Kerinçsiz, yaptığı yazılı açıklamada, Dink'in, "Agos" gazetesindeki bir yazıda, "Türklüğün tahkir ve tezyif edildiği" gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını, cezanın mahkemece ertelendiğini anımsattı.
Cezanın gazeteci aleyhinde bozulmasını istedi
Temyiz dilekçesinde Kerinçsiz, "sanığın suç işleme eğiliminde olduğu ve eylemden dolayı Türk toplumunda infial yarattığı" savundu.
Sanığa cezanın üst sınırdan tatbik edilememesinin, usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edilen dilekçede, kararın, sanığın aleyhine bozulması istendi.
Dilekçede, "Bu topraklarda yaşayan, bu topraklardan ekmeğini sağlayan ve vatanı olarak gören hiç kimsenin içinde yaşadığı milletine kin kusma, tahkir ve tezyif etme özgürlüğünün olmadığı" ifade edildi.
Dilekçede, sanığın ilgili yazısında, "Türk kanının zehirli" olduğunu ifade ettiği, bunun "Türklüğü tahkir ettiği" belirtilerek, sanığın sarf ettiği cümlenin, hiçbir şekilde düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.
Mahkeme kararını haklı bulduğunu açıklayan Kirinçsiz, gazeteci Dink'in alt sınırdan cezalandırılmasına tepki gösterdi.
Sanığın, "Türklüğü tahkir suçunu" işlemeyi alışkanlık haline getirdiği ileri sürülen Kirinçsiz, Dink'in aynı suçtan Şanlıurfa Asliye Ceza Mahkemesi'nde de yargılandığını belirtti.
Gazeteciye verilen cezanın ertelenmesine de itiraz eden Kirinçsiz, "sanığın sabıkasız olmasının, ileride aynı yönde bir suç işlemeyeceği anlamına gelmeyeceği" diye savundu.
Konferansın iptali için yargıya başvurmuştu
Avukat Kerinçsiz, Mayıs'ta yapılması planlanırken Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in sert tepkisiyle 23 Eylül'e ertelenen Boğaziçi Üniversitesi'nde (BÜ) "İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri" konferansını mahkeme kararıyla yasaklatan hukukçu olarak tanındı. 19 Eylül'de BÜ'de yasaklanan konferans, Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleştirilmişti. (EÖ/KÖ)