CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerin ardından kamuya açık yapılan ilk parti grubunda konuşmasına, CHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu ve eski İstanbul vekili Eren Erdem’in tutukluğundan bahsederek başladı.
Çorlu'daki tren kazasıyla ilgili CHP'nin rapor hazırladığını söyleyen Kılıçdaroğlu, raporun yarın açıklanacağını belirtti.
ODTÜ mezuniyet töreninde, 13 yıl önce yayımlanan bir karikatürü taşıdıkları için öğrencilerin tutuklanmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, söz konusu karikatürü Twitter hesabından yayınlayacağını söyledi; diğer milletvekillerine de karikatürü paylaşma çağrısı yaptı.
Kılıçdaroğlu son olarak 15 Temmuz darbe girişiminin ikinci yıldönümünde yayınladığı mesaj hakkındaki eleştirileri cevapladı, "İki 15 Temmuz var. Biri halkın 15 Temmuz'u, ikincisi Saray'ın 15 Temmuz'u" dedi.
Enis Berberoğlu’nun tutukluluğu
“(Enis Berberoğlu için) Hiçbir suçu yok. Bir siyasal tutsak olarak hapiste tutuluyor. Seçimler oldu, öncesinde savcılığa başvurdu, 'herhangi bir suçu yoktur' diye kağıdını aldı. Sonra YSK'ya gidildi. YSK da 'Hiçbir suçu yok, milletvekili olabilir' dedi. Seçimler yapıldı ve Berberoğlu milletin iradesiyle İstanbul Milletvekili olarak seçildi. 399 gündür hapiste. Yargıtay'da dosyasına bakılmıyor.
“Yargıya en büyük itibar kaybını yargı mensupları veriyor. Hakimin hukukun üstünlüğüne göre karar vermesi lazım. Sayın Berberoğlu'nun içeride kaldığı her saat, her dakika bir hukuksuzluk örneğidir. İlgili yargıçlardan özellikle istirham ediyorum, yargıya gölge düşürmeyin, derhal gereğini yapın.”
Eren Erdem’in tutukluluğu
“Eren Erdem, eski milletvekilimiz. Milletvekiliyken hakkında soruşturma açılmıştı, açılabilir. 29 Haziran'da gözaltına alındı ve tutuklandı. Normalde davası 19 Eylül 2018'deydi. 19 Eylül'den 29 Haziran'a alındı. Niçin, hangi gerekçeyle? Nereden, kimden talimat aldılar? Efendim 'Yurt dışına kaçabilir'...
“Dokunulmazlığı kalktıktan sonra tam 39 kez yurt dışına gitti ve geldi. Kaçsaydı Eren Erdem o zaman kaçardı. Ayrıca Eren Erdem neden kaçsın ki? Suçlu değil ki, suçsuz bir insan neden kaçsın. Ne diye tutukluyorlar? 'FETÖ üyesi olmamakla beraber, iltisak' falan diye bir takım laflar var orada. Eren Erdem'in yazdığı bütün kitaplar FETÖ'nün Türkiye için ne kadar tehlikeli olduğuyla ilgili. 9 kitabı var. Türkiye'de yargının hangi noktaya geldiğini görmek için bu örneği verdim.
“Gerekçe neye dayanıyorlar? Gizli tanık. Karşı gazetesinde çalışırken, o dönem milletvekili değil. Karşı gazetesinin sahibi cep telefonuyla bir mesaj gönderiyor, 'Buna Turgay Ogur vasıtasıyla ulaştılar. Vergi borçlarımı kapatacaklar. Senin hakkında bazı suçlamalar yapmamı istiyorlar'. Bu mesaj geliyor, bu mesajı açıklıyor. 'Sen neden gizli tanığı açıkladın' diye suçlamada bulunuyorlar. Gizli tanık açıklandı ne, adam zaten söylüyor.”
Çorlu’da tren kazası
“Tekirdağ Çorlu'da bir tren kazasında derhal bölgeye Genel Başkan Yardımcımız Faik Öztrak başkanlığında bir heyet görevlendirdik. Bütün bölge milletvekilleri oraya gittiler, araştırmalarını yaptılar, bir rapor hazırladılar. Yarın bu raporu Çorlu'da kazanın olduğu yerde açıklayacağız. Önce şunu ifade etmek isterim. Ulaştırma Bakanı hemen bir açıklama yaptı, 'Aşırı yağışlar nedeniyle menfez ile ray arasındaki toprağın boşalmasından kazanın kaynaklandığını' açıkladı. Zaten fotoğrafta da görülüyordu. Menfez ile ray arasındaki açıklık aşırı yağıştan değil, o toprağın yeteri kadar baskılanmamasından kaynaklanıyor.”
ODTÜ’lülerin tutuklanması
“ODTÜ'lüler taşıdıkları pankartlarda ki hiçbirinde hakaret, şiddet yoktur ama ODTÜ'lü zekası vardır. O zekanın farkına varmak için de ayrıca zeki olmak gerekir.
“ODTÜ'lülerin bir başka özelliği var. Herkes birbirine 'Hocam' der. Çaycısı da rektörü de kantincisi de 'Hocam' der. Kimse birbirinden üstün değildir, birbirinden öğreneceği var. ODTÜ'lüler hiçbir zaman 'reis', 'başkan' diye laflar kullanmazlar. Çünkü ne reise ne de başkana tahammül ederler, herkesin aynı kültüre sahip olması gerektiğine inanırlar.
“Öğrenciler, Penguen dergisinde 13 yıl önce yayımlanan bir karikatürü taşıyor. Adı 'Tayyipler Alemi'. 'Bunu neden taşıdınız?' 13 yıl önce yayımlanmış, yargılanmış, beraat edilmiş. Beraat kararını veren hakim, hukukun üstünlüğüne göre karar vermiş ve güzel şeyler söylemiş. 13 yıl sonra geldiğimiz noktaya, demokraside ne kadar geriye gittiğimize bak. Benim Twitter hesabımdan bugün bu karikatür yayınlanacak. Bütün milletvekili arkadaşlarım bu karikatürü yayınlasınlar.
“Pinochet de Hitler de Mussolini de böyleydi. Eleştiriye tahammül edemezdi. Sen eleştiriye tahammül edeceksin kardeşim. Hapse atarak bunu önleyemezsin. Bak koydum Twitter hesabına, buyur bakalım ne yapacaksın? Hadi hakim ve savcılarınla karar ver, ne yapacaksın bakayım?”
15 Temmuz mesajı eleştirilerine yanıt
“Bilal'e anlatır gibi anlatayım. İki 15 Temmuz var. Biri halkın 15 Temmuz'u, ikincisi Saray'ın 15 Temmuz'u. Halk, parlamento direnme hakkını kullandı. Bu 15 Temmuz, halkın 15 Temmuzudur. Bu direnme hakkını kullanan halkın bir destanıdır. Bizim destan dediğimiz budur.
“Bir de sarayın 15 Temmuz'u var. Sarayın 15 Temmuzu ise halkın direnme hakkını kullanarak elde ettiği hakkı sarayın çıkarları için kullanmasıdır. Ne zaman başlamıştır, beş gün sonra 20 Temmuz'da darbe yaparak. Bir sivil darbe yaparak gerçekleşmiştir. İki konuyu halka çok iyi anlatmamız lazım.
“Niye kontrollü darbe dedik buna? Bilinen. Darbenin olacağı biliniyordu. Aksini söyleyen bir kişi bile yok. Erdoğan dahil.” (ÇT)