Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) yönetimi, anayasa değişikliğiyle ilgili referandumda "ne evet ne de hayır" diyor.
KESK Başkanı Sami Evren yeni, eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasa için mücadelelerinin devam edeceğini söylerken, "Üyelerimiz doğru tavrı sergileyecek siyasi bilince ve mücadele deneyimine sahiptir" diye konuştu.
KESK yönetiminin anayasa değişiklik paketi ve referandumla ilgili açıklamasında yer alan bazı saptama ve değerlendirmeler şöyle.
Sorunları çözmeyecek: Değişiklikler, darbe ürünü olan 1982 Anayasasının antidemokratik ruhunu ortadan kaldırmayıp siyasi ve toplumsal sorunlara çözüm üretmediği gibi bu değişiklikler de sorunlarımızı çözmeyecek.
Toptan oylama yanlış: Değişikliklerin toptan oylatılması doğru değildir. Toplu sözleşme hakkı, kadınlara ilişkin pozitif ayırımcılık, adil yargılanma hakkı gibi düzenlemeler temel hak ve özgürlükler kapsamındadır. Bu nedenle referanduma götürülmemelidir.
Grev hakkı: Kamu emekçilerinin grev hakkına yer vermediğinden çalışma hukukunun genel ilkeleri ve uluslararası hukuka aykırı olarak düzenlenmiştir. Değişiklikle kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkına yer verilmiş gibi görünse de bu gerçekliği yansıtmamaktadır. grev hakkımız anayasal güvenceye kavuşturulmadığı gibi; barışçıl bir çözüm yolu olan Uzlaştırma Kurulu kararlarına kesinlik kazandırılarak bu aşamada grev hakkımız fiilen ve hukuken yeni bir engelle karşı karşıya bırakılmak istenmiştir. Toplu sözleşme hakkı da fiilen kullanılamaz hale getirilmiştir.
Yargı bağımsızlığı: Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamaya yönelik yeterli güvence getirilmediği gibi 1982 Anayasasının en çok eleştirilen cumhurbaşkanının yetkileri daha da artırılarak antidemokratik sistem derinleştirilmektedir. AKP'nin yargının antidemokratik ve haklar aleyhine olan yapısının değiştirildiği şeklindeki propagandası da gerçeği ifade etmemektedir.
Yeni anayasa: 82 anayasası toptan yürürlükten kaldırılmalı ve toplumun barış içinde bir arada yaşamasının temelini oluşturacak yeni, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasa yapılmalıdır. Yeni anayasa, yapılış biçimiyle de çoğulcu demokratik bir süreçte hazırlanmalıdır. Mecliste çoğunluğu bulunan partinin tek başına hazırlayacağı yeni bir anayasa ya da değişiklik paketinin daha baştan ölü doğacağı ortada.
Üçüncü cephe: Ne AKP iktidarı bu ülkenin demokratikleşmesinin önünü açabilir ne de 80 yıldır statükoyu koruyan güçler. Bu nedenle örgütümüz üçüncü bir cephenin oluşmasını gerçek demokrasi mücadelesinin ortaya çıkarılmasını kendine ana eksen olarak almıştır. Görüşlerimizin, önerilerimizin ve beklentilerimizin dikkate alınmadığı bir sürecin parçası olmayacağız. (TK)