Tüm dünyada iklim değişikliğine karşı fosil yakıtların terk edilmesi gerektiği artık tartışma götürmezken enerji sektörüne yeni bir fosil yakıtın, şeyl (kaya) gazının gelişi kutlanıyor.
Kaya gazının ilk çıkarıldığı ülke olan ABD’de şu anda “kaya gazı devrimi”nden bahsediliyor. Doğalgazda ihracatçı ülke olması beklenen ABD, 2012’de gaz üretiminin yüzde 40’ını kaya gazından sağladı.
Gaz fiyatlarının düşmesiyle Avrupa Birliği üyesi ülkeleri de kaya gazı araştırmalarına başladı. Dünyada şu anda gaz rezervinin yüzde 32’sini kaya gazı oluşturuyor.
Türkiye de Diyarbakır’da açılan üç kuyu ile kaya gazına hevesli olduğunu gösterdi. Ancak kuyular açıldıkça ABD ve Avrupa’da kayagazı karşıtı hareketler de yükselmeye başladı.
Doğalgazdan tek farkı çıkarılma yöntemi
Söz konusu gazın aslında doğalgazdan bir farkı yok. Sadece çıkarılma yöntemi farklı. Zaten bütün tartışma da burada düğümleniyor.
Şeyl gazı ya da halk arasında bilinen adıyla kaya gazı doğalgaz gibi geleneksel dikey sondaj yöntemiyle çıkarılamıyor. Yatay sondajla, yüksek basınçlı kimyasallı su ve kum kullanılarak çatlatma/kırılma (fracking) denen yöntemle çıkarılabiliyor.
Kaya gazı muhalifleri, bu yöntemle çok miktarda su kullanıldığını, yeraltı su kaynaklarının ve çevrenin kimyasallarla kirlendiğini belirtiyor.
Heinrich Böll Stiftung Derneği ve Yeşil Düşünce Derneği’nin düzenlediği 5. Yeşil Ekonomi Konferansı’nda kaya gazı tüm boyutlarıyla ele alındı.
Avrupa'da ABD'deki patlama yaşanmaz
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Eş Başkanı Rebecca Harms, sözlerine Teksas’ta kaya gazı çıkarılan bir bölgede yerel halkın yüzde 58’inin buna devam edilmesini istemediğini söyleyerek başladı.
"Devlet kurumları bu muhalefete rağmen kaya gazı çıkarmaya devam ediyor. ABD 5-10 yıl içinde gaz ihracatına başlayarak Rusya’nın bu alandaki hegemonyasını azaltacağını düşünüyor.
"Şu anda dünyada çıkarılabilir kaya gazı rezervindeki ilk 10 ülke şöyle: Çin, Arjantin, Cezayir, ABD, Kanada, Meksika, Avusturaylya, Güney Afrika, Rusya ve Brezilya.
"Avrupa’daki rezerv ABD’nin 5’te 4’ü kadar. Avrupa ilk 10 listesinde bile yok. Şu anda AB üye ülkelerinde çıkarma yok ama siyasi platformda görüşmeler yapılıyor.
"Kaya gazı kararı üye devletlere bırakıldı. Bazıları enerji bağımlılığını azaltmak ve ekomomik getiri anlamında bir fırsat olarak görüyor. Ancak ABD’de yaşanan kaya gazı patlaması AB’de yaşanmayacak. Kaynakların çıkarılması ve iletilmesi için birçok kaynağın seferber edilmesi imkansız görünüyor.
Fransa'da yasak, Almanya bekliyor
"AB’deki rezervler çok zor çıkarılabilir tektonik kayaçlar arasında, kırılma işlemleri çok maliyetli. Macaristan’da mesela fizibilite yapıldıktan sonra çalışmalar durduruldu. Polonya bu alanda en hızlı hareket edenler arasında yer alıyor. İngiltere’de ve Romanya’da da çalışmalar var. Fransa ve Bulgaristan’da kırma yöntemi yasak. Almanya ve birkaç ülke bekleyelim ve görelim diyor.
"Yeşillerin endişeleri neler? Yeşiller enerji geçişini üç saç ayağına oturtuyor: yenilenebilir enerji, enerji tasarrufu ve enerji verimliliği. Bu alanda çalışmak gerekirken bir fosil yakıt olan kaya gazı ile uğraşmak bize uygun değil. Biz enerjinin rüzgar ve güneşten gelmesi gerektiğini düşünüyoruz, pekçok AB üyesi ülkesi vatandaşları da kayagazı çıkarılmasına karşı.
Su en önemli sıkıntı
"Zaten su sıkıntısı yaşanırken kaya gazını çıkarmak için çok fazla su kullanılacak ve kimyasal suların yeraltı sularını kirletme riski var. En büyük endişemiz bu. Özellike Türkiye için depremselliği tetikleme riski var. Doğalgazın bıraktığı kadar sera gazı salınımı olacak. Üstelik AB’de nüfus yoğunluğu ABD’den çok fazla. Kaya gazı için gereken geniş araziler bizde yok. Fosil yakıt bağımlılığını da artacak.
