Görsel: Pixabay
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Bizim temel gıda, sağlık ürünlerini taşımaya itirazımız yok ancak salgının ciddiyeti buraya kadar gelmişken alınmış tişörtleri veya ne bileyim çift taraflı koli bandını veya kürdanı taşımak gücümüze gidiyor.”
Kargo çalışanının taleplerinden biri bu.
Kargo sektörü, Türkiye’ de 35-40 yıl gibi kısa bir geçmişe sahip. Türkiye’de kargo, kurye ve dağıtım sektörü daha fazlasının da olduğu tahmin edilen 100 bin kişiye istihdam sağlıyor.
Yurtiçi Kargo çalışanları sosyal medya hesaplarından yaşadıkları sorunları duyurmak için 10 Nisan 2020 Cuma akşamı sosyal medya kampanyası yapacaklarını duyurdu; destek istedi.
“#KargoÇalışanlarınınTalepleriKabulEdilsin” başlıklı kampanyanın başlamasını beklerken, İç İşleri Bakanlığı’ndan “sokağa çıkma” yasağı” açıklaması geldi. Hali ile gündem bir anda değişiverdi ve kargo çalışanlarının talepleri görünür olmadı.
"Mola hakkımızı kullanamıyoruz"
Ertesi gün #KargoÇalışanlarınınTalepleriKabulEdilsin” diyen kargo çalışanlarından birine ulaştım. Sürekli olarak “Çalışıyorum çok zamanım yok” diyor ve sorunlarını hızlıca sıralıyordu. Bir solukta anlattıkları çalışanların durumuna dair uzun bir sorun listesini açığa çıkarıyor.
Önce bir arkadaşlarının Yurtiçi Kargo çalışanlarının seslerini duyurabilmesi için attık tweetleri beğendiği için işten çıkartıldığı bilgisini paylaştı, sonra şöyle devam etti.
“Yaklaşık bir buçuk senedir kurye olarak çalışıyorum. Mesai saatlerimiz her akşam imzaladığımız listede sabah 8.30 giriş akşam 19.00. Gün içerisinde 1 saat 45 dakika mola hakkımız var. Ancak biz bunun yarım saatini bile kullanamıyoruz. Ayrıca işten 20.00-21.00 da çıktığımız zamanlarda oldu kesinlikle mesai ücreti ödenmez işi bitirmeden kimseyi de bırakmazlar.
“Hükümetin salgını yavaşlatabilmek adına evde kal çağrısı imkânları olanlar özelinde toplumun bir kesiminde karşılık buldu ve insanlar en ufak ve lüzumsuz ihtiyaçlarını bile e-ticaret üzerinden almaya başladılar bu sebeple bizim işlerimiz arttı. Normalde bir mahalleye 200 kargo geliyorsa o sayı 500 oldu ancak fazladan 2 kurye işe alınmadı. Zaten kullanamadığımız mola saatlerini şimdi hiç göremez olduk.
"Sorunlarımız saymakla bitmez"
“Eldiven ve maske geç de olsa ısrarlarımız sonucu elimize ulaştı ancak bunlar yetersiz. Birincisi maskeler tek kullanımlık ve nitelikli olması gerekiyor ancak bize verilen yıkanabilir cinsinden bir maske ve onunda koruyucu olmadığı heryerde konuşuluyor. Ayrıca şubemiz şuana kadar sadece 1 kez dezenfekte edildi biz her hafta sonu dezenfekte edilmesini istiyoruz çünkü yetersiz kalıyor. Ayrıca her arabaya bir Dezenfektan konulmasını istiyoruz.
"Sorunlarımız saymakla bitmez. Uzun çalışma saatleri, yoğun iş temposu, virüse karşı çalışanlar için alınmayan önlemler, üç kişinin yapabileceği işin bir kişiye yaptırılması bizler daha insani çalışma şartlarının sağlanması için patronların ensesindeyiz dayanışma ağıyla birlikte mücadeleye giriştik.
"Acil ürünlere itirazımız yok"
“Hemen hemen her şeyi taşıyoruz. Sizin de bildiğiniz gibi salgına karşı önlem alabilmek adına hükümet evde kal çağrısında bulundu. Evde kalan insanlar da alışverişe sarıldı. Bizim önemli ve acil ihtiyaçlarla ilgili bir problemimiz yok ancak salgın bu boyuttayken aciliyeti olmayan ürünlerin kargo şirketleri tarafından kabul edilmemesini istiyoruz. Mesela kıyafet ürünleri gibi.
“Salgınla beraber kargolar yoğunlaştı ve artık yetişemez olduk. Şubeler kargo ile dolu bizde canımız çıkana kadar çalışıyoruz. Dezenfekte sadece şubelerde bulunmak üzere var ancak biz her araca bir dezenfektan verilmesini talep ediyoruz. Ayrıca daha kaliteli maske ve eldiven tedarik edilmeli.
“Her gün yüzlerce insanla ister istemez karşı karşıya geliyoruz bunun kendisi bir risk zaten. Kimisi kapıyı yüzümüze öksürerek açıyor. Hem kendi sağlığımızdan korkuyoruz hem de her gün yüzlerce insanla temas kurduğunuzdan dolayı ‘süper taşıyıcı’ olmaktan korkuyoruz.
“Bizim temel gıda, sağlık ürünlerini taşımaya itirazımız yok ancak salgının ciddiyeti buraya kadar gelmişken alınmış tişörtleri veya ne bileyim çift taraflı koli bandını veya kürdanı taşımak gücümüze gidiyor.
‘Bizden değil şirketten şikâyetçi olun’
“Üstelik zor koşullar altında kargoları teslim ettiğimiz kimi zamanlarda müşterilerden azar da işitiyoruz. ‘Kargom gelmedi, kırık geldi, evdeydim getirmediniz’ gibi şikâyetler. Ancak insanlar bunun kuryenin keyfi olarak böyle yaptığını sanıyor ancak altında başka bir şey var. Siz üç kişilik işi bir kişiye yaptırmaya çalışırsanız o kuryede onu yetiştireceğim diye zile basmadan gider. O yüzden bizden şikâyet etmek yerine firmadan şikâyetçi olun.” (EMK)