Haberin Kürtçesi için tıklayın
Pakistan ile Hindistan arasında yıllardır süren Keşmir sorununda artan gerilimi azaltacak bir gelişme yaşandı. Pakistan düşürdüğü Hindistan'a ait savaş uçağının pilotunu ülkesine iade ediyor.
Pakistan Başbakanı İmran Khan, 27 Şubat 2019 Çarşamba günü düşürülen Hindistan'a ait bir savaş uçağının pilotunu iade edeceklerini dün duyurdu.
Khan’ın, pilotu "barışçıl niyetlerinin göstergesi olarak serbest bırakılacağını" söylediği bu açıklama ikisi de nükleer silah sahibi iki ülke arasında gerilimin artması endişesini azaltmıştı.
CNN’in bölgedeki muhabiri Bianca Britton Pakistanlı yetkililerin gözaltındaki Hindistanlı pilot Abhinandan Varthaman'ı teslim etmek üzere Hindistan sınırına götürdüğü bilgisini geçti. CNN muhabiri sınırın Hindistan tarafından insanların pilot Varthaman'ı karşılamak için beklediğini de söyledi.
TIKLAYIN - Keşmir Sorununun Tarihi
Pakistan, Hindistan jetlerinin Keşmir'in kendi kontrolündeki bölgede sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle bu ülkeye ait iki savaş uçağını düşürdüğünü açıklamış, jetlerden birinin pilotu Yarbay Abhi Nandan, Pakistanlı güçlerce yakalanarak gözaltına alınmıştı.
İki ayda en az 51 kişi öldü, 29 kişi yaralandı
18. yüzyıl ortalarından beri İngiltere'nin sömürgesi altında olan Hindistan ve Pakistan'ın 1947'de bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından iki ülke arasında dört savaş ve sayısız sınır çatışmaları yaşandı. 2019'da yaşanan çatışmalar ise şöyle:
22 Ocak Salı: Hindistan'ın Cammu Keşmir bölgesinde Shopian kentine bağlı Shirmal köyünde güvenlik güçleriyle direnişçiler arasında çatışma çıktı. Dört direnişçi öldürüldü.
10 Şubat Pazar: Hindistan'ın Cammu Keşmir bölgesinde güvenlik güçleriyle direnişçiler arasında çıkan çatışmada beş direnişçi öldürüldü.
13 Şubat Çarşamba: Pulwama şehrinde bulunan özel bir okulda, saat 14:00 civarında bir sınıfta patlama meydana geldi. Patlama sonucu 28 öğrencinin yaralandı.
14 Şubat Perşembe: Keşmir'in Hindistan kontrolündeki bölümünde bomba yüklü araçlarla saldırılar düzenlendi. En az 40 kişi öldü. Saldırıyı Keşmir'in Pakistan'a bağlanması için mücadele verdiğini söyleyen cihatçı örgüt Ceyşi Muhammed üstlendi.
15 Şubat Cuma: Hindistan hükümeti, saldırılardan Ceyşi Muhammed'i sorumlu tutsa da Pakistan'ı da örgütü engellememekle suçladı. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, "Terörist gruplara ve onların efendilerine sesleniyorum. Büyük bir hata yaptılar. Çok ağır bir bedel ödeyecekler" dedi.
26 Şubat Salı: Hindistan Hava Kuvvetlerine bağlı savaş uçakları, Pakistan hava sahasına girerek Balakot bölgesinde hava operasyonu düzenledi. Hindistan, operasyonlarda çok sayıda Ceyşi Muhammed militanının öldürüldüğünü söylese de Pakistan can kaybı yaşanmadığını iddia etti ve Hindistan'ın düşmanca yaklaşımına yanıt verileceğini belirtti.
27 Şubat Çarşamba: Hindistan ve Pakistan'a ait savaş uçakları önce Keşmir'in Hindistan kontrolündeki bölgesinde, ardından da Pakistan kontrolündeki tarafında karşı karşıya geldi. Pakistan iki Hint savaş uçağının düşürüldüğünü ve bir pilotun yakalandığını söyledi. Hindistan ise bir uçağın düştüğünü teyit etti ancak olayın Pakistan uçakları ile girilen çatışma sonucu yaşandığı iddialarına dair bir açıklama yapmadı. Hindistan iki pilotunun yanı sıra bir de sivilin öldüğünü belirtti.
