Bir Mendil Niye Kanar? Diyarbakır-2006
Bir Devrin Anatomisi: Lice Davası (Levent Pişkin), Kadim Suların Fısıltısı (Murat Uyurkulak), 12 Eylül Davası: “Tarihî Olaylar Yargılanamaz” (Burcu Karakaş), Vartinis’le Bulalım Allah’tan Cezamızı (Karin Karakaşlı), “Bir Mendil Niye Kanar?” (Gökçer Tahincioğlu), Berkin Elvan’ın İki Dosyası ya da Kıyıcı Şiddetin Anatomisi (Ali Duran Topuz), Devlet Dersinde Öldürülen Çocuklar (Yıldırım Türker), JİTEM Devleti (Kemak Göktaş).
Bu kitapta sekiz yazar cezasızlığa karşı verilen hukuk mücadelesini, bu mücadelenin neden gerektiğini, cezasızlık kültürünü, bu kültüre karşı savaşanları, işlemeyen yargı sistemini, adalet için toplumsal ve bireysel mücadeleleri irdeliyor.
Kitabın adı: "Kayıp adalet/ Cezasızlık ve korunan failler", bir ayda iki baskı yaptı; İletişim Yayınları'ndan. Hemen ikinci sayfada, "Bu kitap Hafıza Merkezi tarafından hazırlanmıştır" notu düşülmüş.
Yargı haberciliği denince ilk akla gelen Gökçer Tahincioğlu kitabın derleyeni, Özgür Zeren katkılarıyla. Sunum da Hafıza Merkezi hukukçularından Emel Ataktürk Sevimli'den.
Yüzleşme
Avukat Ataktürk-Sevimli, "Türkiye’de ne geçmişte ne de bugün ağır insan hakları ihlalleri ile yüzleşmek yönünde gerçek ve samimi bir irade olmadı, böyle bir iradenin tezahürü için gerekli siyasi ve sosyal basıncın olduğu da söylenemez" diyor.
"Bu kitapta öykülerini okuyacağınız davaların tanımlanması için 'yüzleşme davaları' adının yaygın olarak kullanılması, bir dönem aralanan perdeden gördüklerimizin bir yüzleşmeye ne denli ihtiyaç olduğunu göstermesinden ve bu ihtiyacı hatırlatma çabasından ibaret. Yoksa Türkiye’nin içinde bulunduğu çatışmalı şartların her türlü hakikat arayışını ve yüzleşme çağrısını ne denli imkânsız kıldığını bilmez değiliz."
İki kitap
İki kitaptan oluşan bu çalışmada Hafıza Merkezi’nin faaliyetleri önemli bir alanı kaplıyor. Zira Hafıza Merkezi’nin dosya notları, duruşma raporları, 30-40 yıllık döneme yayılan davalarla ilgili oluşturduğu zaman çizelgeleri unutturulmak, gözden kaçırılmak, kapatılmak istenilen olayların, dosyaların, davaların belleği haline gelmiş durumda.
Elimizdeki kitap birinci kitap oluyor, devamındaki ikinci kitapta da sekiz ayrı yazar, bu kitaptaki dosyalar üzerinden verilen adalet mücadelesinin öznelerinin hikayelerini paylaşıyor.
Ataktürk-Sevimli, Hafıza Merkezi'nin "inkara ve unutuşa karşı hatırlama ve hatırlatma çabasının bir parçası olarak birçok çalışma yürüttüğünü anlatıyor, "Adalet arayışına dair yargılamaların takip, belgelenme ve analizin de bu çalışmaların bir bölümü olarak hâlâ sürdüğünü duyuruyor.
"Elinizdeki kitap da bu hatırlama ve hatırlatma çabasının bir ürünü. Yaşamını adalet arayışına adamış hukukçular olmasaydı şiddet mağdurlarının yalnızlığı ve görünmezliği soğuk mahkeme salonlarında da sürer, yargılamalarda pek çok bilgi hâlâ gün ışığına çıkmayı bekliyor olurdu."
İlk Söz'den
Gökçer Tahincioğlu da İlk Söz'de "Tarih sadece zulmün tarihi değil. Bir de insan onuru için bütün bu yapılanlara karşı koyanlar, zulme boyun eğmeyenler, zulme uğramasa da zalime karşı sesini yükseltenler var" hatırlatması yapıyor.
"Bu kitap da sadece fikirleri, duruşları veya sadece doğdukları yer ya da kimlik nedeniyle öldürülenleri, öldürenlerin nasıl korunduğunu, onların yakınlarının bütün ömürlerini adadıkları hukuk mücadelesini anlatmıyor.
"Evrensel bir yasaya dönüşmüş olan cezasızlık kültürünün bu topraklara ekilmiş tohumlarını söküp atmaya çalışanların, o zehirli tohumdan büyük bir orman yaratmak için yaşamlarını mücadeleye adamış insanların yazdığı tarih aynı zamanda anlatılan."
"Umarım, bu çalışmayla oluşturmaya çalıştığımız bellek, cezasızlık kültürünün örmeye çalıştığı kalın duvardan bir tuğla olsun yıkmayı başarır. ” (APK/KU)
* Gökçer Tahincioğlu (derleyen), Kayıp Adalet Cezasızlık ve Korunan Failler (Özgür Zeren’in katkısıyla), Tanıl Bora (editör), Suat Aysu (kapak), Kazım Kızıl (kapak fotoğrafı), Hüsnü Abbas (uygulama), Nebiye Çavuş (düzelti), İletişim Yayınları, İstanbul, 207 sayfa.