Kastamonu'da Valiliğin düzenlediği 'Şapka ve Kıyafet Devrimi'nin 76. yıldönümü kutlamaları önceki gün kortej yürüyüşüyle başladı. 30 Ağustos'a kadar sürecek
programda 'Türk Dünyası', 'Şapka ve Kıyafet Devrimi'nin Önemi' gibi paneller, resim ve fotoğraf sergileri, film gösterileri, spor müsabakaları, el
sanatları sergileri, çekme helva yarışmaları, at yarışları ve pop konserleri yer alıyor.
Kastamonu Kasketi neymiş?
Kutlama törenlerinin ilk günü Nasrullah Cami yakınındaki işyerinde görüştüğümüz Kastamonu'nun tek kasket terzisi Ahmet Yapıcıoğlu (60), 'Onca yıldır kutlama yapılır. Şu Kastamonu kasketi neymiş? Merak eden olmaz" diye Valiliğin vefasızlığından şikayet ediyor.
Ahmet Usta, kasket modasındaki değişimi, Kastamonu kasketinin özelliklerini, mesleğinin geleceğine duyduğu kaygıları anlattı.
Dokuz yaşında terzi çıraklığına başlayan Ahmet Yapıcıoğlu, 30 yıl önce kasket dikmeye başlamış. Öyküsünü şöyle anlatılıyor:
"Terzilik yaptığım yıllarda yanımdaki çırak, DSİ'de memurluğa başlayınca, başka çırak bulmaktan umudu keserek, tek başına yapabileceğim kasket işine başladım. Ustam olmadı .
Kendi ferasetimle öğrendim
Kastamonu'daki iki kasket ustasından birisi vefat edince O'nun şapka
kalıplarını satın aldım ve kendi ferasetimle kasket dikmesini öğrendim. Zaten her terzi, biraz uğraşınca bu işi yapabilir. "
Ahmet usta, mesleğe başladığı yıllarda, günde en az 10 şapka dikmesine rağmen siparişleri yetiştirmekte zorlanırmış. Aradan geçen yıllar şapka modasını da
değiştirmiş.
"O zaman" diyor "Yaşı 15'in üzerinde her genç kasket giyerdi . Artık sadece yaşı ellinin üzerinde olanlar kasket giyiyor. Onların da çoğu Kastamonu kasketlerinin ağır olduğunu bahane ederek, İstanbul'da
hazır dikilen, tepesi düğmeli, biraz daha spor olanları tercih ediyormuş.
Kastamonu Kasketinin Özellikleri
Kastamonu kasketini diğerlerinden ayıran en önemli özellik, yuvarlak görümü ve geniş olması. 'Kastamonu'dan başka yerde dikilmiyor ve Kastamonululardan başka giyen de yok . İstanbul'da bu kasketi giyen birini görürseniz bilin ki, o adam Kastamonuludur' diyor Ahmet usta. Bu durumdan biraz da gururlanıyor. Siyah, mavi ve kahverengi renklerde dikilen Kastamonu şapkası, İstanbul işi şapkaların üç katı fiyattan satılıyor.
Ecevit Şapkaları Elde Kaldı
Kastamonu kasketçisi Ahmet Usta , değişen modaya ayak uydurarak dükkanında İstanbul işi melon şapkalar , tepesi düğmeli kasketler, son yıllarda 'Ecevit
şapkası' olarak ün yapan kaptan şapkaları , gençler için siperlikli ve logolu yeni modaya uygun şapka çeşitleri de satıyor.
Fiyatlarının yüksek olması nedeniyle melon şapkanın sabit bir müşterisinin
olduğunu belirten Ahmet usta, şapka modasının güncel politikayla yakın ilgisini şu sözlerle aktarıyor:
'Ecevit'in son seçimlerde birinci parti gelerek başbakan olduğu günlerde 'Ecevit Şapkası' satışlarında bir patlama olmuştu. Günde 5 - 10 arası şapka satardım. Hükümetin her gün artan zam icraatlarından sonra Ecevit'e çok kızan var. Artık Ecevit şapkası alan da giyen de kalmadı. Daha önce alanlar da artık utandıklarından giymek istemiyor. Bu sene tek satış yapamadım. Geçen yıl getirttiğim şapkalar elimde kaldı.'
Şapka Defilesi Yapılabilir
'Ermeni asıllı meslektaşı Manuk Cılbıyık'ın 1985 yılında Kastamonu'dan İstanbul'a taşınmasından sonra , kentte tek başına kalan kasket terzisi Ahmet Usta, ölünceye kadar işini sürdüreceğini söylüyor' Ama bu işin kendisiyle bitecek olmasından kaygılı.
Kimseden maddi bir beklentisi olmadığını belirten Ahmet Usta'nın Kastamonu Valiliği'nden tek isteği bu işin Kastamonu'da yapıldığının bilinmesini sağlamak. Belki bu sayede bu işi öğrenmek isteyen birisi çıkar diye umuyor.
Bir de Kastamonu'da başlatılan bir devrimin sembolü Kastamonu kasketinin bir sanat değeri olduğunun takdir edilmesi. Devrim kutlaması sırasında belki bir şapka defilesi bu ihtiyacı karşılayabilir. (NU)