Diyarbakır'da arkeolojik kazı sırasında bulunan ve sayısı 34'e yükselen kafatasları ve kemiklerle ilgili açıklama yapan Adli Tıp Kurumu, kemiklerin en az 100 yıllık olduğunu ifade etti.
Diyarbakır'da 90'lı yıllarda Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Merkezi'nin (JİTEM) kullandığı bina ile Diyarbakır Kapalı Cezaevi ve Adliye Sarayı'nın bulunduğu Saraykapı'da 11 Ocak'ta başlayan kazılarda 34 kafatasına ve kemiklere rastlandı.
İçkale'deki tarihi binalarda restorasyon çalışmalarında tesadüfen kemiklerinin bulunmasının ardından, kazılar, Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı'nın gözetiminde devam ederken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Soruşturmada gizlilik kararı olmasına, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakını aileleri tepki göstermişti.
Kazıların sonucunda elde edilen kafatasları ve kemikler, otopsi ve kimlik tespiti için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. 50 kayıp yakını da kemiklerin kendi yakınlarına ait olabileceğini söyleyerek savcılığa başvuru yaptı.
Adli Tıp Kurumu'ndan yapılan açıklamada, "Bulunan kemiklerde en az 100 yıl toprak altında kalmaya bağlı morfolojik değişimler tespit edildi. Kemiklerin bir kısmı hayvan kemiği. İnsan kemiklerinde ise ölüm nedenini açıklayacak bulgulara rastlanmadı" denildi.
Ayrıca, "kemiklerin dokuları üzerinde herhangi bir ateşli silah, kesici, ezici alet veya herhangi bir patlayıcıyla oluşması muhtemel lezyon görülmediği" de ifade edildi.
Raporda, kimlik tespitiyle ilgili olarak da "Kemikler çok uzun süre gömülü kalmaya bağlı olarak bütünlüğünü kaybetmiş, küçük kemik parçaları halinde olduklarından, kaç kişiye ait oldukları ve ölenlerin cinsiyeti, yaşı gibi kimlik özelliklerinin morfolojik olarak tespit edilemediği" ifade edildi.
Yapılan incelemenin tardından hazırlanan rapor Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. (AS)