Keşmir sorununun dünü bugünüKeşmir'in egemenliği için 1947-1948, 1965 ve 1971 yıllarında, Hindistan ile Pakistan arasında savaş boyutlarında değerlendirilebilecek üç büyük çatışma yaşandı. İlk büyük çatışma, Hindistan ve Pakistan'ın bağımsızlıklarını kazanmalarının hemen ardından, Pakistan'ın Jammu-Keşmir'e girmesi ve bölgenin Hindu Mihracesinin daveti üzerine Hindistan'ın müdahale etmesi sonucu çıktı. Bu çatışmanın sonunda Keşmir'in üçte biri Pakistan'ın, geri kalanı ise Hindistan'ın kontrolüne girdi. Pakistan, iki devletin birbirinden ayrıldığı dönemde yapılan antlaşma gereğince, Keşmir halkının büyük çoğunluğunun Müslüman olması sebebiyle- Keşmir’in Pakistan’a bağlanması gerektiğini ileri sürüyor. Nüfus sayımıKeşmir'de Pakistan'ın bu talebi doğrultusunda 1941 yılında Büyük Britanya tarafından nüfus sayımı yapılmıştı. Bu sayıma göre bölge nüfusunun yüzde 77’si Müslüman, yüzde 20’si ise Hindu olduğu belirlenmişti. 2017'de Hindistan’ın kontrolünde bulunan Keşmir vadisindeki nüfus sayımına göre bölgedeki nüfusun yüzde 93’ünü Müslüman, yüzde 3’ü ise Hindu. Pakistan, özellikle nüfusun çoğunluğunun Müslüman olması nedeniyle ve kaynağı Hindistan’da bulunan Pencap (Beş Su) nehirlerinin önünün kesilmemesi amacıyla, Keşmir’de Hindistan egemenliğine karşı çıkıyor. Zira Pakistan için hayati öneme sahip olan bu nehirler, kaynağını Keşmir’den alıyor. Pakistan bu nehirlerin üst kesimlerini denetim altında alıp hidroelektrik santralleri kurmayı hedefliyor. Çin nasıl dahil oldu?Çin ise, Keşmir Sorununa 1962 yılında Hindistan ile girdiği bir savaş neticesinde taraf oldu. Bu savaşta Keşmir’in doğusunda bulunan ve Aksai Çin olarak adlandırılan bölgeyi ele geçirdi. Çin, bu toprak parçasının Keşmir’e ait olmadığını ve Çin’de özerk bir bölge olan Tibet’in uzantısı olduğunu ileri sürüyor. Hindistan ise Çin’i işgalci olarak tanımlıyor ve Aksai Çin bölgesini terk etmesini istiyor. Çin'in bölgeyi işgal etmedeki asıl çıkarı ise Aksai Çin üzerinden, Tibet ve Sinkiang eyaletlerini birbirlerine karayoluyla bağlayabilmesi oldu. Çin bu karayolundan vaz geçmek istemiyor. Barış çabalarıKeşmir meselesinin çözümü ve kalıcı barışın sağlanması için tüm bu yıllar boyunca küçüklü büyüklü denemeler oldu. Bunların arasında 21 Şubat 1999'daki teşebbüs önemliydi. Bu tarihinde, iki devletin Başbakanları Lahor’da buluşarak, bir deklarasyon yayınlamıştı. Lahor Deklarasyonu olarak adlandırılan bu belgede taraflar sorunun çözümü için karşlıklı çaba sarfetme sözü vermişti. 2004 müzakereleriBu deklarasyonun rüzgarıyla 2004'te daha ciddi bir adım atıldı. İki ülke ortak bir deklarasyon daha yayınladı. Bu deklarasyonda "Pakistan’ın sınır aşan terörizmle mücadele edeceği, Hindistan’ın ise Keşmir sorununun çözümü için Pakistan ile diyalog kuracağı" kayıt altına alındı. Deklarasyon sonrası müzakere süreci başladı. Dostane ilişkilerin geliştirilmesi, ekonomik işbirliğinin artırılması, Pakistan ve Hindistan arasında tren ve otobüs seferlerinin başlatılması, uyuşturucuyla mücadele, nükleer silahlar konusunda güven artırıcı tedbirler alınması ve Sir Creek nehrindeki sınır ihtilafının giderilmesi gibi, ikili düzeyde çözüm bekleyen birçok sorun müzakere masasında görüşülmeye başlandı. 2006 saldırısıAncak taraflar müzakere masasındayken 2006 yılının Temmuz ayında bir bombalı saldırı gerçekleştirildi ve 186 kişi hayatını kaybetti. Hindistan, saldırının Pakistan istihbarat örgütünce organize edildiğini ileri sürerek barış görüşmelerini terk etti. 44 kişinin hayatını kaybettiği 14 Şubat 2019'daki bombalı saldırı sonrası iki ülkenin açıklamaları 2006 saldırısı sonrasındaki açıklamaları hatırlatıyor. (Kaynak: Çözümsüzlüğün Adı: “Birleşmiş Milletler’e Rağmen Keşmir”- Selcen Erdal) |
(HK)
* Fotoğraf: Faisal Khan - Cammu Hindistan/AA