Erdoğan Hükümeti’nin dört bakanının adının geçtiği 25 Aralık operasyonuyla ilgili yayınlar nedeniyle 30 Eylül 2014’te polis baskınına uğrayan KarsiGazete haber sitesi, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün “gerekçesi belli olmayan bir arama” kararıyla ilgili itirazın İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nce reddedilmesi üzerine Akis Yayıncılık adına avukat Ersü Oktay Huduti dosyayı AYM’ye taşıdı.
Huduti: Operasyon meşru amaç aşıldı
Huduti, bianet’e yaptığı değerlendirmede, karsigazete.com sitesine, Ceza Kanunu’nun (TCK) “gizliliği ihlal” fiilini düzenleyen 285. maddesi uyarınca düzenlenen operasyonun gazetecilerin haber kaynaklarını koruma haklarını ihlal ettiğini savundu.
Gizliliğin ihlalinin ifşayla oluşan bir suç olduğunu ifade eden Huduti, “İfşa edilmeyen bilginin tespit edilmesine dönük operasyonun ifade özgürlüğünün bir ihlali olduğuna kanaat getirdiğimiz için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk” dedi.
Anayasanın 25 ve 26 ve 28. maddelerinin düşünce ve kanaat hürriyeti ile düşünceyi açıklama ve basın hürriyetini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesinin de ifade özgürlüğünü düzenlediğini AYM başvurusunda hatırlatan Huduti, unsurları aleniyet kazanmadan suçun gerçekleşmiş sayılamayacağına, operasyonla meşru amacın aşıldığına inanıyor.
“Amaç haber kaynaklarını deşifre etmek olabilir”
“Gizliliği ihlal suçunun ancak aleniyet unsurunun gerçekleşmesiyle oluşabileceği dikkate alındığında, aramanın amacının ancak internet haber sitesinin elindeki belgeleri görmek veya haber kaynaklarını deşifre etmek olabileceği ortaya çıkmaktadır ki her ikisi de ifade özgürlüğünün ihlalini teşkil etmektedir. Önemle vurgularız ki, arama ve elkoyma ile bilgisayara kütüklerinin incelenmesi kararında güdülen meşru amaç da açıklanmamıştır.”
Soruşturma altı aylık; yasa yetersiz
Karşı Gazete soruşturmasıysa altı aydır sürüyor. İki site çalışanının ifadesine başvuran savcılığın bir kişinin daha ifade vermesini beklediği öğrenildi.
Basın Kanunu’nun 12. maddesinin yazılı basına çalışan gazetecilerin haber kaynaklarının güvence altına almasını “çok olumlu” bulan Huduti, düzenlemenin kapsamının halkı bilgilendirme faaliyeti içerisinde bulunan matbaa ve görsel-işitsel medya profesyonellerini de kapsaması gerektiğini vurguladı. (EÖ)