Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Suudi Arabistanlı köşe yazarı Cemal Kaşıkçı ve Kürt aydın Musa Anter'in öldürülmelerine ilişkin sırasıyla 23 Kasım ve 24 Kasım’da görülecek davalar öncesi bir açıklama yaptı.
Duruşmaların arifesinde RSF, Türkiyeli yetkilileri, cinayetlere fail, planlayıcı veya azmettirici sıfatıyla karışan herkesi adalete teslim etmeye ve bir an önce cezasızlığa son verecek adımlar atmaya çağırdı.
TIKLAYIN - Musa Anter Cinayeti
Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin görülecek dava öncesi gelişmeleri başından itibaren takip eden RSF'nin Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu şu değerlendirmeyi yaptı:
"RSF, devam eden yargılamaları Türkiye yargısı tarafından atılmış olumlu bir adımı olarak görüyor. Ancak, savcılık ve mahkemenin cinayeti Suudi Veliaht Prensi ile ilişkilendiren olası izleri henüz takip etmemiş olması, adaletin tecelli etmesi açısından endişe verici ve Türkiye yargısının siyasi etkiden uzak biçimde adaleti gerçekten sağlayıp sağlayamayacağı sorusunu gündeme getiriyor.
Kaşıkçı cinayetiyle ilgili gizliliği kaldırılan ABD istihbarat raporunun yayınlanmasının ardından, RSF, Muhammed bin Salman ve diğer dört üst düzey Suudi Arabistanlı yetkili hakkında, Cemal Kaşıkçı da dahil olmak üzere gazetecilere yaygın ve sistematik zulüm uyguladıkları ve insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle Almanya makamlarına suç duyurusunda bulunmuştu.
“Siyasete ayarlı adalet”
RSF, Kürt aydın ve Özgür Gündem gazetesi yazarı Musa Anter'in öldürülmesiyle ilgili Ankara'da görülecek dava öncesinde de gelişmeleri hatırlattı.
29 yıldır adaletin tecelli etmediğini belirten RSF, zamanaşımına bir yıldan az bir süre kaldığı uyarısında bulundu. RSF açıklamasında şöyle dedi:
“Aslında davada bir önceki zamanaşımı tehlikesi 2012'de aşılmıştı. 20 yıllık eylemsizliğin ardından yetkililer, son anda atılan adımlarla -PKK ile yapılan tarihi barış görüşmelerinin başında Kürt siyasi hareketine bir jest olarak- davayı kurtarmıştı. Ancak 2015'te görüşmelerin yarıda kesilmesi sonrasında yargı süreci durdu. Baş şüphelilerden eski özel ajan Mahmut Yıldırım bulunamıyor. İsveç'e kaçan eski çifte ajan Abdülkadir Aygan'ın hala sorgusu yapılmadı. 2012'de tutuklanan tek zanlı olan eski yardımcı Hamit Yıldırım, Haziran 2017'de şartlı tahliye edildi.
“Türkiye devleti, Anter cinayetinde parmağı olduğunu kabul ettiği ve 1998'de pişmanlığını dile getirdiği halde, davada adaletin tecelli etmesi pek mümkün görünmüyor. Anter cinayeti davası, hem soruşturmadaki gelişmelerin hem de ertelemenin zamanlamaları dikkate alındığında, Türkiye'de yargı sürecinin siyasi etki altında olduğunun somut bir göstergesidir.
“RSF, Türkiye yargısını, Anter davasında her tür siyasi gündemin etkisinden bağımsız olarak adaleti sağlamaya çağırıyor. 1990'lardan bu yana 40'a yakın gazetecinin öldürüldüğü veya kaybolduğu Türkiye'de gazetecilere karşı işlenen suçların cezasız kalması yaygın bir sorun olmaya devam ediyor. 1990'dan 1996'ya kadar Güneydoğu Anadolu'da işlenen yaklaşık 20 cinayette hâlâ tam bir cezasızlık hüküm sürüyor. Diğer davalarda, cinayetlerin işbirlikçileri, azmettiricileri veya planlayıcılarının yargıç önüne çıkarılmadığı görülüyor.”
RSF'nin 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye 180 ülke arasında 153. sırada, Suudi Arabistan 170. sırada yer alıyor.
(HA)