TGC Yönetim Kurulu, önerilerini, Basından Sorumlu Devlet Bakanı Beşir Atalay, Meclis Başkan vekili Salih Kapusuz, Basın Yayın Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşlara gönderdi.
TGC, gazetecinin tanımının genişletilmesi, Yazılı Sözleşme Şartını yerine getirmeyen işverenlere cezai işlem yapılması, aktin feshine ilişkin düzenlemelerin ayrı bir bölüm halinde detaylandırılması, kıdem tazminatı tanımının daha net yapılması ve kıdem tazminatı hakkının 5 yıldan 1 yıla indirilmesi, istifa halinde de kıdem tazminatına hak kazanılması gibi bir dizi öneri yaptı.
1990'dan sonra girilen tekelleşme sürecine dikkat çekilen çalışmada, gazetecinin "işçi statüsü"nde çalıştırılmaya başlanması ve fikri ürününün hiçe sayılmasına yol açan "havuz sistemi"ne değinildi.
1952'de yürürlüğe giren 5953 Sayılı Yasada bir tek 1961'de 212 Sayılı Yasa ile olumlu değişikliklere gidildiğini belirten Komisyon, son 15 yılda Basın İş Yasası'nın uygulanmamasının gazetecinin haklarının sınırlandırılmasına yol açtığını vurguladı.
TGC'nin 10 başlık halinde ilettiği metinde şu öneriler yer alıyor:
Gazetecinin Tanımı
TRT ve özel televizyonlar ile radyoların haber birimlerinde çalışanların yanı sıra yazılı basında, medyada gazetecilik işi yaptığı halde 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışanlar, İnternet gazeteciliği yapanlar da 5953 sayılı yasa kapsamına alınmalıdır. İstisna akti veya neşir sözleşmesine göre çalışan "serbest gazeteciler", Basın İş Kanunu hükümlerine tabi olmayıp Borçlar Kanunu hükümlerine tabi çalışmaktadır. Serbest gazetecilerin, hatta işsiz gazetecilerin de korunması açısından Basın İş Kanunu kapsamına alınması uygun gözükmektedir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak 5953 sayılı yasadaki gazeteci tanımı yeniden yapılmalı ve kapsamı genişletilmelidir.
Genişletme sırasında taşeronlaştırma nedeniyle gazetecilik iş kolu dışında kalan ancak gazetecilik yapanları da kapsayacak bir tanım geçerli kılınmalıdır.
İş Yasası'ndaki "alt işveren" tanımı,haber,fotoğraf,program,yorum üreten alt işveren çalışanlarının 5953 sayılı yasa kapsamında olduğuna açıkça yer verilmelidir.
Yazılı Sözleşme Şartı
Yasada sözleşmenin yazılı olarak yapılmasının öngörülmesine rağmen bu hüküm de kimi zaman, kimi işyerlerinde uygulanmamaktadır. Bu hükmün uygulanması ile ilgili ciddi bir cezai yaptırımın yanı sıra Bakanlık tarafından denetim mekanizmasının da işletileceği yasada yer almalıdır.
Aktin Feshi
Yeni çıkan 4857 sayılı yasanın sistematiğine uygun olarak Basın İş Yasası'nda da aktin gazeteci tarafından feshi, işveren tarafından feshi, nedenleri ile birlikte açıkça belirtilmeli ve ayrı madde başlıkları halinde yer almalıdır.
Kıdem Tazminatı
Basın İş Yasası'nda kıdem tazminatı ile ilgili madde, diğer iş yasalarından farklı olarak "kıdem hakkı"nın kazanılmasını, "gazetecinin meslek kıdemi" süresiyle başlatmaktadır. Bu tanım, uygulamada tartışmalara ve farklı yorumlara neden olmaktadır. Bu nedenle kıdem tazminatı tanımı yasada daha net bir biçimde yer almalıdır.
Ayrıca kıdem tazminatına hak kazanma süresi, 4857 sayılı yeni İş Kanunu'nda bir yıl iken, 212 sayılı yasada beş yıllık bir mesleki kıdem süresi aranmaktadır. Bu çerçevede gazeteciler için de kıdem tazminatına hak kazanma süresi beş yıldan bir yıla indirilmelidir. Gazeteciler için kıdem tazminatına hak kazanma koşulu sayılan gazetecinin meslekteki kıdeminin 5 yılı doldurmuş olması koşulu kötüye kullanılmanın da önünü açtığı için değiştirilmelidir.
