Ankara 9. İdare Mahkemesi, Devrimci Sol Ana Davası'nın 27 yıl sürmesi ve sonuçlanmaması nedeniyle Türkiye'nin Dursun Karataş'a tazminat ödemesine karar verdi.
Tanay: İdare mahkemesi ilk kez böyle bir karar veriyor
Davanın avukatı Taylan Tanay sonuçla ilgili bianet'e 27 yıldır Devrimci Sol Ana Davası'ından 1343 sanığın yargılandığını, Türkiye'de uzun tutukluluğun Anayasa'nın 90. maddesinin ve Türkiyenin imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinin ihlalini oluşurduğunu, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'nin (AİHM) uzun tutuklulukla ilgili adil yargılama hakkına aykırılıktan ötürü Türkiye aleyhine verdiği çok karar olduğunu ancak idare mahkemesinde bu tip bir kararın ilk olduğunu söyledi.
Tanay bu sonuçta "Geçmişteki yargılamanın uzun sürmesinden ötürü mahkemenin Adalet Bakanlığı'nı kusurlu bulmasının çok önemli olduğunu" belirtti.
Dava boyunca dört kişi cezaevinde öldü
Tanay "Biz bu davada 12 Eylül koşullarını, savunma hakkını kısıtlayan uygulama, tutulma koşullarını sorguladık. Bu davada iki yıl boyunca avukatlarıyla görüşememiş sanıklar var; dört kişi cezaevinde öldü. Dava boyunca 56 savcı değişmiş" dedi.
"Bizi idare mahkemesinde dava açmaya yönelten en önemli husus, 400 klasörden oluşan dava dosyasında 100 klasörün kaybolması. 1981'de sıkıyönetim mahkemesi, dosyayaların Yargıtay'a gönderilmesini istedi. Bundan sonra açığa çıktı ki, 400 dosya klasöründen 100'ü kayıp. Dosyalar Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiş. Üsküdar Ağır Ceza'yla beş yıl yazıştık, dosyaların Yargıtay'a gönderilmesi için, ama dosyalar bulunamadı."
100 kayıp klasör
Tanay "Bu 100 kayıp klasörün sorumluluğu Adalet Bakanlığı'nda. Kayıp sanık ifadeleri, bazı gerekçeli kararlar olmaksızın karar vermenin mümkün olamadığı şeyler sözkonusu. Adalet Bakanlığı bu durumdan sorumlu memurlar hakkında soruşturma açmalı. Müvekillerimizin beraat etme hakları sözkonusu; ancak bu hakkı kullanamıyorlar. Beraat ettirilseler bile suçlu olarak damgalanmış durumdalar" dedi.
Amacımız hukuksuzluğu parayla telafi etmek değil
12 Eylül koşullarını sorguladığıkları bu davayla ön açıcı olmak istediklerini ve 12 Eylül'deki uygulamalarla ilgili bir dava silsilesi başlatılabileceğini belirten Tanay, "Hukuksuzluğu parayla telafi etmek değil amacımız, devlet ancak bu durumun sorumlularını yargılarsa, devlet hukuk devleti özelliğini gösterirse, inanılmaz işkencelere maruz kalmış sanık kitlesinden özür dilerse adalet yerini bulur" diye konuştu.
"Adalet Bakanlığı'na 'Bu 1000 YTL borcu talep etmediğimize' dair mektup gönderdik. 'Sorumluları yargı önüne çıkarın', müvekillimizden kamuoyu önünde özür dileyin' dedik. İnterpol'ün müvekkilimi arama gerekçesi de bu bitmeyen davaya dayanıyor. Davayı sembolik olarak açtık. Çok daha büyük miktarda tazminat talep edebilirdik. Siyasi iktidar 12 Eylül hukukunun hesabını vermezse, maddi tazmin de isteriz." (NZ/TK)