Katalonya’da 1 Ekim’de yapılan referandum sonrası bağımsızlık kararı çıkması halinde hükümet, hemen bağımsızlık ilan edip kendini feshedecek ve kurucu meclis seçimlerine gidilecekti. Ama “Katalonya’daki hesap Avrupa Birliği’ne uymadı”.
Şimdi Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont ve beraberindeki dört Katalan bakan Belçika’ya iltica etmiş durumda. İspanya Avrupa çapında tutuklama kararı çıkarttığı tutuklama kararı nedeniyle yargılanıyor. İlk duruşması 18 Kasım günü yapıldı. Duruşmaya 4 Aralık günü devam edilecek. Bu arada ülkeyi bağımsızlık referandumuna götüren Katalonya Özerk Bölgesi Başkan Yardımcısı Oriol Junqueras ve ülkede kalan diğer yedi bakanı İspanya tarafından tutuklandı.
1 Ekim’de başlayan süreç şimdilik Katalonya açısından siyasi bir yenilgi gibi görünüyor. Peki sokaklarda neler oluyor? Katalanlar ne düşünüyor? Yaşananlar umutsuzluk yarattı mı?
Barcelona’daki Pompeu Fabra Üniversitesi’nde akademik hayatını sürdüren Muzaffer Sevda Tunaboylu, Katalonya sokaklarındaki izlenimlerini bianet’e anlattı.
"Bağımsızlık karşıtları arasında fikir değiştirenler var"
“Umutsuzluk değil, ama yaşananlar nedeniyle kızgınlık var” diyor Tunaboylu.
Bu süreçte yaşananları ise şöyle değerlendiriyor: “Özellikle referandum zamanındaki orantısız polis şiddeti ve sonrasında İspanya hükümetinin devam eden katı tutumu Katalanların bağımsızlık isteğini daha da radikalleştirmiş olabilir. Aynı zamanda bağımsızlık karşıtı olup İspanya hükümetinin anti demokratik duruşundan sonra fikrini değiştiren Katalanlar da var”.
Tunaboylu sokaklarda bağımsızlık yanlısı eylemlerin sürdüğünü söylüyor:
“Katalonya'da sokaklar da çok fazla eylem var, ancak bu eylemler de bir sertleşme söz konusu değil. Tam tersi, Katalanlar en başından beri kolektif olarak şiddetsiz eylem biçimini sürdürmeyi başardılar.”
Son yıllarda ekonomik zorluklar içinde olan İspanya’da sokaklardaki hareketlilik, seçilmişlerin bir kısmının tutuklanması ve bir kısmının sürgüne gitmelerinin hem Katalanlar hem de İspanyollar üzerinde bir bedeli olacağını söyleyen Tunaboylu, bağımsızlık karşıtı Katalanların bu bedeli ödemeye hazır olmadığını belirtiyor:
“Bağımsızlık karşıtı Katalanlar da tabii ki gelişmelerden endişeli bedel ödemeye hazır değil. Bu anlamda da, seçilmiş Katalan hükümetinin bütün halkın görüşünü temsil etmediğini düşünen bir kesim var. Örneğin Barcelona'da büyük çaplı bağımsızlık karşıtı yürüyüşler yapıldı. Bu yürüyüşlere İspanya bayrağıyla katılan Katalanlar oldu fakat aynı zaman da İspanya'nın başka şehirlerinden otobüslerle getirilen katılımcılar da var.”
"Asgari maaş grevleri bağımsızlık eylemlerine dönüştü"
Tunaboylu İspanya’daki ekonomik kriz koşullarının bağımsızlık isteme süreciyle ilgisini ortaya koyan bin noktaya da dikkat çekiyor:
“1 Ekim'de referandum oylamasından hemen sonra, protesto ve grevler Katalonya'daki önemli sendikalar tarafından organize edildi. Referandum sırasındaki polis müdahalesine karşı halktan birçok insan bu grev ve protestolara katıldı. Kasım ayının başında iki büyük grev yapıldı. Bu günlerde Barcelona'ya giriş ve çıkış yollar on binlerce kişi tarafından kapatıldı. Bu grevler aslında ilk başta asgari maaşa karşı organize edilse de referandumdan sonra politikleşerek bağımsızlık protestolarına dönüştü. Şu anda her hangi bir büyük çapta grev beklenmiyor. Ancak 21 Aralık'ta planlanan yerel seçimler sonrasında durum değişebilir.”
Grevler, sokak gösterileri, yaklaşan yerel seçim, İspanya merkezi hükümetinin şiddete varan polis baskısı, duruşmalarını bekleyen Katalan liderler ve kale alınmayan referandum sonucu… Tüm bunlar Katalanların kadim bağımsızlık isteğini bitirdi mi, sorusuna ise şöyle yanıt veriyor:
“Katalanların bağımsızlık isteğinin önüne bu tarz otoriter ve demokratik olmayan baskılarla geçilebileceğini sanmıyorum. Katalanlar İspanya hükümetinin yönetimi altında yeterince söz sahibi olamadıklarını, bu nedenle kendilerine empoze edilen kuralların aslında demokratik olmadıklarını düşünüyor. Birçok yerel karar İspanya hükümeti tarafından yok sayılabiliyor. Haliyle, Katalanlar da bağımsızlık karşıtı olanlar dahil en azından kendi geleceklerine karar verme hakkına sahip olmak istiyorlar. Bu anlamda Katalan bağımsızlık hareketi, bir milliyetçi hareket olarak değil, bağımsız egemenlikle ilgili bir eylem olarak da görülüyor. Mesela, İspanya'nın diğer bölgelerinde yaşayan kendilerini İspanyol kimliğine daha yakın hissedip, gene de Katalan bağımsızlığını savunan insanlar var. Bu tarz düşünen insanlar için bağımsızlık, Katalanların yaşadığı problemlerin çözülmesi dolayısıyla hayat standartlarının yükselmesi vs. gibi nedenlerden dolayı destekleniyor.”
