* Fotoğraf: Ahmet Bolat - İstanbul/AA
İstanbul Kartal'da üç kişinin öldüğü, üçü ağır 12 kişinin yaralandığı bina çökmesi sonrası Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası yazılı bir açıklama yaptı.
Yıkımla ilgili olarak hükümet tarafından çıkartılan “İmar barışı” uygulamasının eleştirildiği İnşaat Mühendisleri Odası açıklamasında, İstanbul Valiliği’nin çöken sekiz katlı binanın üç katının kaçak olduğu yönündeki tespiti de hatırlatıldı.
İnşaat Mühendisleri Odası, yapılan ilk incelemeler sonucunda, binanın zemin katındaki kolonların taşıma kapasitelerini yitirmesi nedeniyle çökmenin gerçekleştiğini belirtti.
TIKLAYIN - Valilik: Kartal'da Çöken Binada Üç Kişi Öldü
Yazılı açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
"İmar affı başvurusu yapıldı mı, bilinmiyor"
"6 Şubat 2019'da, İstanbul Kartal'da 8 katlı bir bina çöktü. Binada 14 daire ve zemin katta konfeksiyon atölyesi bulunuyordu. İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamada, binanın üç katının kaçak olduğu, enkaz altında çok sayıda insanın olduğu belirtildi.
Binanın neden göçtüğü, göçme öncesi uyarı verip vermediği bilinmiyor. Basına yansıyan ilk bilgilere göre 1992'de ruhsatlı şekilde yapılan binayla ilgili yıkım kararı olup olmadığı, imar affına başvurup başvurmadığına dair açıklama yapılmadı.
Son dönemde göçme ve yıkılmalar
"Son birkaç ay içerisinde meydana gelen göçme ve yıkılmalara bakıldığında bunun bir varsayımdan öte gerçeklik olduğunu görürüz.
"Bağcılar Kirazlı Sokak'ta ve Beyoğlu Sütlüce Sokak'ta bulunan iki bina göçmüş, Sancaktepe'de bir ilkokulun istinat duvarı yıkılmış, Ümraniye Parseller Mahallesi'nde metro kazısı nedeniyle binalar göçme tehlikesi nedeniyle boşaltılmıştır.
TIKLAYIN - "Bir Hafta İçinde Çöken Üç Binadan Merkezi ve Yerel Yönetimler Sorumlu"
"Kolonların taşıma kapasitesini yitirmesi"
"İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Kartal Sema Sokak'a acilen heyet göndermiş, ilk gözlemlere göre çökmenin zemin kattaki kolonların taşıma kapasitelerini yitirmesi nedeniyle olduğu sonucuna varmıştır.
"Benzer olaylar daha önce de yaşanmıştı; Konya Zümrüt Apartmanı, Diyarbakır Hicret Apartmanı, Zeytinburnu Beştelsiz Mahallesi'ndeki bina daaynı nedenle çökmüş ve onlarca insan hayatını kaybetmişti.
"Olası bir depremde..."
"İstanbul yapı stokunun büyük bölümü ya ruhsatsız ve kaçaktır ya da mühendislik hizmeti almadan üretilmiştir.
"Meydana gelen her olay ister istemez depremi akla getirmektedir. Olası bir depremde İstanbul yapı stokunun ne tepki vereceğini tahmin etmek için inşaat mühendisi olmaya gerek yoktur.
TIKLAYIN - Boğaziçi'nde Her Üç Yapıdan Biri Kaçak
"İmar affına neden gerek duyuldu?"
"İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nin, İmar Barışı ismi altında başlatılan ve esasen imar affı olarak uygulamaya alınan girişime yaptığı itirazın ne kadar dayanaklı olduğu açığa çıkmıştır. İstanbul'da pek çok bina aynı durumdadır ve ne yazık ki bu sebepten dolayı haklı çıkmaya devam edeceğiz.
"İmar affına neden gerek duyulmuştur? Mühendislik hizmeti almadan üretilen yapıların yasal statü elde ederek mevcudiyetini sürdürecek olmasından vatandaşların can ve mal güvenliği ve kamu yararı açısından zararı bir tarafa bırakalım, ne gibi bir yarar umulmaktadır?
"Yoksa karar vericileri harekete geçiren imar affı başvurularından toplanacak para mıdır? İnsan hayatı ne zaman öncelikli olacaktır?
"Mühendisliği yapı sürecinin dışına çıkarmanın sonucu"
"Bu sorunların yanıtı ne olursa olsun, gerçek yanıt Kartal'da depreme bile maruz kalmadan binanın göçmesiyle verilmiştir.
"İmar affının kaçınılmaz sonucu budur ve bu facialar devam edecektir. Mühendislik mesleğini itibarsızlaştıran, yapı üretim sürecinin dışına çıkartmaya çalışan zihniyetin eseriyle bugün Kartal'da karşı karşıya kaldık. Korkarız ki kalmaya da devam edeceğiz.
"Afet sonrası organizasyon yetersizliğini gördük"
"Kartal faciası, afet sonrası organizasyonda ne kadar yetersiz olduğumuzu da açığa çıkartmıştır.
"Bir binada bile yetersiz kalan müdahale ve kurtarma çalışmalarının olası bir İstanbul depreminde nasıl hayata geçeceğini düşünmek bile geleceğe dönük kaygıları çoğaltmaktadır.
"Kent ve insanlık suçu"
Merkezi yönetim ve yerel yönetimler tarafından acilen hayata geçirmesi gereken önlemler bulunmaktadır. Yapılar güvenli hale getirilmeli, afet sonrası çalışmaları bilimsel temele oturtmalıdır.
"Bunları yapmak yerine olumsuz sonuçlar doğurması kaçınılmaz olan uygulamalar başlatmak, imar affı ilan etmek kent ve insanlık suçu olarak tarihe geçecektir."
TIKLAYIN - "Boğaz'da İmar Affı İstanbul'un Geleceğine İyileşmesi Olanaksız Yaralar Açar"