Fotoğraflar, Dijital Kütüphane’nin arşivinden.
“Madımak Katliamı’na ilişkin her türlü yazılı, görsel ve işitsel materyali toplamak, tasnif etmek ve kamusal erişime sunmak üzere dijital bir platform oluşturma fikriyle yola çıktık.”
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun Madımak Katliamı Hafıza Merkezi projesi kapsamındaki Dijital Kütüphane 10 Haziran’da açıldı. Kütüphanede kitaplar, makaleler, dergiler, dava dosyaları, raporlar, fotoğraflar, mektuplar, şiirler, videolar, biyografiler yer alıyor.
Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, dijital kütüphane, sanal müze, belgesel, web belgesel, sözlü tarih görüşmeleri ve röportajlardan oluşuyor. 2023'ün sonuna kadar projenin diğer bölümlerini de sırayla açmayı hedefliyorlar.
Proje Koordinatörü ve Web Kreatif Yönetmeni Eylem Şen ve Dijital Kütüphane Süpervizörü Duygu Tatar ile projeyi, nasıl başladığını, neden böyle bir işe giriştiklerini, hedeflerini konuştuk.
“Madımak Katliamı ‘münferit’ değil”
Eylem Şen, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’nin nasıl başladığını şöyle anlattı:
“Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, dijital kütüphane, sanal müze, belgesel, web belgesel, sözlü tarih görüşmeleri ve röportajlar ile 33 canımızın onuruna gökyüzüne diktiğimiz bir anıt. Dünyanın her köşesinden bakan herkesin görebileceği, kuşaktan kuşağa aktarılacak bir adalet ve hakikat mücadelesini temsil eden, 33 canımızın hatıralarını, öykülerini, düşlerini, umutlarını sonsuzluğa taşıyan bir anıt.
Ankara'daki cenaze töreninden
Madımak Katliamı “münferit” bir olay değil, bu coğrafyada Alevilere yönelik katliamların son halkalarından biri... 1938 Dersim, 1966 Muğla Ortaca, 1978 Sivas, 1978 Maraş, 1980 Çorum, 1993 Sivas Madımak ve 1995 Gazi düşünüldüğünde silsile halinde kırımlar yaşandığı görülecektir.
Bu kırımların arkasındaki ideolojik, politik planın görünür olması, toplumsal-kültürel kökenleri konusunda farkındalık yaratılması ve tüm bunların kökenleriyle, sonuçlarıyla yüzleşilmesi gerekiyor. Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, Madımak özelinde yürüttüğü çalışmalarla bu hakikatlere ışık tutmayı hedefliyor.
“Devlet suçlarından biri”
90'ların faili meçhul, toplu öldürme suçlarının bir halkası olarak gerçekleşen Madımak Katliamı, bu coğrafyada ezilenlere, ötekilere yönelik devlet suçlarından biridir.
Devlet suçlarında kanıt aranmaz fakat Madımak Katliamı özelinde suçun ve suçluların üstünün örtülmesi için gösterilen çabalar sonucunda Madımak'ta yaşananlar toplum nazarında sisler arasında bırakıldı.
Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, bu sisleri kaldırmak, bu büyük suçu işleyenlerle ve suçu yaratan siyasi iklimle hesaplaşmak için bir toplumsal hafıza yaratmayı hedefliyor.
Madımak Katliamı, Alevilere yönelik bir pogromdur, insanlık suçudur. İnsanlık suçlarından tüm uluslararası toplum sorumludur. Tarihte yaşanmış benzer soykırım, pogrom örneklerinde olduğu gibi 2 Temmuz 1993'te Madımak'ta yaşanan pogrom da uluslararası toplumun sorumluluğudur.
Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, bu sorumluluğun dünya toplumunda görünür hale gelmesi, gereklerinin yerine getirmeye dönük politikalar oluşturulması için tüm belge, bilgi ve tanıklıkları bir araya getiriyor.”
“Nefret söylemi, politik atmosferi sağladı”
Şen, projenin hedefleriyle ilgili de şunları söyledi:
“Madımak Pogromu, bir devlet suçudur ancak bu tanımlama tek başına yetersiz, eksiktir. Binlerce kişi, şeriatçı, faşist sloganlar atarak, ülkücü işaretleri yaparak bu öldürme eylemine katıldı. Ulusal ve yerel basın günlerce bu katliama zemin hazırladı, katliam Sivas'ta etkin rolü olan faşist siyasetçiler tarafından kışkırtıldı. Linç ve nefret söylemi, öldürme eylemini kışkırtacak politik, psikolojik atmosferi sağladı.
