Fotoğrafta açlık grevindeki Gökhan Yıldırım, ağabeyi Erkan Yıldırım ile.
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevinde bulunan Gökhan Yıldırım 182, Silivri Cezaevindeki Sibel Balaç 188 gündür açlık grevinde. Öncelikli talepleri adil yargılanmak.
Taleplerinin arasında ayrıca, hasta mahpusların serbest bırakılması, hapishanelerdeki hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, ağırlaştırılmış infaz yasasının mahkumlar lehine değiştirilmesi de var.
Gökhan Yıldırım’ın ağabeyi Erkan Yıldırım bianet’e yaptığı açıklamada, kardeşine verilen 46,5 yıllık hapis cezası ile 1800 lira adli para cezasının iki hafta önce Yargıtayca onandığı bilgisini verdi. Erkan Yıldırım, “Bu karar, direnmelerine karşı bir yanıt oldu” dedi.
“Rahat oturamıyor, yatamıyor”
Kardeşiyle Çarşamba günü görüşen Erkan Yıldırım, “Açlık grevine 62 kiloyla başlamıştı şimdi 44 kilo, kemikleri sayılıyor. El ve ayaklarında çatlaklar, kızarıklıklar var, kemik ağrıları oluyor. Rahat oturamıyor, yatamıyor” dedi.
Açlık grevi süresince B1 vitamini almakta ise sorun yaşanmadığını belirten Erkan Yıldırım, kardeşinin taleplerinin duyulması için daha önce de Ankara’ya yürüdü, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde eylem yaptı.
İndirim uygulanmadı: “Olumsuz kişilik”
35 yaşındaki Gökhan Yıldırım, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davanın gerekçeli kararına göre, “örgüt üyeliği, ulaşım araçlarının alıkonulması, kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, tehdit, kamu malına zarar verme, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma, resmi belgede sahtecilik” suçlarından 46,5 yıl hapse ve 1800 lira adli para cezasına mahkum edildi.
“Hakkında verilmiş birden fazla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmasına rağmen, denetim süreleri içerisinde yeniden suç işlemek suretiyle sergilediği olumsuz kişiliği ve geçmişi, ayrıca dosya kapsamında birden fazla suç işlediğinin sabit kabul edilmesi nedeniyle, hükmolunan cezanın geleceği üzerindeki caydırıcı etkisi dikkate alınarak” cezasında indirim uygulanmadı.
Suçlamaları kabul etmedi
Gazi Mahallesinde yaşayan ve mesleği boyacılık olan Yıldırım mahkemedeki beyanında, gözaltı sürecine dair şunları söylemişti:
“13 Eylül 2016 tarihinde Esenyurt'ta oturan ailesinin yanına bayramlaşmak için giderken Esenyurt Cumhuriyet meydanında polisler tarafından durdurularak, hiçbir şey söylemeden bir anda araçtan indirilip yere yatırıldığını ve zırhlı bir araca bindirilerek Esenyurt Kıraç Karakolu'na götürüldüğünü, burada 2 saat bekletildikten sonra Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü, bu aşamalarda sürekli tehdit ve işkenceye maruz kaldığını, gözaltında kaldığı 20 gün boyunca tehdit edildiğini, 3. günden itibaren sağlık sorunları yaşadığını…”
Ayrıca gözaltındayken iddianamede yazılanın aksine açlık grevi yapmadığını, yirmi gün boyunca kusma, baş dönmesi, baygınlık ve mide rahatsızlığı yaşadığı için yemek yiyemediğini söyledi.
Yıldırım, kendisine yöneltilen suçlamaları da kabul etmedi, “suçlamaların tamamının üzerine kurulmuş komplonun bir parçası olduğunu, iddia edilen günlerde başka yerde olduğunun delille ispatlı olduğunu, suçlamaların tamamen polis yönlendirmesi ile alınan ifadelerden oluştuğunu” söyledi.
Gökhan Yıldırım, iddianamede kopyala yapıştır sistemiyle kendisi ile birlikte herkese aynı şeylerin yazıldığını, iddianamede gösterilen suçlamalara ilişkin delil olmayınca internet sayfalarından kendisi ile ilgili haberler alınarak suçlamalarla alakası olmayan haberlerin tespit olarak eklendiğini de belirtti.
- Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), bireysel başvuru istatistiklerini içeren raporuna göre mahkeme, ihlal kararı verilen başvurulardan yüzde 62,5'inde adil yargılanma hakkının, yüzde 19,1'inde mülkiyet hakkının, yüzde 4,2'sinde ise ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini belirledi.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de Türkiye hakkında en çok "adil yargılanma hakkını ihlal" kararı verdi. 2020 yılında, Avrupa Konseyi üyesi toplam 47 ülke arasında hakkında 173 ihlal kararı verilen Rusya’nın ardından Türkiye 85 ihlal kararı ile ikinci ülke. AİHM, 1959-2020 yılları arasında Türkiye hakkında 953 kez adil yargılanma hakkını ihlal kararı verildi.
(AS)