İstifa Halinde Kıdem Tazminatı
İstifa halinde kıdem tazminatına hak kazanılması da, gazetecinin iş güvencesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır. 1961 yılında 212 sayılı yasanın çıkarılması sırasında geçici bir madde ile bu hüküm yasaya eklenmişti. Daha sonra toplu iş sözleşmelerine konan hükümlerle istifa halinde de gazeteciye kıdem tazminatı ödenmesi dönemi başlamıştır.
Sendikasız dönemle birlikte bu hak da ortadan kaldırılmıştır. Oysa "halkın doğru bilgilendirilmesi" açısından kamusal bir hizmet yapan gazetecinin iş güvencesinin güçlendirilmesi, istifa halinde de kıdem tazminatı hakkına sahip bulunması tartışılmayacak bir zorunluluktur.
Böyle bir değişiklik editoryal bağımsızlık açısından da gerekli görülmektedir.
Mesleki Fesih Hakkı
Basın İş Yasası'nın 11. Maddesine göre, gazetenin veya yayın organının "veçhe ve karakterinde", bir başka deyişle dünya görüşü ve siyasi çizgisinde meydana gelen değişikliğin gazetecinin onurunu ve prestijini sarsması halinde kıdem tazminatı hakkı doğmaktadır.
Bu madde metinde, yasada genişletilerek daha net, açık ve anlaşılır hale getirilmelidir.
İhbar Tazminatı
Kıdem tazminatına hak kazanma süresinin bir yıla indirilmesinin yanı sıra ihbar önelleri ile ilgili maddenin de değiştirilmesi gerekmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu'nda işten çıkarılma durumunda 4 yıllık hizmeti olan bir işçi için ihbar öneli 8 hafta iken aynı durumda olan bir gazeteci için bu süre 4 haftadır.
İhbar tazminatları konusunda da 4857 sayılı yasa ile 5953 sayılı yasa arasında paralellik sağlanmalıdır.
Çalışma Süresi
5953 sayılı yasada gazetecinin günlük çalışma süresi 8 saat, haftalık çalışma süresi de 48 saat olarak belirlenmiştir. 4857 sayılı yasada haftalık çalışma süresi ise 45 saattir.
Gazetecinin çalışma koşullarının ağırlığı dikkate alınarak çalışma süresi düşürülmeli, haftalık izin süresi de iki güne çıkarılmalıdır.
Fazla Çalışma, Bayram Tatili ve Ek İşler
4857 sayılı yasaya paralel olarak 5953 sayılı yasada da yıllık fazla çalışma süresi belirtilmelidir. "Havuz Sistemi" nin önlenmesi amacıyla gazeteciye yaptırılacak ek işler veya mukavele dışı yazılar için ücret ödenmesi ile ilgili hüküm, 5953 sayılı yasada daha net bir biçimde ifade edilmeli, yazılı sözleşmelerin yasaya aykırı şekilde düzenlemeyeceği hükmü yer almalıdır.
Stajyer çalıştırılması
Yasada mesleğe ilk kez giren stajyer muhabirlerin deneme süresi üç aydır. Stajyer sayısının da, yazı işleri kadrosunun yüzde onunu geçemeyeceği hükme bağlanmıştır. Ancak uygulamada bu hükme uyulmamaktadır. Stajyerlik süresi üç ayı aştığı gibi kimi durumlarda üç, hatta dört yıla çıkabilmektedir. Stajyer gazeteci sayısı da, yazı işleri kadrosunun yüzde onunu geçmektedir.
Bu hükmün uygulanması için işverenler açısında ciddi yaptırımlar getirilmeli, yasa metni stajyerlerin haklarını koruyucu anlamda yeniden düzenlenmelidir. Stajyerlik tanımının gazetecinin meslek yaşamında bir kez geçerli olduğu da bu arada vurgulanmalıdır. (EÖ/BB)