* Fotoğraf: AA
Uluslararası Af Örgütü, Kazakistan ile ilgili bugün yaptığı yazılı açıklamada, yetkililerin, kitlesel protestoları haber yaptıkları için keyfi şekilde gözaltına alınan gazetecileri ve aktivistleri serbest bırakması, gözaltılarla ilgili bilgi vermesi ve gözaltına alınan kişilerin insan haklarını güvence altına alması gerektiğini belirtti.
- NOT: 2 Ocak’ta Kazakistan’ın güneydoğusunda Mangistau bölgesinde artan yakıt fiyatları nedeniyle protestolar başladı, eylemler Kazakistan’ın en büyük şehri Almatı da dahil olmak üzere diğer önemli şehirlere yayıldı. Ülkede OHAL ilan edildi. Hükümetin açıkladığı resmi sayılara göre, protestoların başladığı 2 Ocak’tan bu yana gözaltına alınan kişi sayısı 10 bine yaklaştı.
Af Örgütü, Kazakistan’daki durumu şöyle özetledi:
- Bilgi akışı büyük ölçüde kısıtlandı.
- Keyfi gözaltılar ve gözaltına alınan kişilere yönelik muamele insan haklarıyla bağdaşmıyor.
- Ölü sayısı halen bilinmiyor.
“Etkili ve tarafsız bir soruşturma” talebi
Af Örgütü ayrıca, gösterilerde pek çok kişinin Kazakistan’ın kamusal toplantılara yönelik aşırı derecede kısıtlayıcı mevzuatı nedeniyle gözaltına alındığını belirtti.
Kazakistan yetkililerini, güvenlik güçlerinin öldürücü güç kullanımı dahil olmak üzere bildirilen tüm insan hakları ihlallerine ilişkin etkili ve tarafsız bir soruşturma başlatılması için talimat vermeye ve protestolar bağlamında insan haklarına saygı göstermeye çağırdı.
Uluslararası Af Örgütü Doğu Avrupa ve Orta Asya Direktörü Marie Struthers, “Kazakistan’da durum yatıştı gibi görünüyor ancak kriz bitmedi. Mevcut durumda bağımsız bilgilere serbestçe erişim, yaşananlara ilişkin hesap verebilirliğin eksiksiz biçimde sağlanması ve insan haklarının gelişmesine saygı gösterilmesi her şeyden daha önemli” ifadelerini kullandı.
“Yalnızca protestolara katıldıkları gerekçesiyle keyfi şekilde gözaltına alınan tüm kişiler derhal serbest bırakılmalıdır.
“Şiddet içeren davranışları nedeniyle uluslararası anlamda tanımlı bir suç işlemekle suçlanan protestocular, uluslararası insan hakları hukuku gereğince adil bir biçimde yargılanmalıdır.
“Ayrıca, yetkililerin kötü muamele uyguladığına ilişkin tüm iddialar hakkında etkin soruşturmalar başlatılmalı ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır.”
Kaç sivil hayatını kaybetti?
Son günlerde yaşanan şiddet olaylarında yaralanan ve hayatını kaybeden kişi sayısı net olarak bilinmiyor.
Yetkililer en az 18 kolluk görevlisinin öldürüldüğünü doğruladı ancak sivil kayıpların sayısını hâlâ açıklamadı.
9 Ocak’ta, hükümetle ilişkilendirilen bir Telegram kanalı 164 kişinin ölümüyle ilgili bilgiler yayınladı; fakat sonrasında Sağlık Bakanlığı teknik bir aksaklık olduğunu söyleyerek bu bilgileri yalanladı.
Marie Struthers, “Yetkililerin protestolar sırasındaki mağdurların sayısı ve hangi koşullarda hayatlarını kaybettiklerine ilişkin sessizliği kabul edilemez. Sivil kayıplarla ilgili bilgiler derhal açıklanmalıdır” dedi.
“Bağımsız bilgi akışı hayati önem taşıyor”
Af Örgütü, ülkede protestoların başlamasının ardından beş gün boyunca internetin devre dışı bırakıldığını ve mobil iletişimin kısıtlandığını belirtti:
“Yetkililer, insan hakları savunucularını ve aktivistleri protestoları kışkırtmakla suçladı ve bağımsız gazetecileri gözaltına aldı.
“7 Ocak’ta, Uralskaya Nedelya gazetesinin yazı işleri müdürü Lukpan Ahmedyarov Uralsk şehrinde gözaltına alındı ve Kazakistan’ın aşırı sert toplanma kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 10 gün tutukluluk cezası aldı.
“5 Ocak’ta Özgür Avrupa Radyosu’nun Azattyk adlı yerel radyo kanalından iki gazeteci protestolar sırasındaki haberleri nedeniyle gözaltına alındı ve sorgulandı.
“10 Ocak’ta yetkililer Fergana.ru adlı bağımsız medya kuruluşunun krizle ilgili bir haberini kaldırması, aksi halde hakkında kovuşturma başlatılması için talimat verdi.
“Ayrıca, yabancı gazetecilerin ülkeye girişine izin verilmediği bildiriliyor. 10 Ocak itibariyle internete erişim açılmış olsa da yetkililer tarafından devamlı olarak engelleniyor ve yerel düzeyde mobil mesajlaşma uygulamalarına hâlâ erişilemiyor.”
Struthers konuya dair şunları söyledi: “Yetkililer internete sınırsız erişimi sağlamalı, diğer tüm haberleşme araçları üzerindeki engellemeleri kaldırmalı ve bağımsız olarak haber paylaşan kişileri misilleme yapmak üzere hedef almaya son vermeli. Kriz devam ederken bağımsız bilgi akışı hayati önem taşıyor. Yetkililerin otomatikman başvurduğu karartma, tüm halkı tecritte tutmaya benzer bir uygulamadır.” (AS)