Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnsiyatifi (TÖDİ), KCK İstanbul davasında tutuklu bulunan iki öğrencinin anayasa mahkemesinin verdiği uzun tutukluluk süresine ilişkin kararın dikkate alınarak serbest bırakılmasını talep etti.
83'ü tutuklu 205 kişinin 27 aydır yargılandığı KCK İstanbul davası bugün 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor.
TÖDİ'nin Cezayir Toplantı Salonu'nda yaptığı basın toplantısına TÖDİ gönüllüsü Zeynep Kıvılcım, Eğitim -Sen 6 Nolu Şube Yönetim Kurulu'nda Evrim Hikmet Öğüt, halen KCK davası kapsamında yargılanmakta olan Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve KCK İstanbul davası'nda uzun süre tutuklu kalan İstanbul Üniversitesi İngiliz dili ve edebiyatı öğrencisi Mustafa Polat katıldı.
Basın açıklamasında, Anayasa Mahkemesi'nin son dönemlerde uzun tutukluluk süresine ilişkin vermiş olduğu kararların emsal teşkil etmesi gerektiğinin ve halen süren KCK İstanbul davasında da bu kararın göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi.
Ayrıca halen KCK İstanbul davasında tutuklu bulunan öğrenciler Mesut Tanrıkulu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Siyaset Bilimi Doktora öğrencisi Deniz Zarakolu’nun tahliyesi talep edildi ve daha önce lenf kanseriyle mücadele etmiş olan Mehmet Mesut Tanrıkulu cezaevinde ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğu vurgulandı.
Öğrenciler neyle suçlanıyor?
Açıklamada öğrencilere isnat edilen suçlar hatırlatıldı:
"Öğrenciler yasalar çerçevesinde kurulmuş, TBMM’de grubu bulunan ve halen faaliyet yürüten bir siyasi partinin BPD’nin Siyaset Akademisi’ne gitmek, ders dinlemek ve ders vermekten dolayı yargılanıyorlar.
"Öğrenciler aleyhine, BDP Siyaset Akademisi’nde ders vermek veya buradaki derslere dinleyici olarak katılmak, siyasi tutsakların serbest bırakılması, seçim barajının düşürülmesi, ana dilde eğitim, YÖK protestosu, Tekel işçilerine destek için düzenlenen eylem ve basın açıklamalarına katılmak, KCK duruşmasını protesto eylemine katılmak, cezaevindeki arkadaşlarına yazdığı mektupların müsveddelerini bulundurmak, 1 Eylül Dünya Barış günü mitingine katılmak gibi eylemler gerekçe gösterilerek, “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak” ve “Terör Örgütünün Propagandasını Yapmak” suçlamaları getiriliyor.
"Cihan Deniz Zarakolu ise; Parti meclis üyesi olduğu BDP’nin İstanbul İl Başkanlığı’nda ve Beyoğlu İlçe Başkanlığı’nda yapılan toplantılara katılmış olması, Siyaset Akademisi’nde verdiği dersler, aramalar sonucunda ele geçirilen bir takım kitap ve dergilere dayanılarak; silahlı terör örgütünün yöneticisi olmakla suçlanıyor.
"Terör tanımının muğlaklığı ve 2006 yılında yapılan değişikliklerle 'propaganda' teşkil eden faaliyetlerin genişletilmesi sonucunda, her türlü fiilin içine sokulabildiği suçlamalarla karşılaşıyoruz. Bu durum, genel olarak bu davalarda yargılanan sanıkların ve özelde öğrencilerin katıldıkları her tür muhalif eylemin terör suçu olarak nitelendirilebilmesine kapı açıyor." (DBN/NV)