Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyetin 21 Nisan 2019'da Çubuk Akkuzulu Köyü'ndeki katıldığı asker cenazesinde maruz kaldığı linç girişimiyle ilgili davanın üçüncü duruşması Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmada Kılıçdaroğlu'na vurduğu tespit edilen sanık Yasin Çakıröz'e, kendisinin olduğu görüntüler izletildi. Çakıröz, kalabalığın içinden çıkmaya çalıştığını söyledi. Hakim "Kalabalık senin gittiğin tarafta, arkan daha tenha" dedi. Çakıröz, kalabalığın içinden çıkmaya çalıştığını yineledi. Çakıröz'e hakim "Bir el iniyor, sen öne doğru hareket yapıyorsun" dedi, Çakıröz "Ben burada tekme atmaya çalışmıyorum, iteklendiğim için arkaya yaslanıyorum" diye kendini savundu.
Sanık Niyazi Altuntaş, Kılıçdaroğlu'nun sığındığı evden çıkmasını engellediği ve CHP aracına zarar verdiğine ilişkin iddianamede yer alan tespitlere karşı kendini savundu. Altuntaş, elindeki plastik bidonu korumalara doğru attığını, PKK'ye karşı slogan attığını belirtti. Altuntaş gösterilen fotoğrafın ardından "O el benim elim, pet şişeyi atmış da olabilirim, atmamış da olabilirim" dedi. Hakimin "O nasıl şey, attın mı, atmadın mı?" sorusuna Altuntaş "Attım hakim bey" diye yanıt verdi.
"Planlı, öldürmeye yönelik linç girişimiydi"
Kılıçdaroğlu'nun koruma polisi Ali Sancar, jandarma tarafından alınan ifadesini geçerli olduğunu belirterek, öncü olarak olayın yaşandığı köye gitmeden bir gün önce koruma şeflerinin, Devlet Büyüklerini Koruma Şube Müdürlüğü'ne Kılıçdaroğlu'nun cenazeye katılacağını bildirdiğini söyledi.
Sancar, olay yerine gittiklerinde de jandarma astsubaya Kılıçdaroğlu'nun cenazeye katılacağını bildirdiklerini ve astsubayla birlikte protokol aracının nerede duracağını belirlediklerini belirtti. Sancar, kuvvet komutanlarının koruma polislerinin de cenazede olduğunu ve onlara Kılıçdaroğlu'nun katılacağını bildirdiklerini aktardı.
Sancar, cenaze töreni öncesinde kimseye şiddet uygulamadıklarını, Kılıçdaroğlu'na yönelik linç girişimi sonrasında müdahalede bulunduklarını belirtti. Hakimin "Yakın orayı sözü sizde nasıl bir etki uyandırdı" sorusuna Sancar, yıllardır polis olduğunu hatırlatarak, "Bu olayın planlı, projeli ve öldürmeye yönelik bir linç girişimi olduğunu düşünüyorum" dedi.
Olaydan sonra yaralandığını kaydeden Sancar, kendisini yaralayan şahısların tespit edilmesi halinde şikayetçi olacağını kaydetti.
Dosya ağır ceza mahkemesinde görülsün talebi
CHP Avukatı Celal Çelik, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'ın tanık olarak dinlenmesini ve mahkemenin görevsizlik kararıyla dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etti:
"Osman Kılıç'a yüklenen suç işlemeye tahrik. 'Kesin lan onu' sözü öldürün anlamında. Mustafa Gülebakan'ın 'Gömün' sözünü söylediği ve bu söz nedeniyle alenen tahrik. Tanıklardan Nuh Resimci'nin dayısının evine sığınıldığında 'Yakın' sözünden dolayı panik olduğu. Dinlenmiş olan müşteki ve tanıkların olayda bıçak kullanıldığına dair beyanları, tanıklardan birinin elinin Genel Başkanı korurken bıçakla yaralandığına ilişkin dosyaya konulan rapor, 'Yakın' diye bağırılmış olması dolayısıyla, suçun adam ödünleye teşebbüs olduğunu ve bunu değerlendirmeye yetkilinin ağır ceza mahkeme olduğu bizim tarafımızdan değerlendirilmektedir. Mahkemenin bugüne kadar görevsiz talebimizi kabul etmemesi mahkemenin nesnel davranmadığı yönünde inanç oluşturmaktadır."
Çelik, mahkemenin AK Partili siyasilerle ilgili olay olduğunda nasıl davranılacaksa o şekilde değerlendirme yapılması gerektiğini dile getirdi.
Ara karar
Mahkeme ara kararını açıkladı. Sanıklar hakkında adli kontrolün yurt dışına çıkış yasağı şeklinde devamına, duruşmaya katılmayan 4 sanığın zorla duruşmaya getirilmesine, sanık Ramazan Onbaşı'nın işlediği fiili hukuki anlamda anlayıp anlamadığına ilişkin rapor alınmasına, görevsizlik talebinin reddine karar verildi. Duruşma 7 Ekim 2021 tarihine ertelendi.
"Gerçek sanıklar adaletin karşısına çıkarılmıyor"
Duruşmayı CHP'nin Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP milletvekilleri de takip etti. Dava sürecini değerlendiren Erkek, şunları söyledi:
"Siyasi tarihimizin kara bir lekesi olan Çubuk linç girişimi davasının duruşmasındayız. Bu dava yargı bağımsız olmadığı için Çubuk'ta asliye ceza mahkemesinde görülüyor. Bu davanın Ankara Adliyesi'nde ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerekir. Organize, planlı taammüden öldürmeye teşebbüs eylemiyle karşılaştık. Bu aslında demokrasiye yönelik ağır bir saldırıydı.
"Bu saldırıyı organize edenler dışarıdan Çubuk'a getirilmişti. Burada bazı sanıklar yargılanıyor ama gerçek sanıklar, arka plandakiler adaletin karşısına çıkarılamıyor. Tüm adaletsizlikleri adaletle ortadan kaldıracağız. Bu iktidar değişmediği sürece adalet hiçbir yerde tecelli etmeyecek. Soma'da, Çorlu tren katliamı davasında Çorlu'da da Ankara Gar Katliamı davasında da Berkin Elvan'da da adalet tecelli etmeyecek. Bu adaletsiz düzeni mutlaka değiştireceğiz. Bu davanın da sonuna kadar takipçisi olacağız"
Ne olmuştu?
Kılıçdaroğlu, 21 Nisan 2019 tarihinde Er Yener Kırıkçı'nın Çubuk'taki cenaze törenine katılmıştı. Burada linç girişimine uğrayan Kılıçdaroğlu, önce bir eve sığınmış, arasından zırhlı araçla köyden çıkarılmıştı. İlk duruşması 30 Kasım 2020'de, ikinci duruşması 1 Mart 2021'de görülen davada toplam 68 sanık yargılanıyor. (KÖ)