Roj Haber Ajansı’nın (Rojnews) Arapça servisi editörü Süleyman Ahmed 25 Ekim’den bu yana Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) gözaltında tutuluyor.
bianet’e bilgi veren Rojnews Genel Yayın Yönetmeni Baran Germiyanî, Ahmed’in ailesini ziyaret etmek için gittiği Suriye’nin Halep kentinden dönerken Pêşxabûr (Sêmalka) Sınır Kapısı’nda Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) güçleri tarafından kaçırıldığını ve o günden beri kendisinden haber alamadıklarını söyledi.
Germiyanî, Ahmed’in Kürdistan’da hiçbir yasal sıkıntısı olmadığına dikkat çekerek “Oturum ve çalışma izinleri var. Hem Irak genelinde çalışma yürüten basın sendikasına üye, hem de bölgedeki sendikaya. Gazetecilik dışında bir faaliyeti yok. Editörümüzün gözaltına alınması için bir gerekçe yok” dedi.
Ahmed’in nerede tutulduğuna ve sağlık durumuna dair bir bilgiye ulaşamadıklarını söyleyen Germiyanî, bilgi almak için tüm hukuki yolları zorladıklarını aktardı.
Kürdistan’da gözaltı süresine dair belli bir sınırlamanın olmadığını söyleyen Germiyanî, asayiş güçlerinin keyfi uygulamalarına dikkat çekti ve “Kendi kanunlarına göre dahi hareket etmiyorlar” dedi.
Germiyanî, Ahmed’in Rojnews editörü olduğu için gözaltında olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Türkiye’nin isteklerine göre hareket ediyorlar. Türkiye gazetecileri nasıl engellemeye çalışıyorsa, gözaltı ve tutuklamalarla hizaya getirmek istiyorsa, aynı şeyi KDP de yapıyor.”
Germiyanî son olarak Ahmed’in ailesinin de Helep’te hukuki yollara başvurduğunu sözlerine ekledi.
DFG: Bu yöntem bir Kürt yönetiminin yöntemi olamaz
Süleyman Ahmed’in durumunu yakından takip eden Dicle Fırat Gazeteciler Derneği de (DFG) bugün yazılı bir açıklama yaptı. Gazetecinin akıbetini sordu.
DFG yaptığı açıklamada “Anlaşıldığı üzere yine KDP’nin kötü bir oyunu ile karşı karşıyayız. Bu yöntem kendisine Kürdüm diyen bir yönetimin uygulamaları olamaz. Olsa olsa JİTEM gibi karanlık yapıların tarzı ve yöntemidir. Bu da kabul edilebilir bir durum değildir. Federal Kürdistan Bölgesi’nde daha önce de defalarca buna benzer uygulamalar gördük. Özellikle gazetecilere dönük acımasız bir politika yürütülmekte ve basın özgürlüğü ayaklar altına alınmaktadır. Katledilen gazetecilerden tutalım, zindana atılarak yıllarca orada tutulan basın mensuplarına kadar KDP’nin ve Federal Kürdistan Bölgesi yönetimi kirli bir geçmişe sahip. Bu nedenle Süleyman Ahmed’in yaşamından endişe duyuyoruz” dedi.
CPJ: Kaçırılarak izi kaybettirildi
Gezetecinin kaçırılmasıyla ilgili bir açıklama da Gazetecileri Koruma Komitesi'nden (CPJ) geldi. CPJ 2 Kasım'da IKBY yetkililerinden Ahmed’in nerede olduğunu açıklamasını istedi. Ayrıca koşulsuz bir şekilde gazetecinin serbest bırakılmasını talep etti.
CPJ açıklamasında "Kürdistan Bölgesi’nde gazetecilerin sürekli her türlü tehdit ve saldırıya maruz kalması kabul edilemez. Yasalarla uyuşmayan gözaltılardan tutalım, işkence ve fiziki saldırılara varana dek her türlü hak ihlali yaşanıyor. Kürdistan Bölgesi yetkilileri gazetecilere kendi mesleklerini icra etmelerinin yolunu açmalıdır” dedi.
Ayrıca, Ahmed’in kaçırılması konusuyla ilgili olarak KDP’nin Duhok Sorumlusu Ali Avni ve Duhok Asayiş Müdürü Zêrevan Beroşkî ile iletişim kurmaya çalıştıklarını ancak hiçbir şekilde kendilerine cevap verilmediğini aktardı.
Asayiş gücü: Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınmadı
KDP’ye bağlı Duhok Asayiş Müdürlüğü, gözaltına alma olayından 6 gün sonra 31 Ekim’de yazılı bir açıklama yaparak Ahmed’in gazetecilik faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınmadığını iddia etti.
Ahmed’den tutuklu diye bahseden Duhok Asayiş Müdürlüğü “Adı geçen kişi PKK için kanunsuz işler yapmak suçu nedeni ile tutuklanmıştır. Yapılan soruşturmada suçlarını itiraf etmiştir bu nedenle de mahkemeye gönderilecek ve kanunlara göre yaklaşım gösterilecektir” dedi.
(BA/HA)