* Fotoğraflar: Reuters
Kazakistan Cumhurbaşkanlığı sitesi Akorda'dan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, başkentte Nur Sultan’da da olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesini onaylayan kararnameyi imzaladı.
Dün gece (4 Ocak) Almatı ve Mangistau için de OHAL kararı verilmişti. Nur Sultan ile beraber OHAL ilan edilen bölge sayısı 3’e çıktı.
“Halkın güvenliğini sağlamak amacıyla ilan edildiği” söylenen OHAL’in üç bölgede de 19 Ocak’a kadar devam edeceği açıklandı.
Saat ve giriş-çıkış kısıtlaması
OHAL kapsamında Almatı ve Mangistau’da olduğu gibi Nur Sultan’da da saat 23.00'ten 07.00'ye kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacak.
Başta toplum düzeni olmak üzere kamu ve stratejik binaları koruma önlemleri artırılacak. Şehre giriş ve çıkış kısıtlaması getirilecek.
Eylemler sürüyor
Reuters’ın bugün son dakika olarak duyurduğu habere göre, Kazakistanlı bir blog yazarının, Instagram canlı yayını sırasında Belediye Binası’nın çevresinden silah sesleri duyuldu. Belediye Başkanı’nın ofisinden alevlerin yükseldiği de aktarıldı.
Clashes ongoing at Nazarbayev avenue/Satpaev street intersection in Almaty https://t.co/triz4e58OJ pic.twitter.com/JAiRnl3qUP
— Liveuamap (@Liveuamap) January 5, 2022
Şehir merkezinde yer yer patlamaların yaşandığı belirtilirken, polis ve göstericiler arasındaki çatışmalar da sürüyor.
Öte yandan Kazakistan’ın en büyük kenti Almatı’da polis amiri Kanat Taimerdenov bir açıklama yaptı. Taimerdenov, gösterilerin ve gerilimin yüksek olduğu bölgede polis, ulusal muhafızlar ve ordunun şehirde düzeni sağlamaya çalıştığını açıkladı.
Kazakistan’da ne oluyor?
Ülkede olaylar geçtiğimiz Pazar günü hükümetin LPG’ye uygulanan tavan fiyatları kaldırmasıyla başladı. Hükümetin bu hamlesiyle birlikte LPG fiyatları iki katına çıkarken halk da Pazar gününden itibaren ülkenin akaryakıt üreten bölgesi Mangistau başta olmak üzere birçok yerde sokağa çıktı. Protestocular, yeni zamlarla birlikte 120 tenge (0,27 dolar) seviyesine çıkan LPG fiyatlarının 60 tengeye düşürülmesini istedi.
Protestolar üzerine geri adım atan devlet, Mangistau eyaletinde fiyatları düşürme karar aldı ve LPG litre fiyatının 50 tenge olarak belirleneceğini açıkladı.
Meydanda toplananlar hakkında cezai işlem uygulanmayacağı sözünü de veren hükümet, tarafların tüm sorunların yapıcı diyalog ve mevcut yasalar kapsamında çözülmesinde mutabakat sağladığını aktardı.
Fakat ülkenin birçok noktasında insanlar protesto gösterilerine devam etti. Gazeteci Nazgul Kenzhetay, hükümetin adımlarına karşılık eylemlerin devam etmesine ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda protestoların tek nedeninin gaz fiyatına yapılan zam olmadığını yazdı:
"Kazakistan'daki protestoların ana sebebi sadece gaz fiyatının yükselmesi değil. Orta Asya'nın en zengin petrol ülkesinde yaşamalarına rağmen, yüksek işsizlik ve refah seviyesinin düşüklüğü, ardı ardına gelen zamlar halkı sokaklara döktü."
Dün akşam Almatı’da binlerce gösterici ile güvenlik güçleri karşı karşıya gelirken hükümet karşıtı sloganlar atan beş bin kişi kadar kalabalığa polisin göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Bölgede Telegram, Signal ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamaları kullanılamazken, eylem haberlerinin yer aldığı iki internet sitesi kapatıldı.
