Diyarbakır’da 21 yıl önce gözaltında kaybedilen İbrahim Kartay’la ilgili başvuru sonucunda, savcılık kararıyla bugün yapılan kazı işlemlerinde kemik parçalarına ve giysilere rastlandı. Bulunanlar, incelenmesi ve DNA testi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Kazı, Kartay’ın gömülmesiyle ilgili görgü tanıklığı yapan bekçinin gösterdiği, Hani ilçe merkezindeki mezarlığın hemen yanındaki elektrik trafosunun yanında yapıldı.
Kartay'ın eşi Salime Çakır ve oğlu Edebi Çakır, İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdusselam İnceören ve avukat Muhterem Süren'in de izlediği kazı çalışmaları savcılıkça görevlendirilen uzman heyet tarafından yapıldı.
Alanda iş makineleri, kazma ve küreklerle yapılan kazıda, kemik parçaları ve kazak parçalarına rastlanınca kazı tamamlandı. Bulunan kemiklerin Kartay'a ait olup olmadığı ailesinden alınacak DNA örneklerinin karşılaştırılmasıyla tespit edilecek. Kemikler, DNA testi yapılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Ne olmuştu? |
Kaybolduğu günden bu yana dini nikahlı eşini arayan Salime Çakır, bir görgü tanığının ifadelerinden yola çıkarak hukuki yardım talebiyle İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesine başvurdu. Çakır başvurusunda, 15 Ağustos 1994’te köylerinin askerler tarafından boşaltılıp yakıldığını, bu sırada eşinin askerler tarafından alınıp götürüldüğünü, kendilerinin köyü terk etmek zorunda kaldıkları ve bu tarihten itibaren eşinden bir daha haber alamadıklarını belirtti. Çakır, mezar bekçisi bir görgü tanığının beyanlarına dayanarak, eşinin Hani’deki bulunan mezarlığa yakın bir elektrik trafosunun yanında gömülü olabileceğini söyledi. Çakır’ın başvurusunun ardından İHD Diyarbakır Şubesi avukatları, Hani Cumhuriyet Savcılığı’na mezarın açılması talebiyle başvuruda bulundu. Çakır ve görgü tanığının ifadelerini alan savcılık, mezarın açılmasına karar verdi. |
İbrahim Kartay kimdir?
İbrahim Kartay’ın yaşadığı Hani İlçesi Gömeç köyüne askerler 15 Ağustos 1994 tarihinde baskın düzenledi.
Askerler köylüleri meydana topladı ve köyü boşaltmalarını istedi. Köylülerin eşyalarını almalarına izin verilmeden evler yakılmaya başladı. Köylülerin geçimini sağladıkları hayvanlar da kurşuna dizildi.
Evleri yakılanlar arasında 30 yaşındaki İbrahim Kartay da vardı. Altı aylık hamile olan eşine, üç küçük çocuğunu da yanına alarak köyden uzaklaşmasını söyledi. Kendisi de henüz yanmamış evinin bodrumundaki yiyecekleri dışarı çıkarmak için eve girdi. Yiyecekleri bahçeye çıkarmaya çalışırken, askerlerce gözaltına alındı.
Üç çocuğu ile birlikte komşu köye sığınan Salime Çakır, aradan geçen 10 günde eşinden haber alamayınca kayınpederi ile birlikte Hani'ye giderek savcılığa başvurdu. Buradan cevap alınamayınca, Hani Jandarma Karakolu'na gitti. Karakol komutanı Kartay'ın babasına, “Senin oğlun terörist ama biz onu serbest bıraktık, nerede olduğundan haberimiz yok” dedi.
Kartay uzun süre evine dönmeyince babası tekrar karakola gitti. Karakoldaki yetkililerden birisi babaya ateş etti ve “Oğlunu bir daha sorarsan diğer çocuklarını da öldürürüz” tehdidinde bulundu.
Komşu köylerden bir kişi aileye, sekiz gün boyunca İbrahim ile birlikte gözaltında tutulduklarını ve İbrahim'in kendisine “Aileme ve akrabalarıma haber ver, beni öldürecekler” dediği haberini yolladı. O günden bu yana ailenin tüm başvuruları sonuçsuz kaldı ve Kartay'dan bir daha haber alınamadı. (AS)
* Fotoğraflar: Yüksekova Haber.