Bu katliamın arkasındaki asıl suçlular ortaya çıkarılmadı, öldürme eylemine katılan tüm suçlular tespit edilmedi, tespit edilenlerin hepsi yakalanmadı, yakalananların hepsi hak ettikleri cezaları almadı. Üstelik suçluların hepsinin tespit edilmesi konusundaki doğru bir bakış açısı oluşturulmadı.
Muhibe Akarsu saldırganlar tarafından kuşatılmış Madımak Oteli'nde
“Tüm sorumlular yargılanmalı”
Öldürme eylemini teşvik eden, bu yönde açıklama yapan herkes suçludur, yargılanmalıdır. Katliamı durdurmak için öncesinde ve olay günü üzerine düşen görevi, sorumluluğu yerine getirmeyen, yerine getirmekte zaaf gösteren tüm kamu görevlileri, yerel yöneticiler yargılanmalı, hesap vermelidir. Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, Madımak pogromunu tüm yönleriyle ortaya çıkarmayı ve bu katliamda rol oynayan sıradan faşizmin kökenleri, müsebbipleri konusunda berrak bir bakış açısı ortaya koymayı hedefliyor.
“Farkındalık sağlamak istiyoruz”
Bir başka önemli konu ise, Madımak Katliamı inkarcılığı. Biliyorsunuz, dünya üzerinde pek çok ülkede yaşanmış soykırım, pogromlara dair inkarcılık, yasalar önünde de suç olarak kabul edilir. Çünkü inkarcılık, katliamların yaşanmasını sağlayan asıl zemindir. Madımak Pogromu sonrasında kayıtsız kalan, toplu öldürme eyleminin bir katliam olmadığını iddia ederek bu korkunç katliamın 'normalleştirilmesini' sağlamaya çalışan tüm devlet görevlilerinin, siyasetçilerin, kalemşörlerin toplum nazarında suç işlediklerinin farkındalığını sağlamak istiyoruz.
Bu proje, Madımak Katliamını inkarcılığın bir suç olarak görülmesini sağlamak yönünde bir katkıda bulunmayı hedefliyor.
Halk Gecesi etkinliğinden
“Devlet özür dilemeli”
Madımak'ta çocuk, genç, kadın, erkek 33 insan, can öldürüldü. Ölüm, öldürüldü kelimelerine bu coğrafya alıştı artık, sıradan bir olay gibi algılıyor. Bu çok tehlikeli. Madımak Katliamında hayatını kaybeden canların önünde diz çöküp özür dileyen bir devlet görevlisi yok bizim ülkemizde. Tersine, kayıtsızlık, inkarcılık var. Devlet özür dilemeli. Toplumun bu suçla yüzleşmesi, genç kuşakların bu suçu kabullenmemesi, bu suçun bir daha tekrarlanmaması için bu şart.
33 can, düşünün, birinin çocuğu, başka birinin annesi, bir diğerinin babası, ağabeyi, en çok sevdiği yari, eşi, sevgilisi... Canından öte canı! İşte bunun üstünden 30 yıl geçmedi. Onlar için 2 Temmuz 1993, hala bugün! Bu büyük bir acı, teskin edilemez, hafifletilemez! Biz bu acıyı hafifletmeyi hedeflemiyoruz. Bu acıyı göstermek için bir anıt dikiyoruz.
33 canımızın onuruna dikilen bu anıt, katliama dair hakikatleri ve yitirdiğimiz canlara dair hatıraları dünyanın dört bir yanından gökyüzüne bakan herkesin görebileceği bir web anıtı.
Pir Sultan Abdal Semah Ekibi
“İnsanlık adına bir yüzleşme kapısı”
Madımak Katliamdaki karanlık, kötücül linç ve öldürme eylemlerinin kendilerini bağlamadığını düşünen bu coğrafyada yaşayan tüm insanlara bir kapı aralıyoruz.
Alevilere ve tüm ötekilere dönük işlenen tüm suçlarda gündelik hayatının içinde 'nefret söyleminin' bir parçası olacak sözlerle, eylemlerle destek olduklarının farkına varmalarını sağlayacak bir hafıza merkezi inşa ediyoruz. Bu kapı, insanlık adına bir yüzleşme kapısıdır.”
Şenliğe katılan yazarlar
Her türlü yazılı, görsel ve işitsel materyal
Dijital Kütüphane Süpervizörü Duygu Tatar da kütüphane ile ilgili sorularımızı yanıtladı:
Dijital Kütüphane ile hangi ihtiyaca cevap vermeyi amaçlıyorsunuz?
