Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gencecik askerler şehit olunca memlekette infial yaşanıyor. Paralı askerler ise ölümle karşılaşacağını bilerek görev yapacak..." sözleriyle gerekçelendirdiği 'profesyonel ordu', akıllara 1990'larda Güneydoğu'da JİTEM ve kontrgerilla ile anılan yargısız infazların, faili meçhul cinayetlerin, köy boşaltmaların yeniden yaşanabileceği endişesini getirdi.
Emekli askeri hakim Ümit Kardaş, PKK'ye karşı kurulması planlanan söz konusu özel ordunun, nereye bağlı olacağının, yaşanacakların göstergesi olabileceğine işaret etti.
"Bu profesyonel güç kimin elinde olacak. Genelkurmay Başkanlığı'na bağlanırsa tehlikeli. Çünkü biz bunu daha önce Jandarma İstihbarat Teşkilatı (JİTEM) yapılanmasında da gördük. Askeri otoriteye bağlı olması demek sivil denetim altında olmaması demek. Denetimi olmayan bir güç, illegal zemine kayar. Halk siyasi otoriteye hesap sorabilir, ancak TSK'ye soramıyor."
Başbakan Erdoğan'ın sözlerine ilişkinse Kardaş, bianet'e şunları söyledi:
"Elbette Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), çatışmalarda yaşanan asker kayıplarına ilişkin yoğun eleştirilere maruz kaldı. Ailelerin bir isyanı var. TSK de böyle bir yapılanmayla 'Bu nasıl bertaraf edilir' düşüncesiyle bu eleştirilerin önüne geçmek istedi."
Kardaş, böyle bir yapılanmanın, çeteleşmelere, yeni Susurluklara, yeni Şemdinli olaylarına neden olacağını belirterek, "Burada bir iyi niyet görmek mümkün değil" dedi.
Ordu içerisinde profesyonel birliklere ihtiyaç duyulabileceğini ancak bu tip özel orduların yalnızca dış güvenlikte kullanılması gerektiğini söyleyen Kardaş, sözlerini şöyle bitirdi:
"En başta soruna bakış biçiminde zaten tehlike var. Hem demokratik açılım deyip hem de böyle bir yapılanma kurmak olmaz. Böyle bir yapı, bölgeye ancak kan, gözyaşı, ölüm, silah getirir. Bundan ne barış ne de huzur çıkar. Oradaki halk, 'Devlet beni düşman gibi gördüğü için üzerime ordu gönderiyor' diye düşünür." (BT)