İktisatçı Mustafa Sönmez Banker Kastelli Cevher Özden'in ölümünün ardından medyada "Varlıkla geldi yoklukla" gitti başlıklarıyla inşa edilen, iktisadi eşitsizlikleri 80'li yıllarla sınırlayan, bir dönemin faturasını bir tek isme çıkarmaya eğilimli tavrı bianet'e yorumladı.
"Kapitalizmde mazlumlar ve zalimler diye birşey yoktur, bunlar öznel değerlendirmelerdir. 'Ektiğini biçenler', 'su testisi su yolunda kıranlar' gibi yaklaşımlar doğru değil."
Kastelli'nin iflası sıradan bir haber olurdu...
"Bu konu yarın biter, iki günlük meseledir. Kastelli 80'li yıllarda çok popüler bir figürdü, finans sistemini alt üst etti, sistemi reel faize zorladı. Zaman içinde finanstan gayrımenkule yöneldi, tökezledi. 'Buldu etti' diye birşey yok, bir dönem herkes, emekliler bile maaşlarını veriyorlardı, ona Robin Hood gibi davranıyorladı, ondan hoşlanmayan bankalardı. Bankaların verdiği faizin üstünde faiz veriyordu, bileğini büktüler" dedi.
Sönmez her sınıftan insanın böyle düşüşler, inişler yaşadığığını, belki popüler bir kapitalist figürün hikayesinin dikkat çektiğini" söyledi, "Kastelli'nin haczi ya da iflası sıradan bir haber olacaktı" dedi.
Kastelli ne yapıyordu?
Sönmez, Kastelli'nin 80'li yıllarda gelişen "bankerliği" ve Kastelli'nin iktisadi serüvenini şöyle anlattı:
"80 öncesinde bir çok şeyin fiyatı devlet tarafından belirleniyordu, bu içe kapalı bir ekonominin gereğiydi. Yerli sermaye kullanmak için faizler artmasın diye bunların fiyatını devlet belirledi. Bu rehavet için sermaye de iç pazarı fırsat olarak görür, dış pazara açılmazdı, iç pazarda döviz üretemezdi. Türkiye'nin döviz kazanamama sorunu vardı, bunun böyle gitmeyeceği anlaşılınca dışa açılma ihtiyacı belirdi bunun gereği olarak da hem faizlerin serbest bırakılması hem döviz kurallarının serbest bırakılması gümrüklerin indirilmesi gerekti."
"Faizler serbest bırakılnca bankalar fazileri artırmakta tereddüt ettiler çünkü bankalar aynı zamanda holding markalarıydı. Ortaya böyle banker Kastelli benzerleri çıktı, bankalardan bağımsız faizleri yükseltmeye başladılar, banka olmadıkları için parayı mal etmeleri daha mümkündü. Bu avantajı kullanarak faizleri yükseltip tasarrufları artırdılar."
"İnsanlar altın olarak birikimlerini bozdurup Kastelli'ye getirdiler, Kastelli orada topladığı paraları sermayederlere kredi vermekte kullandı. Sektörde yerini genişletmesinden bankalar rahatsız oldular, zaman içinde banka olmadan bankerlik yapanları köşeye sıkıştıran düzenlemeler getirdiler. Kastelli'nin verdiği krediler de geri dönmemeye başladı. İşbirliği yaptığı bankalar vardı onlar da tökezlediler."
"Kastelli 82 yazında battı,Tunus'a kaçtı sonra geri döndü. Ceza aldı, banker piyasasından çekilmiş oldu, bankerlik de bankalara rakip olmaktan çıktı. Kastelli sistemi liberalize eden insanları yüksek faizle tanıştıran sisteme çekip alan popüler bir figür olarak tanındı. Ondan sonra da finans piyasası lüks inşaat yapımı alanlarına girdi orada da 80'lerin sonunda bir iflas durumu daha yaşadı, daha sonra da eski popülerliği kalmadı." (NZ/EZÖ)