Madımak Katliamı hakkında yüzlerce kitap, onlarca makale ve tez yazıldı. Katliam ve sonrası dergi ve gazetelere inceleme konusu oldu. Resmî ve sivil kurum raporları yayımlandı. Klasörler dolusu hukuki evrak birikti. Belgeseller, filmler, animasyonlar ve müzikler yapıldı.
Ne var ki 30 yıldır üretilen bilgi yığını dağınık, erişimi zor, kaybolmuş, unutulmuş, gün yüzüne çıkmamış ve belirsiz bir haldeydi. Bu dağınıklığa son vermek; Madımak Katliamı’na ilişkin her türlü yazılı, görsel ve işitsel materyali toplamak, tasnif etmek ve kamusal erişime sunmak üzere dijital bir platform oluşturma fikriyle yola çıktık.
4 bine yakın kaynak
Bunca dokümanın olduğu bir konuda seçme ve tasniflemede nasıl zorluklar yaşadınız, materyalleri hangi kriterlere göre seçtiniz?
30 yıldır dağınık halde bulunan ya da henüz gün yüzüne çıkmamış yazılı, görsel ve işitsel materyale yoğun çabalarımızla ulaşmaya çalıştık. Madımak Katliamı’na ilişkin ulusal ve uluslararası literatürde yer alan akademik çalışmalara ilişkin geniş bir kaynak taraması yaptık.
Kişi ve kurumlarla temas kurarak arşivlerini temin ettik. Hak ihlalleri davalarıyla çok uzun zamandır meşgul olan hukukçu dostlarımızın ve dosya sahiplerinin destekleriyle hukuki metinlere ulaştık. Resmî ve sivil kurum raporlarını kurum ve kişi arşivlerinden temin ettik.
Ankara ve İstanbul’daki devlet ve üniversite kütüphanelerinde dergi ve gazete taramaları yaptık. Madımak Katliamı’nda yaşamını kaybedenlerin aileleriyle ve dostlarıyla görüşerek kişisel fotoğraf albümlerini ve eşyalarını derledik.
Kütüphanede; makale, tez, kitap ve konferans bildirilerinden oluşan akademik kaynaklara, yerel, ulusal ve uluslararası gazete ve dergilere, hukuki metinlere sivil ve resmi kurum raporlarına, Madımak Katliamında yaşamını yitiren 33 kişinin detaylı yaşam öykülerinin ve fotoğraf seçkilerinin olduğu biyografilere, fotoğraf, efemera ve video kayıtları olmak üzere 4 bine yakın kaynak bulunuyor.
Karşıyaka Mezarlığı'nda defin töreni (6 Temmuz 1993)
“Hukuki ve politik mücadeleye katkı”
Bilindiği düşünülen ancak eksik çok fazla da parçası olan bir katliam için adalet arama süreci tamamlanmadı. Kütüphaneye bu gözle bakarsak, içinde neler buluruz?
Toplumsal mücadele aktörlerinin bizzat kendi eylemliliklerinin ürünü olan mücadele çıktılarını topladığı, sunduğu, sakladığı ve yeniden ürettiği mekânlar olan dijital kütüphane platformları artık politik ve hukuki eylemliliğin de ayrılmaz bir parçası oldu.
Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’nin ayaklarından biri olan Madımak Kütüphanesi’ni de böyle bir perspektifle inşa ettik. Dolayısıyla sadece 30 yıldır dağınık halde bulunan bilgi yığınının derlenip sunulduğu bir platformdan öte, kütüphanemizin Madımak Katliamı’nın süregiden hukuki ve politik mücadelesine katkı sunacak bir bilgi üretim mekânı olması dileğimizdir.
Madımak Katliamı toplumsal, siyasal, kültürel ve hukuksal olarak hesaplaşılmamış, dolayısıyla halen sürmekte olan, “yaşayan bir katliam”. Madımak Kütüphanesi, topladığı tüm belge, bilgi ve arşivle toplumsal hafızaya katkı sunuyor.
30 yıldır, Madımak Katliamı'nı unutturmamak için araştırmalar yapan, akademik, sanatsal, edebi çalışmalar yapan, adaletin tesis edilmesi ve toplumsal yüzleşmenin sağlanması için mücadele eden herkesin katkıları sayesinde oluşturduğumuz bu kütüphane, tüm bu çalışmaları güçlendirip büyütmeye yönelik bir zemin olmayı hedefliyor.
Dijital kütüphaneye buradan ulaşabilirsiniz.
(AS)