Fotoğraf: Evrim Kepenek/bianet
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Sorarlar bir gün sorarlar / Biter bu dertler, acılar / Sararlar bir gün sararlar..
“Bu alanda 1977’de katledilen arkadaşlarımızın ardından yaktığımız ağıtlar, türküler, marşlar, sözler bugün burada söylenemiyor. "Bugün burada ‘Yaşasın 1 Mayıs’ demeyi yasak. Sadece bugüne has bir yasak değil bu. Uzun zamandır buralar bize yasak hale getirildi. Burada yaşamını kaybeden arkadaşlarımızı anmamızı istemiyorlar.
"Yıllardır bir çember altında buralar. Biz de her koşulda burada olmaya devam edeceğiz. 1 Mayıs 1977 Katliamı'nı unutmayacağız. O dönemde öldürülen, yerlerde sürüklenen kadınları, gençleri yaşlıları unutmayacağız.. Unutmadığımız için bugün buradayız.. Korona salgını nedeniyle sayımız az gibi görünse de bizim kuşağın gönlü burada...”
İstanbul Taksim Meydanı’ndan Kazancı Yokuşu’nun hemen başından seslenen kişi hak savunucusu Nimet Tanrıkulu.
Tanrıkulu’nun bu açıklamayı yapmasının nedeni 1 Mayıs 1977 katliamında yaşamını kaybedenleri bir kez daha hatırlamak ve hatırlatmak.
TIKLAYIN - 1 Mayıs 1977 Neden ve Nasıl Kana Bulandı?
TIKLAYIN- 39 Yıllık Sorunun Peşinde: 1 Mayıs 1977'de Kimler Hayatını Kaybetti?
Basın da sosyal izolasyon kuralına uydu
Bu yıl koronavirüs nedeniyle alana girişlerde polislerin yaptığı “Sosyal mesafeye dikkat edin” denilerek uyarılar dikkate alındı. Önce sosyal mesafe alındı sonra, 1 Mayıs’ta yaşamını kaybedenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankart asıldı.
Açıklamayı takip eden basın da yine sosyal izolasyona uygun olarak konumlandı. Anmaya katılanların sayısı önceki yıllara göre biraz daha azdı ancak “Arkadaşlarımızı unutmuyoruz” mesajı her zamanki yıllar kadar güçlüydü.
HDP milletvekili Musa Piroğlu’nun da destek verdiği anma etkinliğinde 78'liler Girişimi, Emekçi Hareket Partisi, Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Partizan, Halkların Demokratik Partisi, Karşı Sanat Çalışmaları, Üniversite Öğretim üyeleri Derneği, Yeşil Sol Parti temsilcileri de yer aldı.
“Taksim kamusal bir alan”
Tanrıkulu, 1 Mayıs açıklamasını okumadan önce koronavirüs tedbirlerini hatırlattı ve evde kal çağrılarına rağmen binlerce insanın çalışmak zorunda olduğu için evden çıktığını, evlerde ise erkek şiddetinin arttığını söyledi. Daha sonra açıklamayı okuyan Tanrıkulu şöyle seslendi:
“Taksim'de Kazancı Yokuşunda, 43 yıl önce, 1 Mayıs 1977 yılında arkadaşlarımız, katil muktedirler ve cuntacı asker-sivil zümrenin kahrolası ‘yüksek' politikaları gereğince 'alçakça' katledildiler.
“Arkadaşlarımızın kanları bu meydanda aktı, Kazancı Yokuşu’nda aktı, şimdilerde betonlaştırılmış bu meydanın toprağına, ağacına, yeşiline karıştı arkadaşlarımızın kanı. 43 yıllık hesaptır bu, sorulmadı hala.
“Katliam unutulsun, kimse bilmesin diye adlarına bir anıt bile dikilmedi.
“Bu meydanda katledilen arkadaşlarımızı, kanları yerde, toprağın altında, ardımızda; Ahmet Arifin deyişiyle, 'öyle mahzun, öyle garip' bırakıp gidemeyiz! Vazgeçmeyeceğiz! Taksim bir kamusal alan! Bir özgürlük alanı! Dünyanın her ülkesinde böyle alanlar var.