İklim değişikliğine karşı bir tuzak
"AB’de enerji, çevre, iklim açısından üç çalışma yapıldı. Birincisinde daha iyi bir kalkınma için kayagazına önem verelim dendi. İkincisinde çevre ve su açısından ciddi sorunlar görüyor. Kaya gazına girersek bu Avrupa’daki enerji tedariğine katkı sağlayack ama çevreyi korumak için iyi bir mevzuat lazım dendi. Üçüncüsü de doğalgaz ile kaya gazını iklim değişikliği üzerinden değerlendirerek şunu söyledi: kaya gazını en iyi, en güvenli şekilde çıkartsak dahi iklim üzerindeki etkisi doğalgaz ile aynı olacak.
"Şu anda hiçbir yerde iyi bir şekilde çıkartılmıyor. Bu yüzden iklim değişikliği açısından baktığımızda kaya gazı doğalgaza göre daha zararlı. Ülkeler fosil yakıt bağımlılığını azaltmak istiyorsa kaya gazı bir tuzak olabilir. Fosil yakıt çağını uzatırsak bundan karlı çıkmayacağız, iklim değişikliğine karşı mücadelede geride kalacağız."
Komisyon sadece tebliğ yayınladı
Avrupa Komisyonu Enerji Genel Müdürlüğü Politika Sorumlusu Michael Schuetz, Avrupa Komisyonu’nun kaya gazı kullanacak üye ülkelere bağlayıcı tüzük yazmak yerine öneri tebliği verdiğini belirtti: "Tebliğde şirketlere çevre değerlendirmesi, kamuoyu istişaresi, yeraltı risk değerlendirmesi, en iyi teknolojilerin kullanılması, yerin altından yüzeye çıkacak kimyasallara dikkat edilmesi gibi şartlar getiriliyor."
Hep daha çok kuyu açılacak
AB İlişkileri Yemek Su Derneği Başkanı Geert Decock, kaya gazı çıkarılmasına kesinlikle karşı olduklarını belirtti.
"Bir kuyu için 10-15 milyon su deniyor ama bu derine indikçe 30 milyona çıkıyor. Bu miktar tarımı etkileyecek. Kaya gazı küçük ölçekli olamaz hep daha fazla kuyu açmak gerekecek. Irak'ta 1 milyon varil petrol için 60 kuyunun çalışması lazım, ABD'de ise kaya gazı için 2500 kuyu lazım.
"Bu kuyular dip dibe olacak, o yüzden bütünsel etkisine bakmak gerekiyor. Nüfus yoğunluğu bu kadar çokken mümkün değil. İklim değişikliğine karşı olumsuz etkisi var, hava kirliliğini arttıracak. Gazı çıkarmak için kullanılan kimyasal su ve ince kumlar kamu sağlığını tehdit ediyor.
"Gaz çıkarılırken kullanılan çelik borularda çatlama olursa sızma olabilir. Üretim bitince kuyular ne olacak, yanıtı yok. Atık suyu için özel artırma tesisleri lazım. Suların taşınması, sonra gazın taşınması bunların hepsi için çok büyük bir altyapı gerekiyor."
Enerji güvenliği için iyi ama...
Petrol Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Kul’un verdiği bilgilere göre, dünyadaki 7795 trilyon metre küp kaya gazı rezervine karşılık Türkiye’de 65 milyon metreküp mevcut.
Mardin’in kuzeyinde Diyarbakır Hazro alanında ve Trakya’da kaya gazı rezervi bulunuyor. Şu anda Diyarbakır çevresinde çıkacak kaya gazının üretilebilirliğine bakmak için üç kuyu açıldı.
Deprem ve kanser riski var
Kul, Türkiye’deki durumla ilgili şunları söyledi:
"Dünyada konvansiyonel gazın 60 yıllık ömrü kaldı. Kaya gazı devreye girerse bu süre 250 yıla çıkıyor. Enerji güvenliği için iyi ama fosil yakıtlara dünya ne kadar dayanacak bu tartışmalı.
Zaten su yok
"2035’te ABD’de kaya gazı yüzde 50’yi bulacak. 2008’de 280 dolar olan doğalgaz şimdi 127 dolara indi. AB ve biz ise gazı 4-5 kat pahalıya kullanıyoruz.
"Gaz çıkarmak için uygun teknikler kullanılırsa yeraltı suyuna negatif etkisi yoktur. Çatlatma maliyeti kuyu başına 200-500 bin dolar. Her 500 metreye bir kuyu yani çok fazla kuyu açmak gerekir.
"Çok geniş arazi gerekiyor, arazi tahribatı çok. Doğalgaza kıyasla aynı miktarda üretim için daha fazla sondaj yapmak gerekiyor, çok fazla su gerekiyor. Türkiye kıt su kaynaklarını bilinçli kullanmalı.
"Kimyasal maddeler nedeniyle tarım yapıalmaz hale gelecek ve insan sağlığı problemi var. Teksas’ta insanlarda toulen ve ksilen tespit edildi. Kanser riski var. Deprem riski var. Araştırma yapılmadan sektöre girilirse her iş gibi hüsrana uğrayabiliriz." (NV)