"Bir kadın çalışana tacizde bulunmakla suçlanan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Emirali Şimşek ve KESK Yönetim Kurulu istifa etmeli. Tabanda örgütlü olan KESK'li kadınlar duruma dahil olmalı. Feminist yapılar ise ortak tavırlarını koruyarak feminist sözü her koşulda, hiçbir ayrım yapmaksızın savunmakta kararlılıklarını sürdürmeli."
KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek'in bir kadın çalışana tacizde bulunduğu iddiasını kamuoyuna duyuran feministbiz oluşumundan, Sosyalist Feminist Kolektif üyesi Hatice Erbay, bundan sonra yapılması gerekenleri böyle sıralıyor.
"Son anda istifa etmek kimseyi sorumluluktan kurtarmaz"
Erbay, kadınlara yönelik suçlarda, kadının beyanının esas alınması gerektiğini vurguluyor; olayın bu aşamaya gelmesinde KESK Yönetim Kurulu'nun yanı sıra yönetim kurulunda bulunan tüm siyasetlerin ve kadın sekreterliğinin sorumluluğu bulunduğunu belirtiyor:
"KESK yönetimi kadının beyanını esas almalıydı. İşyerinde cinsel saldırıyla suçlanan Şimşek derhal disiplin kuruluna sevk edilmeli ve kendi siyasi yapısı içinde tümden geriye çekilmeliydi. Olayın bu aşamaya gelmesinden KESK Yönetim Kurulu, Yönetim Kurulu'nda bulunan tüm siyasetler ve KESK Kadın Sekreterliği sorumludur. Son anda yaşanan istifa kimseyi sorumluluktan kurtarmaz."
"Siyasi yapıları aşarak kadın dayanışmasını büyütmek gerek"
Erbay'a göre, esas olan ise, KESK ve benzeri yapılarda örgütlü kadınların taciz, şiddet ve ayrımcılık konularında kendi siyasi yapılarını aşıp kadınlarla yol alabilmesi ve kadın dayanışmasını büyütmesi. "Bu olay bize bir kez daha bunun gerekliliğini gösterdi" diyor.
Örgüt içindeki kadınlar yok sayıldı
bianet'in sorularını yanıtlayan Erbay, "Yönetsel erk her yerde belirleyici olmaya çalışıyor. Taciz ve şiddetin olabildiğince üstü örtülüyor" diyor ve süreçteki diğer aksaklıkları şöyle sıralıyor:
* KESK gibi kadınların örgütlü olduğu bir yapıda, kadınların dahil olduğu bir süreç işletilemedi. KESK yürütmesinin konuyu aylarca yönetsel bir düzlemde ele alması, örgütlenmesi içindeki kadınları yok sayması anlamına geliyor."
* "Kadının beyanı esastır" anlayışı, kadınların da örgütlü bulunduğu yapılarda hayata geçirilemedi.
* Beyan meselesinin, ilk ve en önemli adım olduğunun görülmemesi, birçok siyasi yapının bulunduğu alanlarda erkekliğin de vazgeçilmez bir iktidar olmasıyla birebir ilişkili. Ben TMMOB üyesiyim ve orada durum çok daha kötü.
* KESK'teki taciz iddiasından feministbiz oluşumuna ulaşana dek kadınların haberi olmadı.
* Pek çok benzer olayda yaşandığı gibi, örgüt içindeki kurullar işletilemedi. Tüzük ve yönetmeliklerde bazı düzenlemeler yer alsa da yönetmelik, tüzük maddeleri ve kurullar hayata geçirilemedi. Tacizi yapan kişinin, bir işveren olduğu gözardı edildi. (BB)