Katalonya’da 1 Ekim’den bugüne neler oldu?Katalonya 1 Ekim 2017 günü bağımsızlık referandumu yaptı. Katalonya, İspanya’dan ayrılmak istiyordu. Referandum günü İspanya merkezi hükümeti polis zoruyla oylamayı engellemeye çalıştı. Bir ölçüde başarılı oldu. 7,5 milyon nüfuslu Katalonya'da yaklaşık 5 milyon 300 bin seçmenden 2,3 milyonu oy kullanabildi. Daha sonra İspanya polisinin sandıkların kurulduğu binalara yaptıkları baskınlarda yaklaşık 770 bin oy pusulasına el koyduğu açıklanacaktı. İspanya merkezi hükümetinin Katalonya’nın bağımsızlık ilanına siyasi tepkisi de sertti. Bu sert tutum Avrupa birliği başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinden de aldığı destekle büyüdü. Carles Puigdemont, referandum sonuçlarının açıklanmasının ardından bağımsızlık ilanını önce yurtdışı oylarının sayılacağı gerekçesiyle geciktirdi. 10 Ekim günü ise Bağımsızlık ilanını askıya aldığını açıkladı. Açıklamasında uluslararası baskıdan şikayet ediyordu ve “halkın bağımsızlık ilan edilmesi yönünde oy kullandığını ancak bağımsızlık ilanının İspanya hükümeti ile yürütülecek müzakereler sonucu yapılması gerektiğini” söylüyordu. Ancak Mariano Rajoy liderliğindeki İspanya hükümeti Puigdemont’tan bağımsızlık kararından vazgeçmesi için 20 gün süre tanımıştı. Süre 19 Ekim günü doldu. İspanya müzakere yanlısı değildi. Anayasa’daki 155. Maddeyi işaret ederek Katalonya’yı tehdit ediyordu. İspanya'nın 1978'te kabul ettiği Anayasasının 155. maddesi, ulusal tehdit ve egemenlikle ilgili konularda gerekli görülmesi halinde özerk yönetimlerin haklarının merkezi hükümete devredilmesini öngörüyor. Katalonya bağımsızlık yoluna girmişken özerkliğinden olma yolunda ilerliyordu. İspanya’nın ve çeşitli dünya ülkelerinin baskısı altında olan Puigdemont, iç siyasette başladığı bağımsızlık yürüyüşünü tamamlaması yönünde baskı görüyordu. 27 Ekim Cuma günü 135 kişilik Katalonya parlamentosunda bağımsızlık oylaması yapıldı. Oylamada 70 “Evet”, 10 “Hayır” oyu kullanıldı; 2 vekil ise boş oy kullandı. Aynı gün İspanya Başbakanı Rajoy, Katalonya Özerk Yönetimi hükümetini feshedip bu bölgede 21 Aralık'ta erken yerel seçime gitme kararı aldıklarını açıkladı. TIKLAYIN - Katalonya'da Bağımsızlık Referandumu Polis Saldırısı Altında Yapıldı 27 Ekim 2017 günü Katalonya Parlamentosu tek taraflı bağımsızlık ilan etti. Kararın açıklanasının hemen akabinde. Ardından İspanya Senatosu acilen toplandı ve Anayasa’daki 155. Maddeyi yürürlüğe koyma kararı aldı. Senato 214 'Evet' oyuna karşılık 47 'Hayır' oyla Katalonya'daki yerel hükümetin yetkilerini merkezi hükümete devrederek Katalonya'yı doğrudan yönetme yetkisi verdi. Senatonun kararının ardında İspanya Başbakanı Mariano Rajoy Katalonya hükümetini görevden aldıklarını açıkladı ve 21 Aralık’ta yerel seçim yapılacağını duyurdu. İspanya bununla da yetinmedi İspanya Anayasa Mahkemesi 31 Ekim günü Katalonya Parlamentosunun aldığı bağımsızlık ilanını da iptal ettiğini duyurdu. Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Carles Puigdemont ve dört bakan Belçika’ya gitti ve 4 Kasım günü Belçika polisine teslim oldu. 6 Kasım günü şartlı tahliye ile Salı verildiler. 11 Kasım günü İspanya Yüksek Mahkemesi, Katalonya Meclis Başkanı Carme Forcadell hakkında tutuklama kararı verdi. Aynı gün Bağımsızlık yanlıları Barcelona sokaklarına eylemdeydi, tutuklu siyasi liderlerin serbest bırakılmasını talep ediyorlardı. Barcelona polisinin verdiği rakama göre meydanda yaklaşık 750 bin kişi vardı. |
Muzaffar Sevda Tunaboylu hakkındaBoğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunu. Eğitimine University College London'da Göçmen Çalışmalarında devam etti. Pompeu Fabra Üniversitesi'nde çalışmasını sürdürüyor. |
(HK)