Gazeteci Hilmi Hacaloğlu, haber yapmak için gittiği Kilis’te polislerce durduruldu, Sarı Basın Kartı veya Valilik izni olmadan haber yapamayacağı söylendi.
Kentte çekim yapabilmek için önce bir Emniyet amiriyle, sonra Güvenlik Şube polisleriyle, son olarak da Kilis Valiliği Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden yetkiliyle görüşerek bir günlük çekim izni aldılar.
Kilis’te “casus” korkusu
32. Gün ve Voice of America’dan Hacaloğlu bianet’e yaptığı açıklamada, polisten ve halktan konuştukları kişilerin sürekli “casusluktan” bahsettiğini, sık sık kimlik soran polislerin de kendilerine “Casus olmadığınızı nereden bilelim, kartını boynuna tak” dediğini aktardı.
“Neredeyse herkes kente dışarıdan gelenlere ‘casus’ gözüyle bakıyor. Konuştuğumuz insanlar ‘IŞİD, ABD casusları var’ diyorlar. Kentte böyle bir ruh hali yaygın.”
Her yetkili diğerini aradı
Hacaloğlu yaşananları şöyle anlattı:
“Bu sabah Antep’ten Kilis’e geldik, Kuyumcular Çarşısında çekim yapıyor, vatandaşlarla konuşuyorduk. Çarşılı esnafın derneğinin başkanı kameraman arkadaşım Volkan’ın yanına gitti, ‘Çekim yapmayın, izniniz var mı?’ diye sordu, ‘Kapat kamerayı’ dedi. O da gerginlik olmasın diye kamerayı kapattı. Kahve içmek için oturduk, o sırada bize kamerayı kapat diyen kişini karşımızda telefonla konuşuyordu.”
“Biz de kalktık, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavına (TEOG) sınavına giren çocukları çekmek üzere okula gitmek için yürümeye başladık. Valilikten 20 metre kadar aşağı inmiştik ki, arkamızdan Emniyet Müdürlüğü amiri ‘Hişşt’ diye seslendi. Kimlik sordu, gösterdik. Sarı Basın Kartı sordu. Olmadığını söyleyince, ‘Çekim yapamazsınız’ dedi. Ardından yanımıza iki motosikletli polis daha geldi. Onlar da kimliklerimize baktı, Emniyet amiri onlara ‘Gerekeni yapın’ dedi.”
“Bu kez de Güvenlik Şube Müdürlüğünü aradılar. Oradan da 15 dakika sonra iki polis geldi. Bu sırada kurum kartımı göstererek gazeteci olduğumuzu anlatmaya çalıştık. Ancak Sarı Basın Kartının dışındaki kartların geçersiz olduğunu söylediler, ‘Burada çekim yapamazsınız’ dediler. Biz de Kilis Belediye Başkanıyla ve halkla söyleşi yaptığımızı, daha önce de polisin kimlik kontrolünden geçtiğimizi söyledik, gazeteci olduğumuzu tekrar tekrar anlattık. Bunun üzerine Güvenlik Şube polislerinden biri Kilis Valiliği Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nü aradı. Yetkililerden Sinan Kürün’e yönlendirdiler. Kürün de 15 dakika kadar sonra bizim durdurulduğumuz yere geldi.”
“Sinan Kürün de önce Sarı Basın Kartınız yoksa ve Basın Enformasyon’dan izin almazsak çekim yapamayacağımızı söyledi. ‘Siz sürekli durdurulacksınız, o yüzden izin alın’ dedi. Biz kentten bu akşam ayrıldığımızı söyleyip bir günlük izin isteyince ‘Ben sizi zaten tanıyorum’ dedi, polislere de bize kefil olduğunu söyledi, şahsi inisiyatif kullandı. Bir günlük geçici izni böylece almış olduk. Bu akşama kadar çalışmaya iznimiz var.”
“Sınırda” izin almadan çekim yasak
Hilmi Hacaloğlu, “Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü yetkilisi Kürün bize, Kilis, Antep, Batman gibi bölge ve sınır kentlerinde Valilik izni olmadan çekim yapamayacağımızı söyledi” dedi.
“Yabancı basının kente geldiğini, düzen altına almak için böyle bir uygulamaya gidildiğini, gazetecilerin izin alması gerektiğini anlattı.”
Kilisliler ne diyor?
Hacaloğlu’na, sınırın diğer tarafından neredeyse hergün füze atılan Kilis’teki genel durumu ve halkın tepkisini de sorduk.
Hacaloğlu şunları anlattı:
“Gazetecilere konuşanların çoğu ‘Korkuyoruz, çocuklar çok tedirgin, kapı çarpsa bomba sanıyoruz’ diyor. Yaygın bir korku var kentte, özellikle de çocuklarda. Konuştuğumuz insanlardan çoğu ‘Oyumuzu AK Parti’ye verdik ama bizi yalnız bıraktılar’ diyor. Basına söylüyoruz ama yayınlamıyorlar, diyorlar. Konuştuklarımızın küçük bir kısmı da ‘Allah devletimize zeval vermesin, IŞİD düşman, düşman da saldırır’ diyor.” (AS)
* Hatay Halk Meclisleri raporuna göre, Suriye’de El Kaide, IŞİD ve müttefikleri olan örgütlerin kontrolündeki bölgelerden Kilis’e 11 saldırı yapıldı. 17 kişi yaşamını yitirdi, 62 kişi yaralandı. Hayatını kaybedenlerden altısı Suriye, 11’i Türkiye vatandaşıydı.