Öldürülen gazeteci Regina Martinez
“Gazeteci Regina Martinez, yaşadığı Veracruz eyaletindeki iki hükümet yetkilisini araştırıyordu: Fidel Herrera ve Javier Duarte. Dünyanın en tehlikeli bölgelerinden biri olan Veracruz’da uyuşturucu tacirleri ve suç ortakları, aralarında genç uyuşturucu satıcıları, aileler, çiftçiler ve politikacıların da olduğu yüzlerce kişiyi öldürdü. Cesetlerin çoğu mezartaşı olmayan toplu mezarlarda. Regina Martinez rüşvet almayı reddetti, tehditleri umursamadı. Diğer birçok Meksikalı gazeteci gibi öldürüldü.”
Bu bilgiler, Chris Hedges’in programındaki konuşmasından.
Associated Press Meksika ve Orta Amerika Ofisi Şefi Katherine Corcoran, The Chris Hedges Report’a konuk oldu ve Regina Martinez davası ile Meksika’daki gazeteci cinayetleriyle ilgili yazdığı “Kurdun ağzında: Bir Cinayet, Bir Örtbas ve Basını Susturmanın Gerçek Bedeli” (In the Mouth of the Wolf: A Murder, a Cover-Up, and the True Cost of Silencing the Press) adlı kitabıyla ilgili konuştu.
Kitap, Martinez dosyası üzerinden, birçok kentinde hükümet, polis, asker ve organize suçun bir ayrımının kalmadığı ülkeye yakından bakıyor.
Hedges ve Corcoran, medyanın çoğunluğunun halihazırda uyuşturucu kartellerinin yönetiminde olduğunu, medya yöneticilerinin çoğunun kartellerden rüşvet aldığını, hatta bir kartelin yayınlanmasını istediği haberi rakip kartel istemediğinde, gazetecilerin arada kaldığını anlatıyor.
Hükümetten daha fazla korkuyorlar
Gazeteciler bazen bu sebeple bazen de tehditleri göze alıp gerçekten haber yapmak istediğinde öldürülüyor.
Corcoran: “Karteller, gazetecileri, çok vahşi yöntemlerle öldürüyor. Sokaktan kaçırıp işkence ediyorlar, çoğu parçalanmış şekilde çöp poşeti içerisinde bulunuyor. Ama Meksika’da gazeteciler, hükümetten, kartelden olduğundan daha çok korkuyor. Ben onlara ‘suç hükümetleri’ diyorum. Organize suçla yakın ilişkisi olan hükümetlerin kendisi organize suç örgütü oluyor. Meksika’da hep söylenir: Hükümet hakkında yazabilirsin, uyuşturucu kartelleri hakkında da yazabilirsin. Ama bu ikisinin aynı olduğunu yazarsan tehlikedesin demektir.”
Her şey Başkanın kontrolündeydi
Regina Martinez’in haber konusu da karteller değildi. Hedges, “Bu da bizi siyasetçilerle kartellerin ilişkisine getiriyor” dedi.
Corcoran onu doğruluyor: “Meksika’yı 71 yıldır PRI yönetiyordu, her şey Meksika Başkanının kontrolündeydi: Siyasi parti, eyalet valileri, yargıçlar ve organize suç… Bildiğiniz gibi, hiçbir hükümet sisteminde organize suç var olamaz, bir çeşit onay almadığı sürece. Başkan direkt olarak mafya ile çalışıyordu, nerede ne zaman iş yapacaklarını, hatta hangi para birimini kullanacaklarını söylüyordu.”
Demokrasinin istenmeyen sonucu
Muhalefet partisinin kazandığı seçimin ardından da “işlerin daha da karıştığını” anlatıyor:
“PRI’ın kontrol ettiği tüm sistem dağıldı, kartelin hüküm sürdüğü bölgelere tam bir kaos hakim oldu. Tijuana veya Ciudad Juarez gibi uyuşturucu ticareti rotalarında şiddet çok arttı. Merkezi kontrol olmaksızın organize suçun işleyişi şekil değiştirdi ve karteller yeni anlaşmalarını yerel politikacılarla yaptı. Meksika’da demokrasinin ‘istenmeyen bir sonucu’ olarak yetkililerle karteller arasında birçok farklı formda anlaşma kuruldu.”
Gazeteciler gitti, kalanlar sustu
Corcoran, gazeteci cinayetlerinin, sadece öldürülen gazeteciyi etkilemediğini de anlattı:
“Bu suç hükümetleri, herkesi terörize ediyor. Regina’nın öldürülmesinin ardından birçok gazeteci Veracruz’u terk etti. Kalmayı tercih edenler ise öldürülmemek için sessiz kaldı. Bu cinayetler ‘etkili’ bir susturma taktiği. Bağımsız medya olmadığında da hükümet kendi vatandaşlarını sadece para çalarak değil öldürerek de kurbanlaştırmaya devam etti.”
Kitapta ayrıca, hükümet verilerine göre 80 bin kişinin zorla kaybedildiği bilgisi yer alıyor. Corcoran’a göre Meksika’da kayıtlara geçmeyen suçlar düşünüldüğünde, gerçek sayı bunun çok üzerinde.
Söyleşinin tamamını buradan okuyabilirsiniz. [İngilizce]
- Meksika Gazetecileri Koruma Komitesi, ülkede gazeteciler açısından son 30 yılın en ölümcül senesinin yaşandığını, 2022 yılında 15 meslektaşlarının cinayete kurban gittiğini açıkladı.
- Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2022 raporuna göre de, ülkede 2000'den bu yana öldürülen gazeteci sayısı 125.
(AS)