Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Türkiye Meclisi davasında reddi hakim talebini değerlendirdiği kararında, 104'ü tutuklu 152 sanıklı davada "bundan sonraki duruşmalara sanıkların gruplar halinde getirilmesi"ne karar verdi.
Kararı DİHA Ajansı'na değerlendiren avukat Cemil Özen, kararın davanın bütünlüğüne hedef aldığını ifade ederek, mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiğinin her geçen gün daha iyi anlaşıldığını savundu.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkları "PKK'nin şehir yapılanması KCK/TM örgütüne üyelik"ten yargılamaya 19 Nisan'da devam edecek.
Fırat Haber Ajansı'na (ANF) göre, KCK Hukuk Komitesi üyesi Haydar Varto, KCK davasının hukuki hiçbir yanının kalmadığını açıkladı: Varto, davaya yaklaşımın eylemsizlik sürecine yaklaşım olduğunu ve KCK'nin mart ayında bu durumu değerlendireceğini ifade söyledi.
Davanın görülmeye başladığı 19 Ekim 2010'dan bu yana sanıkları Türk savunma yapmaya zorlayan mahkeme ile anadilde savunmanın hakları olduğunu bildirerek Kürtçe savunma yapmak isteyen sanıklar ve avukatları arasında tartışma yaşanıyor. Kürtçe, mahkeme tutanaklara önce "bilinmeyen dil", sonra da "Kürtçe olduğu düşünülen dil" olarak geçmişti.
Sanıklar bu hakları ellerinden alındığı gerekçesiyle duruşmayı boykot ettiklerinde ve duruşmalara katılmama kararı aldıklarında 29 Ocak günkü 19. duruşmaya zorla getirilmişlerdi.
"Mahkeme heyeti Kürtçe öğrensin"
Mahkemenin tavrını protesto eden "Özgürlük İstiyoruz İnisyatifi", bugün Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda kitlesel bir Kürtçe kurs vererek mahkemenin Kürtçeye yönelik tutumunu protesto etti.
Duyuruda, KCK davasında yargılanan tutukluların savunmalarını anadillerinde, yani Kürtçe vermek istediklerine yer verilerek, "Mahkeme heyetini Kürtçe öğrenmeye davet ediyoruz" denildi.
21 aydır cezaevindeler
Aralarında İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri, avukatlar, akademisyenler, sivil toplum örgütü ve sendika üyeleri, yerel TV yöneticisi ve gazete çalışanlarının da olduğu sanıklar "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak, "terör örgütüne yardım ve yataklık etmekle" suçlanıyor.
7 bin 578 sayfalık iddianamede 104'ü tutuklu, 151 şüpheli hakkında 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor. Zanlılar, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak, "terör örgütüne yardım ve yataklık etmekle" suçlanıyor. 104 tutuklu sanığın bir kısmı yaklaşık 21 aydır cezaevinde bulunuyor. (EÖ)