Kıbrıs adası, hem Türkiyeliler, hem Yunanistanlılar hem de Kıbrıslılarca "bir iç çekme ve üzüntü" ile hatırlanan bir geçmişe sahip. Panikos Neokleus'un kaleme aldığı "Tarihe Işık Tutan Anılar: 1955-1974 Kıbrıs", o dönemde adada yaşayan halkların acılarına ve tanıklıklarına ışık tutuyor.
Kitabın tanıtımı için İstanbul'da biraraya gelen Neokleus, Fethi Akıncı ve Yannis Maratheftis; Kıbrıslıların, Türklerin ve Yunanlıların, savaş için değil barış için çalışması gerektiğini düşünüyor.
Kıbrıslılar Bilim, Eğitim, Sağlık ve Dayanışma Derneği (KIBES) ve Yunanistan Kıbrıs Dernekleri Federasyonu'nun (O.K.O.E) düzenlediği etkinlikte Akıncı ile Maratheftis'in Kıbrıs harekâtı sırasında yaşadıklarını konu alan belgesel de gösterildi.
Neokleus, konuşmasına "Türkçe konuşabilseydim daha mutlu olurdum ama ne yazık ki öğretmenlerim bana Türklerden nefret etmem gerektiğini öğretti" diyerek başladı, milliyetçi olmadığını, tüm halklara saygı duyduğunu söyledi.
1974'te adada savaşmış olan Neokleus; savaşın, toplumların hafızalarında bıraktığı etkileri keşfetme serüvenine, bu iki halkın aslında kardeş olduğu düşüncesiyle koyulmuş.
Khora ve Kalkedon Yayınları'ndan çıkan kitapta Kıbrıslı Türk ve Rumların hatıraları yer alıyor. Kitabın İngilizce çevirisi de yayımlanacak.
Bu yazarın ilk kitabı değil. Neokleus 1974 harekâtının etkilerini gün ışığına çıkarmak üzere ilk olarak dönemin tanığı KIbrıslı Rumlarla yaptığı söyleşileri "Kıbrıs 1974 Göz Ardı Edilenler" kitabında toplamış. Maratheftis'in de bir anısı yer alıyor.
Maratheftis, 21 Temmuz 1974'te, Kıbrıs'ın Lefke köyüne baskın yapan askerlerden. 35 yıl sonra Neokleus'un kitabında Maratheftis'in anılarını okuyan Akıncı, Maratheftis'i vuran kişinin kendisi olduğunu anlamış. Akıncı, bunu keşfettiği anda yazarı aramış ve Maratheftis ile bağlantıya geçmek istediğini belirtmiş. İşin ilginç yanı Akıncı'nın, çatışma esnasında Maratheftis'i öldürmüş olduğunu düşünmesi. Maratheftis, Akıncı'nın bu isteğini kabul etmiş ve yazara demiş ki: "Eğer o beni vurmasa ben onu öldürecektim".
Maratheftis'in bu kelimeleri ve Neokleus'un son kitabında yer alanlar, savaşın acımasızlığını gözler önüne seriyor. Neokleus'un ikinci kitabı için konuştuğu 30 kişiden biri olan Yorgos Liasis, 1974 harekâtının başladığı günü şöyle hatırlıyor:
"20 Temmuz 1974'te, sabah erken saatlerde alçaktan uçup korkunç gürültüler çıkaran Türk Hava Kuvvetleri herkesin üzerine dehşet ve panik yaymaktaydı."
Kitapta döneme ait anılarına yer verilmiş olan Kıbrıs Türklerinden Mehmet Karpazlı ise "Elenlerin onları öldürmek istediğini duyarak" büyümüş.
Akıncı'nın etkinlikte gösterilen belgeselde söylediği "Topraklarımızı çiçek bahçeleri yerine mayın tarlaları ile donattık" sözleri, savaşmış toplumların yaşayabilecekleri pişmanlıkları gözler önüne seriyor. Maratheftis'e göre ise "savaşlar, mantığın bittiği yerde" başlıyor.
Gösterimin sonunda konuşan sıkı dostlar, Neokleus sayesinde tanıştıktan sonra çatışmanın olduğu noktaya "barış için savaşmak" amacıyla bir kez daha gitmişler.
Akıncı ve Maratheftis, şimdilerde birlikte Rum okullarını gezip oradaki öğrencilere kendi hikâyeleri üzerinden "barışı ve kardeşliği" anlatıyor. Bu ikili, yaptıkları çalışmalar ve dostlukları ile Kıbrıslı Rum ve Türkler için gıpta edilebilecek bir örnek ortaya koyuyor. (IK/HK)
* Panikos Neokleus, Tarihe Işık Tutan Anılar / 1955-1974 Kıbrıs, çeviri: Melis Kızıldağ, Kalkedon Yayınları, İstanbul, 2011