Haberin İngilizcesi için tıklayın
Müftülerine resmi nikah yetkisi veren Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili tartışmalarda kilise ve sinagoglarda da nikah kıyıldığına dair iddialar üzerine HDP milletvekili Garo Paylan bir açıklama yaptı.
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, tasarıya yönelik tepkiler karşısında “Amerika’ya baksınlar, Avrupa ülkelerine baksınlar, oralarda papazlar nikah kıymıyor mu? Ne oluyormuş papaz nikah kıydırıyor da müftü niye kıydıramıyor? Sorunun cevabı çok basit. Papaz nikah kıyıyor da müftü niye kıymasın? Tabii ki kıydırabilir ne zarar var bunda. Türkiye’deki insanların birçoğu resmi nikahı ya eş zamanlı başka dini nikahla buluşturuyorlar ya da onu zaten öyle addediyorlar” demişti.
Kilise ve sinagoglarda kıyılan nikahların resmi nikah olmadığını, bu dini mekanlarda sadece dini nikah kıyıldığını hatırlatan Paylan “Çözüm, kesinlikle Patrikhaneler ve Hahambaşılığa da bu yetkinin tanınması değil, müftülere verilen resmi nikah yetkisinin, ilgili tasarıdan çıkarılmasıdır” dedi.
Hükümetin müftülere nikah yetkisi gerekçesi olarak “nikah memurlarının nikahlara yetişemediğini” söylediğini belirten Paylan, durum böyle ise daha çok nikah memuru istihdam edilmesi gerektiğini söyledi.
DR. MİNE YILDIRIM YAZDI: Resmi Geçerliliği Olan Dini Nikah Kıydırabilmek Bir Hak mı?
“Kilisede resmi nikah yok”
Paylan’ın açıklamasından satırbaşları şöyle:
“Bugün, Türkiye’de hiçbir kilise ve sinagogda resmi nikah kıymadan dini tören yapılamamaktadır. Dini törenden belirli bir süre önce veya törenle aynı gün kiliseye evlilik cüzdanı beyan edilmesi gerekmekte, aksi takdirde dini törene izin verilmemektedir. Bu uygulama konusunda azınlık cemaatlerinden herhangi bir şikayet de yoktur.
“Bırakın kilisenin kıydığı dini nikahı tanımayı, devletimiz Patrikhanelerin ve Hahambaşılığın tüzel kişiliğini bile tanımamaktadır. Bu durum, dini özgürlükler ve azınlık hakları açısından Osmanlı İmparatorluğu’nun milletler sisteminin kat be kat gerisindedir.”
“Avrupa ve ABD’deki durum farklı yansıtılıyor”
“Akdağ’ın açıklamasında referans verdiği birçok Batı ülkesinde dini nikahtan önce resmi nikah belediyede, belediyenin görevlendirdiği memurlar tarafından kıyılmaktadır. ABD’de ise eyaletlere göre nikah ritüelleri değişiklik gösterse de nikah eşitlik ilkesi gözetilerek yapılmaktadır. Dini olmayan nikahlar kadar herkesin kendi inancına göre evlenmesi de kanun önünde eşit olarak tanınmıştır.”
“Anayasa’nın ‘eşitlik’ ilkesine aykırı”
“Her konuda olduğu gibi nikah ve evlilik aktinde de ‘eşitlik’ ilkesi, bir demokrasi için olmazsa olmazdır. Yine Osmanlı’ya dönersek, Osmanlı İmparatorluğu’nda, milletler sistemi kapsamında her cemaatin kendi yaptığı dini nikah devlet tarafından resmi olarak kabul ediliyordu. Bu hak, 1926 yılında Medeni Kanun’un yürürlüğe girişiyle ortadan kaldırılmış, her gruba resmi nikah zorunluluğu getirilmiştir.
“Şimdiki tasarıda ise müftülere resmi nikah kıyma yetkisiyle birlikte Türkiye’de yaşayan tek bir din ve mezhebe bu hak tanınmaktadır. Bu durum Anayasa'nın 10. maddesi olan “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” ilkesine alenen aykırıdır.”
“Kutuplaşmayı derinleştirir”
“Resmi ve dini nikahın bir araya getirilmeye çalışıldığı bu uygulama, ‘isteyenlerin’ müftülere nikah kıydıracak olması toplumdaki kutuplaşmayı derinleştirecek, Müslüman olan/olmayan, dindar/dindar olmayan kesimleri birbirinden keskin çizgilerle ayıracaktır.”
“Memur sayısı artırılsın”
“Akdağ’ın açıklamasında dile getirdiği bir diğer husus ise nikah memurlarının nikahlara yetişemediği, sayılarının yeterli olmadığıdır. Bu noktada, hem vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayabilmek hem de memurların çalışma koşullarını iyileştirmek için daha çok nikah memuru istihdam edilmesini öneririm.” (ÇT)