İstanbul Çağlayan'daki miting alanı da, 1 Mayıs'ın coşkuyla kutlandığı yerlerden biriydi. Saat 09.00'dan itibaren Piyalepaşa, Darülaceze ve Şişli yönlerinden kortejler halinde yürüyen emekçiler, miting alanına gelip kutlamalara katıldı.
"İşçi bayramı" olmasının yanı sıra bugünün katılımcılar açısından bir başka anlamı daha vardı. Dünya genelinde "küresel eylem" günü olarak belirlenen 1 Mayıs, mitinge katılan binlerce emekçi tarafından "savaş karşıtı" güne dönüştürüldü. Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Irak'a saldırısı ve devam etmekte olan işgali protesto eden katılımcıların yükselen tepkilerinden bir diğeri ise, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) politikalarıydı...
Gülçehre: Bugün dayanışma günü değil mi?
24 yaşındaki Songül Gülçehre, 1 Mayıs mitingini çimenlerde oturarak geçirenlerden. Bu yıl ilk kez 1 Mayıs'a katılan Gülçehre, "mitinge gelirken içinde çok büyük bir coşkunun olduğunu, ama alana girdiğinde hayal kırıklığına uğradığını" söylüyor. Hayal kırıklığının nedenini ise şöyle açıklıyor:
"Ben mitinge bağımsız olarak katıldım. Üniversiteli gençlerin kortejine katılmak istedim. Ama bu isteğim kabul edilmedi. İnsanlar arasında gruplaşmalar var. Bu da, içimdeki coşkuyu söndürdü."
"1 Mayıs'ın işçilerin dayanışma günü olduğuna" dikkat çeken Gülçehre, "Ne yazık ki bu dayanışma ruhu, miting alanına yansımadı. Herkes kendi sesini duyurmaya, başkalarının sesini bastırmaya çalışıyor" diyor. İşçilere destek olmak için mitinge katılan Gülçehre, "yaşadığı hayal kırıklığı" nedeniyle önümüzdeki yıllarda 1 Mayıs mitinglerine katılmamayı düşünüyor.
Fırat: Kendimi ifade edemedim
Şengül Fırat da, Gülçehre gibi çimenlerde oturarak gösterileri izliyor. 23 yaşındaki Fırat, bir şirkette sekreter olarak çalışıyor. Aynı zamanda üniversite öğrencisi olan Fırat mitinge, "bir öğrenci olarak kendini ifade etmek" için gelmiş. O da, katılımcılar arasında dayanışma olmadığından yakınıyor. "Bu gruplaşma içinde kendini yeterince ifade edemediğini" söyleyen Fırat, sözlerine şöyle devam ediyor:
"Bugün, işçilerin dayanışma günü. Ama tepkiler ve talepler 'tek bir ses' olarak yükselmiyor. Herkes kendi halinde. Kalabalık olanların sesi daha çok yükseliyor, azınlıkta olanlar ise seslerini duyuramıyor. İnsanlar, her şeyden önce birbirlerini dinlemeyi öğrenmeli. Yoksa burada olmalarının bir anlamı yok."
Önceki yıllarda da 1 Mayıs mitinglerine katılan, bu yıl iş yerinden izin alarak mitinge gelen Fırat da, üniversite öğrencilerinin kortejine katılmak isteyip katılamamış...
"Provakasyon nedeniyle isteğinin kabul görmediğini" belirten Fırat, insanların 1 Mayıs konusunda yeterince bilinçli olmadığını, bu nedenle günün gerçek anlamının alanlara yansımadığını düşünüyor. Fırat, beklentilerini şöyle sıralıyor:
"İnsanlar, seslerini hep birlikte yükseltmeli. Ayrıca işçiden çok öğrenci var Bence daha çok işçinin katılması gerekiyor. Gençlerin çoğunluğuna rağmen söylemler, atılan sloganlar da hep aynı. İnsanlar kendilerini tekrar ediyor. Öz eleştiri yaparak bazı şeyleri yenilemek gerekiyor."
