KCK davasına katılan ve davayı izlemeye gelenler, bu yargılamanın sorunlu olduğunu, hukuksal dayanaklarının olmadığını söylüyor. Davanın asıl önemiyse, Kürt sorununda siyaset alanının genişliğine dair bir gösterge oluşturması.
bianet, Diyarbakır'da hak savunucuları, siyasetçiler ve hukukçularla konuştu.
Duruşmaya katılan avukatlardan Feride Laçin "Talebimiz elbetteki bu arkadaşlarımızın tahliye olmaları ve Kürt sorunun barışçı çözümü için yargının da elini taşın altına koymasıdır" dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır milletvekili Akın Birdal Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisini hedef alan sözlerini "hezeyan" diyerek eleştirdi. Birdal, "zaten cezalandırmaya dönen uzun tutukluluğun ardından taleplerinin adil yargılanmanın sağlanması" olduğunu vurguladı.
Yayıncı Ragıp Zarakolu "Salon çok güzel hazırlanmış ancak önemli olan kafaların yenilenmesi. Bu insanların hiçbirinini tutuklu olmaması gerekiyor. Gerçekten bir skandal ve bu dosyanın ortadan kalması gerekirken devam edecek. İşkenceye devam yani" diye konuştu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Başkanı Sami Evren "Bu davanın bütün hukuk fakültelerinde okutulması gerekir. İddianamenin kendi koydukları kanunlara bile aykırı olduğu gözüküyor" dedi ve ekledi:
"Basit bir yargılama değil. Yeni bir süreç başlıyor. Kürt sorunun geldiği noktada herkes içeride ya da dışarıda mücadele sürdürüyor. Bu demokrasi mücadelesidir. Yargılananlar hep seçilmişler, sendika üyeleri de var. Sivil siyasette, toplumsal mücadele içinde yer alan insanlar. KESK de bundan nasibini alıyor."
"Talep belli; tahliye"
Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar "Taleplerimiz belli, arkadaşlarımızın tahliyesini istiyoruz. Kürtçe savunma yapmaları için mahkemenin hazırlık yapması gerekir. Bu konuda ısrarlı olacaklar. Tutuklu arkadaşlarımızın moralleri yüksek görünüyordu" dedi.
BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel "Burada yargılanmak istenen Kürt demokratik hareketi. Serbest bırakılırlarsa biz bunu güven verici bir adım olarak kabul edeceğiz. Bir kısmı bırakılır diğerleri bırakılmazsa Kürtlerin demokratik hak taleplerini bastırma olarak anlayacağız" diye konuştu.
Eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman da "Tamamen siyasi bir dava" dedi ve açıkladı: "Hiçbir şiddet olayına karışmamış, hatta şiddete karşı durmuş insanlar yargılanıyor. Bu tür siyasal davalar Türkiye tarihinde sıkça var. Bu da onlardan birisi. Barış sürecine zarar veren hukuksal dayanakları olmayan bir dava." (EY-EÜ)