Cumhurbaşkanı Tokayev, Almatı ve Mangistau’da, 19 Ocak'a kadar olağanüstü hal (OHAL) ilan etti. Bu sabah itibariyle Başbakan Askar Mamin başkanlığındaki hükümet istifa ederken Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre Başbakan Vekili görevini daha önce Başbakan Yardımcısı olan Alihan Smailov’un yürütmesi kararı alındı.
Doç. Dr. Güneş protestoların arkasını yazdı
İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Hakan Güneş, sosyal medya hesabından Kazakistan’da LPG zammı ardından başlayan protestoların arkasındaki etkenleri Twitter hesabından anlattı:
“4 Ocak Çarşamba günü Mangıstau’daki zam geri çekildi ama bu kez de diğer şehirlerde insanlar sokaklara dökülmeye başladı. Almatı, Aktav, Atırau, Ural, Aktubinsk, Kostanay, Kızılorda, Nursultan (Astana), Karaganda, Şimkent, Taraz ve Ekibastuz’da irili ufaklı gösteriler oldu. Zira LPG zammı hayat pahalılığı, enflasyon ve değeri giderek eriyen Tenge konusunda biriken tepkinin sadece bardağı taşıran kısmı idi. Ücretler yeni zamlar karşısında eriyor, doğal kaynaklar üzerinde oturan halk ise ‘ürettiğimiz doğal gaz bizi neden ısıtmaz?’ diye soruyordu.
“İlk 2 günde zamlar geri çekilirse halk dağılır diyen çok sayıda gösterici oldu. Ancak anlaşılan sadece doğalgaz zammı değil tüm zamların geri çekilmesi ya da ücretlerde artışa gidilmesi giderek daha öne çıkan bir talep. İkinci olarak gösterilerde ‘Nazarbayev Ket’ ve yine onu kasteden ifadeyle ‘Şal Ket’ (İhtiyar Git) sloganlarının belirli bir sıklıkla duyulmasına karşı yerel yöneticilere yönelik tepki daha ön planda. Sokakların atamayla işbaşına getirilen valileri halkın seçmesi talebini yükselttiğini söyleyebiliriz.
“Gösterilerde 25-35 yaş grubu işçilerin ön planda olduğunu tespit etmek güç değil. Kadınların katılım oranı düşük. 25 yaş altı gençler ise Almatı’da diğer şehirlere oranla biraz daha belirginler. Örgütsüz genç ve orta yaş grubundan işçi sınıfının gösterilerin ana bileşeni.
"Muhalefet etkili mi? Batı’nın desteği ile yurtdışından seslenen bazı figürler her zaman olduğu gibi kendilerini olduklarından kat be kat büyük göstermeye çalışmaktan ve halkın eyleminin siyasal sözcülüğüne oynamaktan geri durmuyor. Ülke içinde bir karşılıkları ise pek görünmüyor. Kazakistan sosyalist muhalefeti küçük ama işçi eylemlerinde inisiyatif kullanabiliyor. Özellikle Kazakistan Sosyalist Hareketi halkın taleplerine sahip çıkıyor ve sokaklarda yer alıyor. Ancak bu grupların da etkisi şu anda sınırlı. Ortada kendiliğinden bir halk hareketi var.
"Ülke kaynaklarını babalarının çiftliği gibi yöneten yönetimin Suudi şeyhleri, Rus oligarkları gibi yaşayan çocukları, onlara ait lüks saraylar sosyal medya paylaşımlarında öne çıkıyor. Bu gösteri halka karşı şiddet kullananların, halkın sesine kulaklarını tıkayanların kâbusu olmaya aday. Süreci bastırmak, pasifize etme noktasında çok olanakları var. Ancak halkın da bu süreçle kendine güveninin arttığı ortada. Örgütsüz ve kendiliğinden bir hareket olarak pek çok yöne savrulma riski barındırsa bile bu süreç, halkın kendine güven duyması ve örgütlü davranmayı öğrenmesi açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır.”
(TP)