"Kayyımı da Akgiray'ı da Boğaziçi'nde barındırmayacağız"

Fotoğraf: Boğaziçi Dayanışması

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atadığı Prof. Dr. Melih Bulu'ya karşı eylemler sürüyor.

Boğaziçi öğrencileri, bugün Güney Kampüs'te nöbete başladı. Bazı Boğaziçililer de Boğaziçi Üniversitesi'nde ders veren patronları Vedat Akgiray'dan birikmiş maaşlarını ve tazminatlarını alamadan işten çıkarılan Bimeks işçileriyle İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde bir araya geldi.

"Boğaziçi'ni Bimeks işçileri yönetsin" yazılı pankart taşıyan öğrenciler adına konuşan Hüseyin Arif Sarıyaşar, "Biz Boğaziçi öğrnecileri olarak Bimeks işçilerine çok teşekkür ediyoruz. Çünkü okulumuzda ne gibi bir hırsız barındırdığımızı onların sayesinde öğrendik. Bizler en başından beri haklarımızı dile getirirken işçinin, akademisyenin, öğrencinin bir arada olması gerektiğini savunuyoruz. Hem üniversitelerimizde hem de birçok yerde hırsız patronlar dolanıyor. Biz bunlara geçit vermeyeceğimizi ve bu düşüncenin kayyımcı düşünceyle ortak olduğunu söylüyoruz. Kayyımcı zihniyeti ve Akgiray'ları ne Boğaziçi'nde ne de Özyeğin'de  barındıracağız" dedi.

Bimeks basın açıklaması https://t.co/YiDuj63vHt

— Boğaziçi Dayanışması (@boundayanisma) January 13, 2021

GSÜ'den destek

Galatasaray Üniversitesi (GSÜ) öğrencileri de Boğaziçi Üniversitesi'ne destek eylemi yaptı. Okulun Beşiktaş'taki kampüsünde buluşan öğrenciler, yaptıkları açıklamada şöyle dedi:

"Boğaziçi Üniversitesi'nin kapısına vurulan kelepçe tüm akademiye vuruldu. Akademiye yönelik baskı, üniversitelerin özgür, demokratik, çoksesli yapısını bozmak isteyen, bilime ket vuran ve üniversiteleri kâr odaklı kurumlar haline getirmeye çalışan bir zihniyetin ürünüdür.

"Bu zihniyet, öğrencilerin meşru itirazlarını ve protestolarını suç unsuru olarak göstermeye çalışmakta ve kendisi gibi düşünmeyenleri "terörist", "provokatör" olarak yaftalıyor. Muhalefeti bastırabilmek için iktidar, ayrıştırıcı bir tutum izleyerek elindeki gücü anti-demokratik uygulamalarla ve insan haklarını çiğneyerek kullanmaktan geri durmuyor.

"Antidemokratik düzene biat etmiyoruz"

"4 Ocak Pazartesi günü ve onu izleyen günlerde yaşananlar bunun somut bir göstergesi. Arkadaşlarımızın maruz kaldığı polis şiddeti, keyfi gözaltılar ve insan onurunu zedeleyen çıplak arama işkencesi, taciz, cinsel şiddet ve LGBTİ+fobik söylemler kabul edilemez.

"İktidarın baskıları Barış için Akademisyenlerin ve akademik personelin tasfiyesiyle akademide, bunun yanı sıra STK'lerde ve ezici çoğunluğu HDP'li olan belediyeler olmak üzere tüm kamusal alanlarda görülüyor. Biz GSÜ Dayanışması olarak demokrasiyi rafa kaldıran bu kayyım mekanizmasını reddediyor, tüm üniversitelerin bileşenlerini dayanışmaya davet ediyoruz. Antidemokratik düzene biat etmiyoruz."

(DŞ)