Diyarbakır'da hava güneşli ve sıcak. Buna rağmen yazın kavrulduklarını söyleyen Diyarbakırlılar hırkayla dolaşıyor. Adliyenin önündeki kalabalığa karşın kentin diğer yerlerinde hayat normal seyrinde akıyor.
Kent dışından gelen temsilcilerin büyük bölümü akşam ayrıldı. İkinci günün sabahı kalabalık seyrekleşmişti.
Duruşmayı izlemek için Türkiye dışından gelen sol parti delegasyonlarının "arasına sızan" faşist Avusturya Birlik Partisi üyeleri dün (18 Ekim) akşamüstü fark edildi. İtalyan ve Fransız delegeasyonları "Ciao Bella" ve küfürler eşliğinde tepki gösterince Türk ve göçmen karşıtı tavrıyla medyada sıkça yer alan partinin temsilcileri Cigerxwîn Kültür Merkezi'ndeki toplantıya katılamadan çıktı.
Duruşmayı izlemek için Diyarbakır'a gelenler arasında İstanbul Barosu eski başkanlarından Yücel Sayman, avukat Bahri Bayram Belen, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonundan Sema Kılıçer, avukat Fethiye Çetin, gazeteci Altan Öymen, yayıncı Ragıp Zarakolu, Şanar yurdatapan, 78'liler Girşimi'nden Celalettin Can, Nimet Tanrıkulu, Fikret Başkaya, Feleknaz Uca, Gencay Gürsoy, Aydın Engin, Hakan Tahmaz, Alper Taş, Doğan Tarkan, Büşra Ersanlı, Eşber Yağmurdereli, Sami Evren, Süleyman Çelebi, Zübeyde Kılıç da vardı.
Sabah saatlerinden itibaren belediye ve adliye önünde toplanan kalabalık içinde herkes vardı. Gençler halay çekip, slogan atarken, yetişkinler selamlaştıktan sonra yorulup yol kenarına oturdu ve günü bekleyerek geçirdi. Çocuklar ve kadınların ilgisi de yoğundu. Erkekler sakince sohbet ederken kadınlar sloganları başlattı.
Halay çeken gençlerin fotoğrafını çeken bir muhabir polis kameramanı sanılınca tepki gördü; genel olarak Batıdan gelen muhabirlere sıcak bir yaklaşım yoktu.
Seyyar satıcılar ve mendil satan çocuklar boldu. Sarı-kırmızı-yeşil ipler bir liradan alıcı buldu. Yabancı delegasyonlar polislerle Abdullah Öcalan'ı destekleyen gençler arasında tampon bölge kurdu. Özellikle İtalyan grup Kürtçe sloganları kısa zamanda benimsedi. Akşamüstü duruşmanın sonlanmasının ardından herkes vedalaşarak ayrıldı.
Suriçi'nde parkta oynayan küçük bir kız çocuğu fotoğraf makinesini görünce resminin çekilmesini istedi. Yaşını bilmediğini söylese de, KCK davasından haberdardı; onun için gelip gelmediğimizi sordu.
Adliye karşısındaki lokanta ve çaycılarda oturacak yer bulmak gün boyunca mümkün olmadı. Sanat sokağındaki çay bahçeleri doluydu. Akşam Roll barda tango gecesi vardı ve bir grup genç tüm şekil şartlarını yerine getirmiş oldukları halde Arjantin sadalarıyla salındı. (EY-EÜ)