Meclis'te 2 Ocak (Perşembe) günü kabul edilen "Kopenhag kriterleri ve Anayasa'ya uyum çerçevesinde bazı yasalarda değişiklik öngören tasarı", işkence ve kötü muamele suçlarından dolayı verilen cezaların para cezasına çevrilememesi ve ertelenememesini öngörüyor.
Bianet'e açıklama yapan Keskin, yeni yasada yer alan "terör eylemlerine karışanlar dışında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 312. maddesinden ceza alanların siyasi partilere üye olabilmesi" konusunda şu yorumu yaptı:
"Uyum paketinde, düşünce suçları kapsamında sayılacak Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMY) 8. ya da Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 159. maddesinden ceza alanlar için bir düzenleme yapılmaması, siyaset özgürlüğünün kişisel amaçlar için verildiğini ortaya koyuyor."
"Önce işkence yanlısı görüşler terk edilsin"
Keskin, işkenceyi Avrupa Birliği'ne (AB) endeksli tartışmanın yanlış olduğunu, işkencenin son bulması için sistemli bir politikaya bağlı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini söyledi:
* Hükümet ya da iktidardakiler işkencenin münferit olduğunu, biz insan hakları savunucuları ise işkencenin sistemli bir politika olduğunu savunuyoruz.
* Yasadaki küçük değişiklikler işkenceyi ortadan kaldırmıyor, öncelikle işkencenin sürmesini sağlayan görüşler terk edilmeli. İşkence aletlerinin ortaya çıkarılıp artık işkence yapmayacağız denmeli, çünkü bu aletler devletin parasıyla alınıyor.
* İşkence yapanlara verilen cezalar son derece az. Bir an önce TCK'da cezaların arttırılmasına yönelik değişiklik yapılmalı.
* İşkencenin kanıtlanmasında yalnızca Adli Tıp'ın raporları kabul ediliyor. Oysa biz işkencenin belgelenmesinde bağımsız hekim raporlarının dikkate alınmasını istiyoruz.
* Türkiye'de Meclis ve Milli Güvenlik Kurulu arasında bir eşitsizlik var. Siyaset üzerindeki bu baskı kalkmadan, yazılı hukukta yapılacak hiçbir değişikliğin etkili olacağına inanmıyorum.
Keskin uyum paketinde yer alan "adli sicilden silinemeyecek suç kavramının kaldırılmasını", özellikle 12 Eylül döneminde yargılanıp hüküm giyen ve sicilleri nedeniyle zorluklarla karşılan bir çok kişi için olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı. (ÖG/BB/NK)