Somçelik: İşçiler nasıl geçiniyor anlamıyorum
Ticaretle uğraşan Güner Somçelik 48 yaşında bir esnaf. Mitingde Demokratik Halk Partisi (DEHAP) kortejinde yürüyen Somçelik, "eskiden işlerinin çok iyi olduğunu, ama bugün bir işçinin konumuna düştüğünü" belirtiyor. İki çocuk babası olan Somçelik, "kendi evi ve işi olmasına karşın geçinmekte zorlandığını, işçilerin asgari ücretle nasıl geçinebildiklerini anlayamadığını" söylüyor
Bugünkü kutlamaların çok güzel olduğunu düşünen Somçelik, 1 Mayıs'a ilişkin düşüncelerini şöyle aktarıyor:
"İnsanlar, her zaman hakları için bir araya gelmeliler. Çünkü bireysel çabalar sonuç vermiyor. Bu bakımdan 1 Mayıs benim için çok anlamlı..."
Somçelik, 1987'den beri mitinglere katılıyor. O da, insanlar arasında gruplaşma olduğu görüşünde. Önceki 1 Mayıs'larda insanların daha çok dayanışma içinde olduğunu hatırlatan Somçelik, "Bu işçi bayramıdır, partilerin gösteri alanı değil" diyor. AKP ve ABD karşıtı protestoları destekleyen Somçelik, "AKP'nin ülkeyi daha da kötüye götüreceğine" inanıyor.
Erdoğan:Geçen sene simitlerim erkenden bitmişti
19 yaşındaki Haydar Erdoğan, 1 Mayıs mitingine seyyar satıcı olarak katılmış. "ekmek parası için" burada olan Erdoğan,"birkaç gün önce, arkadaşlarıyla, bu yılki 1 Mayıs'ın çok kalabalık olacağını, bunun satışlara da yansıyacağını konuştuklarını" söylüyor. Ama o da kendi açısından hayal kırıklığına uğramış. Nedenine gelince:
"Herkes bizim gibi düşünmüş olacak ki, bütün satıcılar soluğu burada almış. Miting alanında işçiden çok seyyar satıcı var. Bu da rekabet olmasına neden oluyor ve satışları olumsuz etkiliyor. Önceki seneler satışlar daha iyiydi. Örneğin geçen sene, daha miting başlamadan polisler sayesinde simitlerim bitmişti..."
Günde ortalama 150 simit satan Erdoğan, bugün 300 simit satmayı planlıyor. "1 Mayıs'ı çalışarak kutluyorum" diyen Erdoğan, vakit bulunca sloganlara eşlik ediyor. Erdoğan, "geçen sene, seçim öncesi olduğu için partilerin daha iyi örgütlendiğini, katılımın daha çok olduğunu" belirtiyor.
Savcanlı:Tam bir bayram gibi değil
Tiyatroyla ilgilenen 25 yaşındaki Çiğdem Savcanlı, her yıl 1 Mayıs mitinglerine katılıyormuş.
Savcanlı, "bu yılki kitlenin bölünmüş olmakla birlikte, durgun olduğunu" vurguluyor. "İşçilerin seslerini yükseltmelerine destek olmak için geldiğini" belirten Savcanlı, mitinge ilişkin olarak şunları söylüyor:
"Bu yılki mitingde hareket yok,heyecan yok. Ve bunun nedeni de sıcaklık değil.Katılım fazla ama çok durgun. Sloganlar da çok yetersiz. İnsanlar sadece bir yere gelmiş olmak için buradalar sanki. Halbuki, daha coşkulu olmalı, tam bir bayram havasında kutlanmalı. Bu coşkusuzluk bize de yansıdı.1 Mayıs, her şeyden önce işçi bayramı. Önce bu yönde tepkiler ve talepler dile getirilmeli. Sonra diğer sorunlara değinilmeli. İşçi bayramı oluşu göz ardı edilmemeli..."
