Kıbrıs’ta gazetecilik yapanlar için hazırlanan ve medyada sıklıkla kullanılan bazı ifadelere “karşı tarafı incitmemek” adına alternatif ifadelerin gerekçeleriyle birlikte sıralandığı “Önem Taşıyan Kelimeler: Kıbrıs'taki Gazetecilik İçin Bir Sözlük” ile ilgili adada ortaya konan tepkileri sözlüğün yazarlarından gazeteci-aktivist Esra Aygın ile konuştuk.
Sözlüğün yayınlanmasının ardından yine sözlük yazarlarından olan Maria Siakalli, Rum kesiminde tehdit ve hakaretlerle karşılaşmış, hatta Türkiye’de yüksek lisans yaptığı gerekçesiyle “ajan” suçlamalarına maruz kalmıştı.
TIKLAYIN - Kıbrıs'ta Gazetecilik İçin Sözlük
“Güney’de liderlerin çarpıtmaları tetikledi”
Kıbrıs’ın Kuzey’inden genelde olumlu tepkiler gelmesine karşın Güney’den hayli olumsuz tepkiler geldiğine dikkat çeken Aygın, bunun önemli nedenlerinden birinin Güney’de liderlik düzeyindeki söylemler olduğuna dikkat çekiyor.
Kıbrıslı Rum lider Anastiadis'in ve Dışişleri Bakanı’nın sözlükle ilgili çarpıtarak açıklamalar yaptığını ifade eden Aygın ”Sanki bu sözlük tarihi değiştirmeye çalışıyor, inkar ediyor, sanki gazetecilere sansürlü kelime listesi veriyormuş gibi hiç gerçekle ilgisi olmayan açıklamalar yaptılar. Bunun üstüne anaakım medyanın büyük kısmında ve sosyal medyada linç kampanyası başladı” diyor ve ekliyor:
“İki tarafta da Kıbrıs'ın hala savaşmaya devam etmesini isteyenler var ama liderlik düzeyinde bu tarz tepkiler geldiğinde bu insanlar cesaretlendirilmiş oluyor. Bence işin temeli buydu.”
Aygın, liderlik düzeyinde yapılan açıklamaların ifade özgürlüğüne, demokrasiye vurgu yapmasının gerekliliğine dikkat çekerken, barış gazeteciliğinin, gazetecilik etiğinin geliştirilmesi için bu gibi çalışmaların önemine de liderlik düzeyinde önem atfedilmesi gerektiği görüşünde:
“Bunun tam tersi olduğu zaman bu tarz hazır bekleyen faşist gruplar cesaret buluyorlar.”
“Kuzey’de tepkiler olumlu”
Peki, Kuzey’den gelen tepkiler nasıldı?
Adanın Kuzeyinden gelen tepkilerin genelde olumlu olduğunu ifade eden Aygın, sözlük çalışmasına katılmayan, ortaya konan fikirleri beğenmeyenler olduğunu ama tepkilerin hep eleştiri düzeyinde kaldığını, hakaret ya da tehdit yaşanmadığını dile getirdi.
Aygın, Kuzey Kıbrıs yönetiminden de ne eleştirel olarak ne de destekleyici herhangi bir açıklama yapılmadığını belirtirken gazetecilerin, basın örgütlerinin ise sözlük çalışmasını olumlu karşıladıklarını ve sahiplendiklerini söylüyor.
“Güney’in yaşadıklarını 15 yıl geride bıraktık”
Bu durumu çok olumlu değerlendirdiğini ifade eden Aygın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben bu adayı ve toplumların yapısını bildiğimi sanıyordum. Bildiğimin çok ötesinde bazı gerçekler olduğunu gördüm son dönemde.
“Biz Kuzey'de Kıbrıslı Türkler olarak aslında bugün Rum tarafında yaşananları 15 yıl önce yaşadık. Bu kavgaları 90'ların sonlarında ve 2000'lerde verdik.
“Herhangi bir tabu haline gelmiş bir şeyi yıkmaya çalıştığınızda 90'ların sonunda 20000'lerin başında benzer tepkilerle karşılaşırdınız Kuzey'de. Hakaretler hatta tutuklamalarla karşılaştık.
“Ancak toplum bununla mücadele etti, sokaklara döküldü ve bu durumu kabul etmeyeceğini ortaya koydu.
“Biz o zaman bu kavgayı verdik ve ifade özgürlüğümüzü, resmi söyleme katılmama özgürlüğümüzü, liderliğe katılmama özgürlüğümüzü o zaman tesis ettik.
“Kuzey’de Afrika Gazetesine saldırı sonrası tepkiyi gördüler”
“Kıbrıs'ın kuzeyindeki milliyetçi kesimlerin şu an suskun kalmasının önemli nedenlerinden birisi kısa süre önce yaşanan Afrika Gazetesi'ne yapılan saldırıya toplumun verdiği tepki.
“Böyle bir şeyi en son yapmaya çalıştıklarında aldıkları tepkiyi gördüler. 5 bin kişiyi aşkın kişi sağanak yağmur altında o akşam sokaklara döküldü.
“Bu insanların hepsi Afrika gazetesinin okuru ya da destekçisi değildi. Bu insanların derdi ifade özgürlüğümüze ya da bir gazetenin ifade özgürlüğüne bu şekilde saldırılmasıydı. Bu çok açık ve net bir tepkiydi.
“Tabularımıza dokunduk”
“Biz tabularımıza çoktan dokunduk. Kıbrıs'ın kuzeyinde artık 74'teki askeri operasyona işgal diyen çok sayıda gazeteci var. Ya da Güney'deki yapıya Kıbrıs Cumhuriyeti diyen çok gazeteci var.
“Bunlar artık bizim için tabu değil. Bunlar bizde de tabuydu ve biz bu tabulara dokunduğumuz için sert tepkilerle karşılaştık.”
“Siakalli'ye destek, saldırıların yanında kısıtlı kaldı”
Aygın’a son olarak Maria Siakalli'ye yönelik tehdit ve hakaretler sonrası Güney'den gelen olumlu tepkileri sorduk.
“Tabii ki geldi olumlu tepkiler ama umduğumuz gibi olmadı. Hatta Siakalli’ye Genel Sekreteri olduğu Yazarlar Birliği gibi toplumun en aydın kesimlerinden biri olması beklenen birlik bile sahip çıkmadı. Bazıları meseleyi onun istifasını istemeye kadar vardırdı.
“Belli siyasi partilerden, sivil toplum örgütlerinden gelen destek açıklamaları saldırıların yanında kısıtlı kaldı.” (EKN)