Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 652. Haftalarında 1994’te Ankara’da gözaltına alınıp kaybedilen Kenan Bilgin için adalet istedi.
652. haftada 20 Eylül'de hayatını kaybeden Cumartesi Annesi/İnsanı Güzel Şahin'in fotoğrafları da taşındı, onun için gönderilen mesajlar paylaşıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına Meryem Göktepe'nin okuduğu açıklamada yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüne dikkat çekildi.
“Türkiye’de adil bir yasal sistem olmadığının, yargı mensuplarının evrensel mesleki ilkeler doğrultusunda ve hukuki temellere dayanarak görev yapmadıklarının bir örneği olarak” duyurdukları Kenan Bilgin dosyasını paylaştılar.
“Türkiye’de hukuk yok”
Açıklamada hukukun üstünlüğüne dair şu ifadeler yer aldı:
“Demokratik devletlerin öncelikli görevi, hukukun üstünlüğünü güvence altına alacak ve hukukun tarafsız, doğru, adil ve etkin bir şekilde uygulanmasını temin edecek bir yasal sistem kurmaktır.
“Bu yasal sistemde yargı mensuplarının soruşturmalarını yürütürken, kararlarını verirken bağımsız ve tarafsız olmaları ve baskı, tehdit veya müdahalelerden uzak bir şekilde hareket etmeleri esastır.
Çünkü herkes, davasının sadece hukuki esaslar gözetilerek ve hiçbir etki altında kalınmaksızın karara bağlanması temel hakkına sahiptir. Herkesin; davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, adil bir şekilde ve makul bir süre içinde görülmesini istemeye hakkı vardır. Vatandaşların bu haklarını kullanabilmeleri için de bağımsız, tarafsız ve hesap verebilir bir yargı mekanizmasına ihtiyaç vardır. Adaletin sağlanmasında görev üstlenen hakim ve savcıların evrensel yargı etiğini içselleştirmelerine ihtiyaç vardır.
“Bugün Türkiye’de hukukun üstünlüğüne uygun olarak hareket eden bir iktidar yok. Vatandaşların yasalarla eşit şekilde korunduğu ve haklarının güvence altına alındığı bir yasal sistem yok. Bu nedenle biz 652 haftadır Galatasaray’dayız. Bu nedenle biz 652 haftadır ‘Türkiye’de hukuk yok, yargı yok, adalet yok!’diyoruz.”
Kenan Bilgin hakkında
Açıklamada Kenan Bilgin dosyasına dair şu bilgiler paylaşıldı:
"Bugün 35 yaşındaki Kenan Bilgin, 12 Eylül 1994 tarihinde Ankara Dikmen'deki bir otobüs durağından gözaltına alındı. Aynı operasyon kapsamında 10 kişi daha gözaltına alınmıştı.
Gözaltındakiler 'bizimleydi' dedi
"Toplamda 11 kişi gözaltında olmasına rağmen Ankara Emniyeti Kenan Bilgin'in gözaltına alınanlar arasında olduğunu inkâr etti. Mahkemeye çıkarılan 10 kişinin 'Kenan Bilgin de bizimleydi, Kenan Bilgin’e ne yaptınız?' sorusuna Savcı 'o sizi ilgilendirmez' cevabını verdi.
"Kenan Bilgin’le birlikte gözaltına alınan kişiler yazılı bir açıklama yaparak, Kenan’ı Ankara Terörle Mücadele Şubesi’nde gördüklerini söyledi. Aynı dönem Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutulan Avukat Murat Demir’de Kenan Bilgin’i emniyette gördüğünü kamuoyuna açıkladı.
Savcı sürüldü, üç sayfalık raporla dosya kapandı
"Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran Bilgin Ailesi, Kenan’ın bulunmasını istedi. Kenan’ı bulmak, faillere ulaşmak için girişimlerde bulunan Ankara Cumhuriyet Savcısı Selahattin Kemaloğlu’nun görevini yapması engellendi ve Ankara’dan sürüldü.
"Dosyayı devralan savcı Özden Tönük, Kenan Bilgin'e işkence yapan polisleri teşhis edebileceklerini söyleyen tanıkların ifadelerinin, 'polisi ve devleti küçük düşürmeye yönelik gerçek dışı iddialar olduğunu' içeren 3 sayfalık bir rapor yazarak dosyayı kapattı.
AİHM'de mahkumiyet
"İç hukukta sonuç alınamayınca dava AİHM'e taşındı. AİHM yargıçları Ankara’ya gelerek araştırma ve incelemelerde bulundu. Bilgin soruşturmasında polisin sahte tutanak, savcının ise gerçek dışı rapor düzenlediği açığa çıktı. Türkiye AİHM’de oy birliğiyle Kenan Bilgin’i kaybetmekten mahkum oldu. ( 17.07.2001/ BN:25659/94)
Zamanaşımı
"Buna rağmen etkin bir soruşturma yürütmeyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 31 Mart 2017 tarihinde Kenan Bilgin’in 'Ankara Emniyeti’ne bağlı nezarethanelerden birine alındığına dair hiçbir veriye ulaşılamamıştır' diyerek zamanaşımı gerekçesiyle 'Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar' verdi.
Dava AYM'de
"15 Mayıs 2017 tarihinde, Bilgin Ailesi Ankara Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak bu karara itirazda bulundu. Geçtiğimiz ay Ankara Sulh Ceza Hakimliği bu itirazı reddetti ve dava Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.
"Bugüne kadar iç hukukta Kenan Bilgin Dosyası’nda maddi gerçeği açığa çıkartacak ve faillerin yargılanmasını sağlayacak etkinlikte bir soruşturma yürütülmedi. AHİM kararında da isimleri geçen sorumlular cezasız bırakıldı ve bu insanlığa karşı işlenmiş suç unutturulmak istendi." (BK)
* Fotoğraf: Etkin Haber Ajansı