Yaşam savunucuları Kazdağları’nda yapılan madencilik faaliyetlerine karşı başlattıkları direnişin birinci yıldönümünde yapmayı planladıkları basın açıklamasının Covid-19 gerekçesiyle engellenmesi ile ilgili bir açıklama yayınladı.
Her Yer Kazdağları, Kazdağları Kardeşliği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Kazdağları İstanbul Dayanışması ve Kazdağları Dayanışması, Kazdağları Kirazlı Direnişi Çadırlı Nöbeti'nin de içerisinde yer aldığı ekoloji örgütleri ve yaşam savunucuları, geçtiğimiz pazar günü (26 Temmuz) Kirazlı Şantiyesi önünde yapılması planlanan basın açıklamasının Çanakkale Valiliği‘nin salgın gerekçesiyle aldığı yedi günlük eylem yasağına takılmasına dair şunları söyledi:
"Barışçıl bir basın açıklamasının engellenmesi için alınan yasaklama kararı ve karşılaşılan şiddet asla kabul edilemez. Yasak nedeniyle Kirazlı'da gerçekleştiremediğimiz açıklamayı Türkiye'nin diğer yerleri ile birlikte eş zamanlı olarak Dernek merkezimizde yapıyoruz" dedi ve şöyle devam etti:
"Kirazlı Altın Madeni, ekolojik suç mahalidir"
"Kirazlı Altın Madeni Proje Alanı bir ekolojik suç mahalidir! Yaşamın şirketler eliyle ve devlet desteği ile yok edildiği, çölleştirilen, zehir çukurlarının açılması planlanarak yeraltının da yok edilecek olduğu bir katliam sahasıdır! Yaşama karşı ölümün çoğaltılmak istendiği yerdir! Bir yıldır buradan, Kirazlı’dan Kazdağları’nın çığlığı tüm yeryüzüne yayılıyor. Bu çığlığa kulak verenler, Kazdağları’nı yalnız bırakmayanlar olarak tüm yetkililere seslendik “Kazdağları yaşamdır, yaşama müdahale olmaz” dedik, dinletemedik.
“Kazdağları'ndan elinizi çekin, Kazdağları’nı satın alamazsınız” dedik, dinletemedik. “Yeryüzüne altın değil, yaşam gerekli” dedik, dinletemedik. Bu gerçeği bir değil, yüz değil, binlerce kez söyledik. Binlerce kez karşı durduk. Doğal yaşam, tüm direnmemize rağmen yağmalanarak yok edilmeye, canlıları yurtsuz bırakılmaya devam edildi. Biz de doğal yaşamı savunmaya, yaşamın yok edilmesine karşı çıkmaya, yaşamı savunmaya devam ettik.
"Geçtiğimiz yıl, 26 Temmuz günü yükselen Kazdağları direnişi, bu birikimin patlaması oldu. Kirazlı'da altın yağmasına girişen Alamos Gold’un ve yerli iştirakı olan Doğu Biga Madencilik’in bu alanda bulunan 347 bin 815 ağacın kesilerek orman ekosisteminin yokedilmesine neden olan madencilik faaliyetlerine karşı on binlerce insan bir araya geldi. Bir yıl önce bugün, yaşamı savunanları engellemek için yollar kesildi, insanlar tehdit edildi, çeşitli yollarla yürüyüş engellenmeye çalışıldı. Ancak insanlar vazgeçmedi, dağına, suyuna, geleceğine sahip çıkmak için kilometrelerce yol yürüdü ve maden kapısına dayandı, maden kapısını aşıp maden sahasına ulaştı.
"Kazdağları'nın sesi farklı coğrafyalara ulaştı"
"Yaşam savunucuları direnişe geçti, suyu, vicdanı, yaşamı için nöbet tuttu. İnsanlar dağı için el ele tutuştu, toprağına, suyuna sahip çıkmak için köy köy dolaştı, her gün maden kapısına yürüdü. Ogünden sonra her yer Kazdağları oldu. Kazdağları’nın sesi, Alakır Nehri'nden Kuzey Ormanları’na, Munzur'dan Cerratepe’ye, Kuzey Ormanlarından Madra’ya, Murat Dağı’ndan Amanos’a, Dicle Nehri’nden Asi Nehri’ne kadar Türkiye’nin dört bir yanında yankılandı. Kazdağları’nın sesi, yeryüzünün farklı coğrafyalarına ulaştı."
"Kazdağları direnişi sonuç verdi" denilen açıklamada, şöyle devam edildi:
"Yağmacı şirket Alamos Gold ve Doğu Biga Madencilik’in işletme ruhsatı yenilenmedi. Ruhsatsız şirketin maden projesi için maden alanında devam eden ağaç kesimleri tespit edildi, suç duyurusunda bulunuldu ve kesimler engellendi. Ruhsatın yenilenmesinin ve kaçak yapılan tüm işlerin önüne geçilmesi için tutulan çadırlı nöbet aralıksız bir şekilde devam etti.
"Bu süreçte; ormanın çölleşmesine sebebiyet verdiği, proje raporlarında sahte imzalar, eksik ve yanlış bilgiler kullandığı, kamuoyunu yanlış bilgilerle yönlendirdiği, Çanakkale’nin suyuna göz diktiği için Alamos Gold’a kesilmesi gereken cezalar yerine her ağacı tek tek savunan yaşam savunucularına para cezaları kesildi. ‘Pandemi koşullarında alınan önlemlere uymama’ bahanesiyle ormanları savunanlara bugüne kadar 350 bin lirayı aşkın para cezası kesildi. Cezalarla direnişi ve nöbeti bitirmeye çalıştılar ancak bu da başarılı olmadı. Pandemiyi fırsat bilenler ve hukuksuzluğun uygulayıcıları hakkında suç duyurularında bulunduk. “Para puldur, Kazdağları candır” dedik, “ormanı savunmak suç değildir, cezalar iptal edilsin” dedik."
"Madeni durdurduk ancak mücadele bitmedi"
"Kazdağları direnişinin birinci yılı geride kaldı. Madeni durdurduk ancak mücadelemiz bitmedi, bir arada olmaya devam ettik. Şimdi de Alamos Gold’un alandan tahliyesi için buradayız. Nöbetin başlamasından bir yıl sonra bu katliam sahasından tüm ilgili kurum ve kişilere sesleniyoruz" diyen yaşam savunucuları taleplerini şöyle sıraladı:
- Kazdağları’nı kurtarın!
- Alamos Gold’u Kirazlı’dan tahliye edin ve tahrip edilen alanı rehabilite ederek tekrar yaban hayata kazandırın!
- Kazdağları’ndaki tüm madencilik projelerini iptal edin ve Kazdağları bölgesini koruma altına alın!
- Yaşam savunucularına kesilen tüm cezaları iptal edin!
"Artık bıçak kemikte, Kazdağları’nın yok olmasını engellemek için daha ne bekliyorsunuz? Hemen şimdi, bu yanlıştan dönün, daha fazla zaman kaybetmeden Kazdağları, madenci şirketlerin kâr hırsı için yok edilmeden, yurttaşların taleplerini, doğanın çığlığını duyun! Bizler, Kazdağları’nı savunanlar, madenciler buradan gidene kadar nöbet tutmaya, Kazdağları’nın sesi olmaya devam edeceğiz. Ormanlar madencilerin değil sincapların, kuşların, karacaların, yamacında yaşayan halkındır."
(SO)