Merve Üstünalp'in Ağdasızlar'ından detay
Kadına karşı takınılan tavrı ve cinsiyetçi yaklaşımları irdeleyen Kimin (Sanat) Tarihi? sergisi on iki kadın sanatçının katılımıyla UNIQ Gallery’de sergileniyor.
Küratörlüğünü Ezgi Yıldız ve Raşit Mutlu’nun yaptığı sergiye Can Akgümüş, Özgül Arslan, Nancy Atakan, Mehtap Baydu, Zeynep Beler, Fulya Çetin, Arzu Eş, Guerilla Girls, Sibel Kocakaya, Servet Koçyiğit, Gümüş Özdeş ve Merve Üstünalp eserleriyle katkıda bulundu.
UNIQ Gallery’de 7 Mayıs’a kadar sürecek olan serginin küratörlerinden Ezgi Yıldız bianet’e eserleri anlatırken serginin adının sanat tarihçisi Linda Nochlin’in “Neden hiç büyük kadın sanatçı yok?” makalesinden yola çıkarak verildiğini söyledi.
“Nochlin sanat kurumlarında ve galerilerde ya da koleksiyonlarda kadın sanatçı temsilinin neden az olduğuyla, beyaz yakalı erkeklerin, beyaz erkek sanatçıların neden fazla olduğuna dikkat çekmek için böyle bir makale yayınlamış. Buradan yola çıkarak sergiyi hazırladık.
“Bir sene önce planlanmış bir projeydi ancak şimdi gerçekleştirilebildik.
“Sergiye katkıda bulunan on iki kadın sanatçımız var. Makalenin aslında birebir örtüştüğü bir kolektif sanatçı grubu var. Adı Guerilla Girls. Kadın sanatçı olmanın avantajları diye hazırlanmış bir işi var. Onunla yola çıktık daha sonra sanatçıları tek tek belirledik.
“Ardından sanatçıların portfolyolarından örnek işlere baktık ya da tekrar baştan iş ürettirdik.”
Yıldız katkıda bulunan sanatçıların çoğunluğunun feminizm üzerine çalışan kişiler olduğunu belirtti.
Katılımcıların hepsinin takip ettiği sanatçılar olmasının sanatçıları belirlerken işlerini kolaylaştırdığını ifade etti.
Ezgi Yıldız sergideki eserleri şöyle anlattı...
Kadın Sanatçı Olmanın Avantajları
“Guerilla Girls, 1985’te sanat dünyasındaki alışılagelmiş kalıpları yıkmak için beş kadın sanatçıdan oluşan bir grup. Kendi yüzlerini maskelemek için goril maskesi takıyorlar.
“Maskelerin kaynağı şu: İlk yaptıkları afişlemeden sonra basındaki haberler “Guerilla” olarak değil de “Gorilla Girls” şeklinde kelime hatasıyla çıkıyor. Onlar da bunu bu şekilde sevdikleri için böyle devam ediyorlar. Sanatın tüm temsil alanlarıyla ilgili eylem yaparak sanatlarını icra ediyorlar.
Hazineler I, II
“Guerilla Girls’ün afişiyle ben Can Akgümüş’ün işlerini aslında birleştirdim. Kafası kopmuş bir tanrıça ve zincir resimleri, zincirlenmiş kadın olarak da okunabilir.
Metropolitan Müzesi
“Gümüş Özdeşin işi. Gümüş, genelde desen ağırlıklı çalışan bir sanatçı. Özel olarak bu sergi için iş üretti. Metropolitan Müzesi’ni yıkmış.
Perde
“Zeynep Beler’in adı “Perde” olan bu işinde görülen figürün cinsiyeti çok belli değil. Bir kadın narinliğinde ama kadın mı, değil mi tam olarak onu göremiyoruz.
Ağdasızlar
“Merve Üstünalp de kadının çıplaklığına dair bir gönderme yapıyor. Eski dönem resimlerinde kadın sadece görsel, estetik bir figür olarak kullanılmış. Onu çıplaklaştırıp kapanması gereken yerleri açık alarak gösteriyor. İşin adı da “Ağdasızlar.
Sessizlik
“Özgül Arslan bir perdenin arkasına geçerek kendini kimliksizleştirirken işini kendi portresiyle birlikte tamamlıyor.
Karakter Bürünmek
“Mehtap Baydu, Galeri Nev’in sanatçısı. Almanya’da yaşıyor. Bir performansının videosuyla birlikte işi sergilemeyi seçtik.
“Mehtap da 17 tane kadından birer tane elbiselerini ona vermelerini ve bu elbiselerinin yanında herhangi bir not bırakmaları rica ediyor. Kürtçe, Almanca, İngilizce, Türkçe olmak üzerine birer not alıyor.
“Performansında da bu kadınların ona verdiği elbiselerini üst üste giyiyor.
“İşin adı da ‘Karakter Bürünmek’. Aslında o kadınların hikayelerini ve karakterlerini tek tek üstüne bürünüyor ve en son elbiseleri bu hale getiriyor.
Gönderme ve Susturma
“Nancy Atakan burada kadınla erkeğin arasındaki ayrımcılığı bir anlamda yıkıyor.
“Ressam İngres’in çalıştığı bir portre bu. Kendi arkadaşlarından birinin evinde albüm karıştırırken bir fotoğrafa denk geliyor ve onların arasındaki benzerlikten yola çıkarak bu işi üretiyor. Aralarında cinsiyet dışında hiçbir fark olmadığını anlatıyor.
Düşene Kadar Salla
“Servet Koçyiğit’in 2007 yılında ürettiği bir video. Burada aslında Batı’nın oryantalizme bakmasıyla ilgili bir gönderme var ama ben doğrudan kadın üzerinden gittim.
“Arkada beş tane farklı ülkeyi temsil eden askerler var, ellerinde dansöz olduğunu düşündüğümüz ve aslında halinden memnun gibi gözüken bir kadın figür var.
Penceredeki Kadın
"Sibel Kocakaya’nın kendi ailesinin evinde çektiği bir fotoğraf. Sibel de bütün fotoğraflarında kendi bedenini kullanan bir sanatçı. O da yine kadın üzerinden çalışıyor."
İsimsiz
“Fulya Çetin’in Sanatorium’daki kişisel sergisinden seçtiğimiz bir eser.
“Kapalı perdelerin arkasında neyin döndüğünü bilmiyoruz.
"Evlerimizin perdelerini kapattığımızda arkada olan şeyi bilmiyoruz. Bunu da sanat kurumlarının perdesi olarak görebilir ya da kadını perdenin arkasına atmak gibi yorumlayabiliriz.
Sizinle Konuşamıyorum Çünkü Çok Gürültü Var
“Arzu Eş genelde bütün işlerinde yazı yazarak deseni oluşturan bir sanatçı.
"Burada sanat tarihiyle dalga geçiyor.
"Charlie Chaplin’i sanat tarihi kitabını yerken görüyoruz." (HH/YY)
* Sergi pazartesi hariç her gün 12.00-19.00 saatleri arasında UNIQ İstanbul’daki UNIQ Gallery’de ziyaret edilebilir.