Yargıtay'ın Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz'ı öldüren polisleri beraat ettirmesinin ardından, Kaymaz ailesi davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşımaya hazırlanıyor.
bianet'in görüştüğü, İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şube Başkanı ve Kaymaz ailesinin avukatlarından Erdal Kuzu, Yargıtay'ın kararını kendilerine tebliğ etmesinin ardından altı aylık sürelerinin olduğunu, bir iki ay içinde Strasbourg'daki mahkemeye başvuracaklarını bildirdi.
Kuzu, başvurularındaki esas savların, yaşam hakkının ihlali, devletin yaşam hakkını korumaması ve adil yargılama hakkının ihlali olacağını söyledi.
Sanık polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz, Seydi Ahmet Döngel ve Salih Ayaz için Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Nisan 2007'de "meşru müdafaa" gerekçesiyle beraat kararı vermiş; Kaymaz ailesi davayı Yargıtay'a taşımıştı.
Ahmet ve Uğur Kaymaz 21 Kasım 2004'te öldürülmüştü. Mardin Valiliği'nin açıklaması üzerine, olay basına ilk olarak "iki terörist öldürüldü" diye yansımıştı.
Kuzu, çatışma olmadığı yönündeki Adli Tıp raporlarına karşın, yerel mahkeme ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin "çatışma olduğunu, dolayısıyla polislerin de kendilerini koruduğunu" kabul ettiğini söyledi.
Kaymaz ailesinin avukatları ve müdahil avukatlar soruşturma sürecinin başından beri adil yargılamanın gerçekleşmesiyle ilgili kuşkularını dile getirmişlerdi.
Sanıkların tutuklu yargılanması talebi her seferinde reddedildi. İfadelerinin talimat yoluyla gıyaben alınmasına karar verildi. Sanık polisler İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Mersin'e tayin edilerek göreve iade edildiler. Mardin'deki dava "güvenlik gerekçesiyle" Eskişehir'e nakledildi. Sanıklar ilk kez Eskişehir'deki duruşmaya katıldılar.
Avukatlar Eskiişehir'de yaratılan atmosfer nedeniyle adil yargılamanın olanaksız olduğunu söylediler.
Eskişehir Valiliği duruşmalar öncesinde kentte toplantı, gösteri yürüyüşü, basın açıklaması ve "benzeri faaliyetleri" yasakladı. İlk duruşmayı izlemek için Eskişehir'e gidenlerin büyük bölümü Adliye'ye giremedi. Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı, "davayı izlemek isteyenlerin amacının provokasyon" olduğunu söyledi.
"Trajik bir karar"
Kuzu, Yargıtay'ın kararı için "trajik" diyor. "Türkiye hukuk sisteminde yaygın bir sorun bu. Kamu görevlilerinin insan hakları ihlalleriyle yargılandığı davalarda genellikle beraat çıkıyor. Bu anlamda, Yargıtay kararı çok da şaşırtıcı değil. Yine de delilleri tam olarak değerlendirmesi umudumuz, adaletin gerçekleşeceğine dair inancımız vardı."
Kuzu, son dönemde Terörle Mücadele Yasası kapsamında yargılanan çocuklara "onar, yirmişer yıl hapis cezası" verildiğini de anımsatarak "Uğur gibi çocukların failleri hakkında da beraat kararı verildi. 'Çocuklar Kürt olunca, farklı mı karar veriliyor' şüphesi ister istemez doğuyor. Keşke adil bir yargılamayla adalet gerçekleşmiş olsaydı" diye konuştu. (TK)