Karşı Olanların Festivali Başlıyor

NATOya, işgale, militarizme, cinsiyetçiliğe, özelleştirmelere, IMFye, homofobiye karşı festival Barışarockun üçüncüsü yarın Sarıyerde başlıyor. İki günlük festivale 35 müzisyen ve grup katılacak; paneller, film gösterimleri yapılacak.

İstanbul

2003'te Coca Cola'nın sponsor olduğu Rock'n Coke festivaline tepki olarak oluşturulan Barışarock'un üçüncüsü yarın (28 Ağustos) Sarıyer, M.Akif Piknik Alanı'nda başlıyor.

İki gün sürecek ve girişin ücretsiz olduğu festivalde aralarında Bulutsuzluk Özlemi, Bülent Ortaçgil, Moğollar ve Yaşar Kurt'un da bulunduğu 35 grup ve müzisyen sahne alacak.

Festival alanında kadın, çevre, eşcinsel örgütleri, meslek odaları, sendikalar, kampanya ve platformlar, gazete ve dergiler stand açacak; söyleşiler, atölyeler, kısa film ve belgesel gösterimleri ve tiyatro gösterileri düzenlenecek.

Çadırlarını yanlarında getirenler festival alanında konaklayabilecek. Festival alanına İETT ve halk otobüsleriyle ulaşılabiliyor.

"Karşı festival"i gönüllü aktivistler örgütlüyor

"Karşı Festival" altbaşlığıyla düzenlenen Barışarock, üçüncü senesinde her hafta buluşan yüzlerce aktivistin katılımıyla örgütlendi. Festivalin düzenleyicileri, Barışarock'un "sadece bir konser değil, bir festival, bir eylem" olduğunu söylüyor.

"Kararlarımızı toplantılarda ve uzlaşarak alıyoruz. Birbirimizi ikna ederek ilerliyoruz. Bütün aktivistler eşit söz hakkına sahip, dileyen katılabilir. Katılım bireyseldir, herhangi bir kurum-örgüt temsiliyeti üzerinden yürümüyoruz. Karşı olduklarımıza karşı olanlarla, bir eylemi birlikte hayata geçirmek istiyoruz".

İlk yıl "Rock Şişede Durmaz" sloganıyla düzenlenen festivale geçen yıl 7 bin kişi katıldı.

Geçen yıllarda, Gürcistan, İngiltere ve Lübnan'dan savaş karşıtı müzik gruplarının katıldığı festivale bu yıl da Yunanistan ve Almanya'dan iki grup destek veriyor.

Düzenleyicileri festivalin ilkelerini şöyle özetliyor:

* Barışarock asla "ticari" olmadı. "Kazanılacak" paraya el sürmeyeceği ve her artıyı barış için değerlendireceği sözü verdi.

* Zorunlu kalemler dışında her şeyi dayanışma kültürüyle çözdü.

* Tek gündemi ve derdi "barış" oldu. Barış kültürü ve barış çağrısının yaygınlaşması, uluslararası savaş karşıtı hareketin bir parçası olmak yargılarıyla davrandı.

* Kendi dışındaki sosyal dertleri olanlarında -çevre, insan hakları, hayvan hakları, küreselleşme karşıtları, işçi sorunları vs.- kürsüsü olmayı tercih etti. Festivalde bu seslere de alan açtı.(EÜ)

Festival programına ulaşmak ve daha fazla bilgi almak için buraya tıklayın.