Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesiyle ilgili "Öldüren kişinin polis olması, o kişinin canlı yakalanmayıp da öldürülmesi üzerinde durmamız gereken noktalardır. Yeteri kadar koruyamıyorsak ciddi sorun vardır" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Son bir haftada yaşanan olayları hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Nereye gidiyor bu ülke? Türkiye yönetilmiyor. Ne olduğu belli değil. Bu ülkenin istihbaratı yok mu? Bu ülkenin devleti yok mu? Ne oluyor böyle? Kim, kimler Türkiye Cumhuriyeti'ni bu hale getirdi?” dedi.
Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) geçtiği habere göre Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Kimse sorumluluk almıyor”
“20 Temmuz'dan bu yana 843 güvenlik görevlisi şehit oldu.
"Siyasi sorumlusu kim bunların? Biri çıkıp, 'Bu işin siyasi sorumluluğu bana aittir. Ben önleyemedim. Bu nedenle görevi bırakıyorum' dedi mi? Demedi. Niye demiyor? Bu işin sorumlusu kim?
“Dünyanın her tarafında bu işin sorumluları ülkeleri yönetenlerdir; ama hiç kimse sorumluluk almıyor.
“Terörü önleyecekseniz radikal, cihatçı gruplara kucak açmayacaksınız. Onlara silah göndermeyeceksiniz. Onları korumayacaksınız. Onların arkasında durmayacaksınız.
“Türkiye’ye yakışmıyor”
“Karlov'un suikastla öldürülmesi haince bir saldırı. Bu yakışmıyor Türkiye'ye.
“Öldüren kişinin polis olması, ayrıca üzerinde durmamız gereken bir noktadır. O kişinin canlı yakalanmayıp da öldürülmesi ayrıca üzerinde durmamız gereken bir noktadır. Kimse yok, niye canlı yakalamıyorsun?
“Hiçbir yabancının kendi ülkemizde bir suikasta kurban gitmesini istemiyoruz. Onları korumak Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefidir. Yeteri kadar koruyamıyorsak ciddi sorun var.
“2016’da 3 darbe”
“Türkiye’de 2016’da üç darbe oldu. Yüzde 49,5 oy alan Ahmet Davutoğlu başbakanken, saraya davet edildi. Elinden istifa dilekçesi alındı, kapının önüne konuldu. Bu demokrasi darbesi değil de nedir? Bu mudur demokrasi?
“15 Temmuz darbe girişimi, başarıya ulaşmadı. Hep birlikte mücadele ettiğimiz için başarıya ulaşmadı; ama birisi çıktı 'Bu darbe girişimi Allah'ın bir lütfudur' dedi.
“20 Temmuz'da OHAL ilan edildi. Üçüncü darbe girişimi süreci başladı. Parlamento tümüyle devre dışı bırakıldı.
“Yapılan rejim değişikliği”
"Her darbeci geleceğini güvence altına almak ister. Geleceğini güvence altına alacak hukuk normu anayasadadır. 20 Temmuz darbesinden sonra şimdi başkanlık uygulamasıyla 20 Temmuz darbecileri güvence altına alınıyorlar.
“Yapılan bal gibi rejim değişikliğidir. Parlamenter demokratik sistemi kaldırıp, dikta yönetimine uygun bir rejim getiriyorlar.
“Bize satamadılar, Bahçeli’ye sattılar”
"Seçimden sonra Meclis'e gelip tarafsız cumhurbaşkanı olacağım diye yemin edecek. Çünkü o maddeyi değiştirmiyorlar.
“Cumhurbaşkanlığı makamı devletin sigortasıdır. Cumhurun başkanı, şimdi cumhurun değil; partinin başkanı olacağım, diyor. Sen partinin başkanı olursan cumhurbaşkanı olamazsın. Partinin başkanı, cumhurbaşkanı, tepede diktatör olursun kardeşim başka bir şey olamazsın.
“Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinin 12'sini ben atayacağım diyor. HSYK yargıçlarının da 12'den 6'sını cumhurbaşkanı belirliyor. Sonra yargı bağımsızdır diye bize satmaya çalışacaklar. Bize satamazlar ama Bahçeli'ye sattılar.
“Atatürk’e Meclis’i feshetme yetkisi verilmedi”
“Anayasa değişiklik teklifinde, cumhurbaşkanına Meclis'i feshetme yetkisi veriliyor.
“1924’te yapılan anayasa görüşmelerinde benzer bir madde Atatürk'e verilmesi için tartışıldı.
“Ancak Kurtuluş Savaşı'nı yöneten Gazi Meclis, ‘Ben bir kişiye Meclis'i feshetme yetkisi vermem’ dedi. İsterse Mustafa Kemal Atatürk olsun. Burada milletin iradesi vardır, deniliyor.
“Şimdi tarihi unuttuk. Meclis’in ne anlama geldiğini de unuttuk. Bir diktatöre TBMM'yi fesih yetkisi veriliyor. Vermeyeceğiz arkadaşlar, vermeyeceğiz.
“140 yıllık parlamento deneyimini çöp sepetine atıyorlar”
"Bugün bu anayasa değişikliği, TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşülecek. Arkadaşlarımıza şunu söyledik. Hiçbir değişiklik önergesi vermeyeceksiniz.
“Verdiğiniz her önerge bunu meşrulaştırır. Hiçbir önerge verilmeyecek. Tarihe not düşmek için ne gerekiyorsa söyleyeceksiniz.
“140 yıllık parlamento deneyimini çöp sepetine atıyorlar. Hangi milliden bahsediyorsun sen? Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir dikta yönetimi yoktur. İlk kez bizde olacak.
“Kendi darbelerine anayasal statü kazandırmak istiyorlar. Size sözüm söz, buna izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti birilerine teslim edilemez. Türkiye Cumhuriyeti el kaldırıp, indirilerek rejim değişikliği yapılacak bir ülke değildir. Herkes aklını başına alsın." (EKN)
Fotoğraf: Abdülhamid Hoşbaş - Ankara / AA