Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Türkiye Meclisi davasından yargılanan sanıklar, Kürtçe savunma yapmalarına izin verilmediği için bundan böyle duruşmaları boykot etme kararı aldı. Bu karara karşılık Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi de, "duruşmaları sanıklara kapatma" kararı aldı.
Mahkemenin bu kararını eleştiren Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Şimdi mahkeme boş sandalyeleri yargılamaktadır. Dili olmayan konuşmayan sandalyeleri yargılamaktadır'' dedi.
Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, bugünkü 18. duruşmada, tüm sanıklar adına son kez Türkçe olarak söz almış ve Kürtçe savunma yapmanın hakları olduğunu, taleplerinin geri çevrilmesi durumunda kendilerine ihtiyaç duyulmadığı sonucunu çıkaracaklarını ifade etmişti. Atalay, "Böyle devam ederse duruşmalara katılmayacağız" demişti.
Davada 104'ü tutuklu toplam 152 sanık yargılanıyor. Dosyadan 19 kişi de aranıyor. Bugünkü duruşmadaysa tutuklu sanıklardan 96'sı, tutuksuz sanıklardansa yedisi vardı.
Mahkemece Kürt savunma talebi reddedilen tüm sanıklar, konuşmanın ardından mahkeme heyetine alkış tutarak salondan çıkmak istediyse de jandarma görevlileri dışarı çıkmalarına engel oldu.
Davada Kürt Sorunun yargılandığını savunan Atalay, "Demokratik Özerklik projesi bizve bir birlik projesidir ve sorun özgürlük alanının genişletilmesiyle çözülür.
Atalay, amaçlarının yargıyı tıkamak olmadığını da kaydederek, "18 duruşmadır, kendi anadilimizde savunma yapmak istediysek de her seferinde bu talebimiz reddedildi. Mahkemeye karşı saygımızı her zaman koruduk. Ancak kendimize karşı da saygı bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Ancak mahkeme, ürtçe savunma taleplerini geri çevirdi. Sanıklar bunun üzerine duruşmaları protesto etme kararı aldı. Mahkeme de sanık yokluğunda duruşmayı gerçekleştirme kararı aldı. Duruşmayı BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve kapatılan DTP'nin eski milletvekili Aysel Tuğluk da izledi
En son 18 Ocak'ta Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Kürtçe konuşmak isteyen sanıkları mikrofonlarını kapatarak susturmuş, Kürtçe sözler tutanağa "Sanıkların Kürtçe olduğunu düşündüğümüz dilde savunma yaptığı görülmüştür" olarak geçmişti.
21 aydır cezaevindeler
Aralarında İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri, avukatlar, akademisyenler, sivil toplum örgütü ve sendika üyeleri, yerel TV yöneticisi ve gazete çalışanlarının da olduğu sanıklar "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak, "terör örgütüne yardım ve yataklık etmekle" suçlanıyor.
7 bin 578 sayfalık iddianamede 104'ü tutuklu, 151 şüpheli hakkında 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor. Zanlılar, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak, "terör örgütüne yardım ve yataklık etmekle" suçlanıyor. 104 tutuklu sanığın bir kısmı yaklaşık 21 aydır cezaevinde bulunuyor. (EÖ)