Arman: Travestiyim haklarımı arıyorum
Seyhan Arman bir travesti. Onun mitinge katılış nedeni "seks işçisi arkadaşlarının haklarını aramak".
Zorunlu seks işçiliğine karşı olan Arman, insanların 24 saat kendilerine seks makinesi olarak bakmalarından şikayetçi. "Miting alanında da travestilere, insanların aynı bakış açısıyla yaklaştığını" vurgulayan Arman,"travestilerin her şeyden önce insan olduklarına" dikkat çekiyor:
"Bu, bizim cinsel tercihimiz. Tercih de denilemez, aslında bize dayatılan bu. İnsanların bizle dalga geçmelerinden bıktık artık. Kimse neden travesti olduğumuzu anlamaya çalışmıyor. Hangi baskılar altında olduğumuzu bilmiyor. Bu baskılar, bizi travestiliğe yönlendiriyor."
"Bundan sonra kendi hakları ve özgürlükleri için alanlarda olacaklarını" belirten Arman, son olarak "miting alanında cinsel kimliğini saklayan onlarca eşcinsel var" diyor.
Demokratik Öğrenci Birlikleri kortejinde mitinge gelen 23 yaşındaki Deniz Çoşkun, "öğrencilerin sorunlarını gündemleştirmek için burada olduğunu" söylüyor.
Çoşkun, mitingde gruplaşma olduğu fikrine katılmıyor. Ona göre, "her grup, farklı sorunlarını ve taleplerini ifade etmek için" buraya geliyor:
"1 Mayıs işçi bayramı olmakla beraber, toplumsal sorunların hep birlikte dile getirildiği bir gün aynı zamanda.Önemli olan taleplerin zengin olması... Bence, ne kadar farklı ses yükselirse, 1 Mayıs o kadar anlamlı olur. Sonuçta temel sorunlarda ve taleplerde, bütün sesler birleşiyor ve ortak sloganlar atılıyor. Bu da, 1 Mayıs'ın dayanışma ruhunu yansıdığını gösteriyor."
Bu yılki katılımı iyi bulan ve kendi adına mitingi çok coşkulu bir şekilde geçiren Coşkun, "üniversitelilerin, mitingin en dinamik grupları olduğunu, bu dinamizmi tüm alana yansıttıklarını" düşünüyor.
"AKP'nin, yapay bir kriz gündemi oluşturarak asıl sorunları örtmeye çalıştığını" belirten Coşkun, "Şu günlerde meclisten çok ciddi tasarılar geçiyor. AKP, türban kriziyle, çıkaracağı yasaları unutturmaya çalışıyor" diyor.
Lazlar da mitingdeydi
Tiyatro Manga üyeleri de 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlamak ve tepkilerini dile getirmek için Çağlayan'daki miting alanındaydı. Yaklaşık 15 kişiden oluşan grup, gün boyu sergilediği 20'ye yakın performans gösterisiyle ABD'nin Irak'ı işgalini protesto etti.
Kendilerini "Lazlar" olarak adlandıran, 20 kişilik bir üniversiteli grubu, mitingin en renkli ve hareketli gruplarındandı.
Gurup, sabahın erken saatlerinde alana gelerek kutlamalara katıldı.Onları diğerlerinden ayıran yanları ise, attıkları sloganların "Lazca" olmasıydı. Tulum eşliğinde miting boyunca horan tepen gruba, diğer kortejlerden insanlar alkış ve ıslıklarıyla tempo tuttu.
Çoğu okul arkadaşı olan "Lazlar" grubundaki herkes Karadenizli... Gruptaki, Kenan Avcı, "Lazlar olarak, işçi bayramını çok coşkulu bir şekilde kutladıklarını ve aynı coşkuyla alandan ayrıldıklarını" söylüyor ve ekliyor: "Sonunda kazanan taraf işçiler ve emekçiler olacak." (GE/NK)