‘Halkın itirazlarını duymak istemiyorlar’
“Moskova'da Kızıl Meydan, Pekin'de Tiananmen Meydanı, Paris'de Concorde Meydanı, Venedik'de San Marco Meydanı, Newyork'da Times Meydanı, Londra'da Trafalgar Meydanı, Prag'da Eskişehir Meydanı ve İstanbul'da Taksim Meydanı, bu meydanlar içinde başta gelenleridir.
“Modern zamanların kamusal alanları bu gibi meydanlardır. Çağdaş insan itiraz eden insandır. İnsanlar bu meydanlarda itiraz ederler.
“Halkın itirazlarını duymak istemiyorlar. Kamusal özgürlük alanlarını yasaklıyorlar. Taksim Meydanı’nın kamusallığını bitirmek İstiyorlar.
“Osmanlı'da kamusal meydan kültürü yoktu. Sultanahmet Meydanı vardı, ancak oralar insanları asmak içindi. Özgürlük meydanlarına sahip çıkan Türkiye'nin ilerici insanlarına zulmediyorlar. Vazgeçmeyeceğiz!
“Bu meydanda bir de Gezi Direnişi yaşandı. Dünyayı değiştirmeye kalkan genç nesillere yeni ufuklar açıldı bu meydanda. Vazgeçmeyeceğiz! Taksim'in taşına toprağına, ağaçlarına, Yüzyılların Sular İdaresi duvarlarına, milyonların yıllar ve yıllarca söylediği Özgürlük şarkıları sinmiştir. Taksim, 1 Mayıs Meydanıdır.
‘Biji Yek Gulan'
"1 Mayıs 1977 yılında, arkadaşlarımız bu meydana can bedeli verdiler. Vazgeçmeyeceğiz! Taksim Meydanı, 1 Mayıs Meydanı olarak yasallaşana kadar! Vazgeçmeyeceğiz! 1 Mayıs 1977 Katliamı Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu kurulana, Katliamın suçluları ve güçlüleri yargılanana kadar! Vazgeçmeyeceğiz! Katledilenlerin anısına Taksim'de, Kazancı Yokuşu başında bir anıt yapılana kadar! Bir kez daha haykırıyoruz! Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gulan!”
Tanrıkulu’nun konuşmasının ardından 1 Mayıs marşı dinleyen grup Kazancı Yokuşu’na karanfiller bıraktı..
1 Mayıs 1977'de ne olmuştu? 43 yıl önce, Intercontinental otelinin (bugünkü The Marmara) üst katlarından, Sular idaresinden ve beyaz bir Renault otomobilden, bu alanda toplanan, Türkiye halkının 500 bin insanına uzun namlulu silahlarla ateş edildi. Su sıkan, siren çalan, ateş eden panzerler tarafından Kazancı Yokuşuma sıkıştırılan on binlerce insandan en az 35'i öldü. Hikmet Özkürkçü (39) Kadir Balcı (35) ve Niyazi Darı (20) kurşunlarak, 32 kişi ezilerek ya da boğularak öldü. 126 kişi ise yaralandı. Hayatını kaybedenler Ahmet Gözükara, Aleksandros Konteas, Ali Sidal, Ali Yeşilgül, Bayram Çıtak, Bayram Eyi, Bayram Sürücü, Diran Nigiz, Ercüment Gürkut, Garabet Akyan, Hacer İpek Saman, Hamdi Toka, Hasan Yıldırım, Hatice Altun, Hikmet Özkürkçü, Hüseyin Kırkın, Jale Yeşilnil, Kadir Balcı, Kadriye Duman, Kahraman Alsancak, Kenan Çatak, Leyla Altıparmak, Mahmut Atilla Özbelen, Mehmet Ali (Mustafa) Elmas, Mehmet Ali Genç, Mehmet Ali Kol, Meral Cebren (Özkol), Mürtezim Ortulu, Mustafa Ertan, Nazan Ünaldı, Nazmi Arı, Niyazi Darı, Ömer Narman, Özcan Gürkan, Ramazan Sarı, Rasim Elmas, Sibel Açıkalın, Tevfik Beysoy, Yücel Elbistanlı, Ziya Baki, kimliği belirsiz 35 yaşında bir erkek. *Bu isimler 2009-2010'da dönemin DİSK Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürü Fahrettin Engin Erdoğan'ın çalışmasıyla oluşan listede yer alıyor. *Fotoğraflar: 1 Mayıs 1977, İşçi Bayramı Neden ve Nasıl Kana Bulandı?, Korhan Atay, Metis yayınları, 205 sayfa. |
(EMK)