28 Temmuz'da başlayacak Konut Edindirme Yardımı (KEY) geri ödemeleri, eski yasa "aile reisi" diyerek erkekleri kast ettiği için, özellikle boşanmış çalışan kadınları dışarıda bırakıyor.
bianet bu eşitsizliğin ve ayrımcılığın mağduru iki kadınla görüştü. Aydın'daki Ürfiye Şeker, KEY uygulamasının sona erdiği 1995'te emekli olmuş. O zamana kadar kamuda ebe olarak çalışan Şeker KEY geri ödemelerinden yararlanamayacağını öğrendiğinden beri çok kızgın.
Şeker: Boşanmanın cezasını mı ödetiyorlar?
Şeker, "Bunu haksız, özellikle boşanmış kadınlara karşı bir ceza olarak görüyorum" diyor.
"Geri ödemede alabileceğim paranın çok cüzi olduğunu biliyorum. Belki yalnızca bir YTL alacağım. Ama ekonomik durumum elverse, parasında değilim, sırf bu haksızlığı ispatlamak için hakkımı aramak istiyorum. Zaten hayatta ayrımcılığa uğruyoruz, bir de boşanmanın cezasını mı ödetiyorlar? Boşanmayacak mıydık?"
Ziraat Bankası, en yüksek KEY geri ödemesini bin 391 YTL olarak hesaplamış durumda. 8,5 milyon kişiye toplam 2.8 milyar YTL ödenecek.
CHP Milletvekili Canan Arıtman, yasa değişikliği Meclis'te görüşülürken kadınların kayba uğramaması için verdiği değişiklik önergesinin AKP oylarıyla reddedildiğini bianet'e anlatmıştı.
Tavuz: Daha baştan ayrımcılık var
Şenay Tavuz halen hazine avukatı olarak çalışıyor. KEY kesintilerinin geçerli olduğu dönemde çeşitli illerde Maliye Bakanlığı'na bağlı olarak çalışan bir hazine avukatıymış. 2000'de boşanmış.
"Kesinti sadece erkeğin maaşından yapılmışsa, sadece onun geri ödeme alması mantıklı" diyebileceklere bir yanıtı var: "Ortak bütçeye bakmak gerek Erkeğin maaşından kesinti yapıldığında, bu kadının maaşından ortak bütçeye daha çok katkı var demektir. Yine ayrımcılıkla karşı karşıyayız. Ayrıca kesintiler kadın erkek ayrımı gözetmeden herkesten ayrı ayrı yapılmalıydı. Kadınların konut edinme hakkını da kısıtlamış oluyorlar."
Tavuz durumu biraz daha inceledikten ve feminist hukukçularla görüştükten sonra hukuki yollara başvurabileceğini söylüyor. "Dava açılacaksa, ben de açmaya hazırım. Hâlâ aile reisliği kavramı hortlatılıyor yeni yasalarda." (TK/EZÖ)