kimliği olmayan bir Suriyeli Hıristiyan 15 Temmuz’da sınır dışı edildi. Nusra/HTŞ kontrolündeki bölgeye teslim edilmesi bir can güvenliği riski oluşturmaktadır.
* Esenyurt’da yaşayan, evli ve iki çocuğu bir olan kişi, geçici koruma kaydı ve kimliği olduğu halde sınır dışı edildi.
* Kimliği olmayan bir kişi, 26 Temmuz’da Zeytinburnu’nda iki sivil giyimli polis tarafından kimlik kontrolü yapılarak emniyete götürüldü. Tuzla Geri gönderme Merkezi’ne ardından Kilis’e gönderildi. Hiçbir şeye itiraz etmemesine rağmen, dayak ve aşağılamaya maruz kaldığını söyledi.
"İdari gözetim uygulaması son verilmeli"
Raporda talepler de şöyle sıralanıyor:
* Kolluk kuvvetlerinin, göçmenlere yönelik, ev baskınları, kimlik kontrolü, alıkoyma, zorla “Gönüllü Geri Dönüş Belgesi” imzalatma uygulamaları ve kötü muamele sonlandırılmalı.
* Göçmenleri kriminalize eden, suçlayıcı, damgalayıcı ve ötekileştirici her türlü söylem ve uygulamaya son verilmelidir.
* Sınır dışı edilenlerin hızla Türkiye’ye tekrar yasal yollardan girişleri sağlanmalıdır.
* Göçmenlere seçtikleri şehirlerde kayıt yaptırma hakkı ve koşulsuz seyahat özgürlüğü sağlanmalıdır.
* Farklı illerde ikamet eden aile fertlerinin istedikleri illerde birleşimi sağlanmalıdır.
* İdari gözetim uygulamasına son verilmelidir.
* Geri gönderme merkezlerindeki insan hakları ihlalleri derhal son bulmalıdır, geri gönderme merkezlerinin kapatılması için çalışmalara başlanmalıdır.
* Türkiye, Cenevre Mülteci Sözleşmesi'ne koyduğu sınırlamayı kaldırmalı, zulümden kaçan herkese mültecilik statüsü tanınmalıdır.
* Mültecileri Türkiye’ye hapseden AB-Türkiye arasındaki geri kabul anlaşması iptal edilmelidir. Kimse nedensiz göçmez, bütün sınırlar açılmalıdır.
Açıklanan sayıdan daha fazla mülteci geri gönderildi İHD İstanbul Şubesi'nde dün (8 Ağustos) yapılan toplantıda şu görüşler dile getirildi: * HDP Milletvekili Ahmet Şık: "Öncelikle Suriyeliler neden burada diye sorgulamalıyız. Hangi emperyalist amaçlarla başlatılan savaşlar yüzünden buradalar. Suriyeliler geldikten sonra her şey kötü olmuş gibi kimse davranmasın. Suriyelilere barış içinde yaşayabilecekleri topraklar verilmeli. Ancak o zaman sağlıklı bir toplumdan bahsedebiliriz. * CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: İçinde bulunduğumuz meclis ortamı maalesef faşizmi körüklüyor. Kendi partim dâhil olmak üzere herkes mültecileri siyasette bir araç olarak kullanmaktan çıkmalıdır. Suriyeliler meselesi insan haklarına sığmayan bir mesele halinden çıkmalıdır. * İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri: Tuzla Geri Gönderme Merkezi'nde görevliler mültecilere kimlik göstermemelerini söylüyorlar. Çünkü buraya gelenler kayıt alınmadan otobüse bindirilip gönderiliyorlar. Bu sebeple gidenler tam olarak tahmin edilemiyor ama resmi açıklamalardan fazla olduklarını anlamak zor değil. * Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatif'ten Eyüp Sezer: Geri göndermelere ilişkin devletin açıkladığı sayı 12 bin. Ancak sadece bir derneğe bile 3 bine yakın başvuru geldi. Tahminen 12 binden çok daha yüksek bir sayı var. (Aİ/SO) |